Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1984 E. 2023/1500 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1984
KARAR NO: 2023/1500
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2023
NUMARASI 2022/994 2023/614
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ 05/10/2023
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; Davacının ihyası talep edilen …. Tic. Ltd. Şti.’den olan işçilik hak ve alacaklarının tahsili için Bakırköy 27. İş Mahkemesi’nin 2019/197 esas sayılı dosyası ile açtığı davanın kabul edildiğini, bu süreçte davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiğini, iş mahkemesince verilen kararın … tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay tarafından dosyanın gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle mahkemeye geri çevrildiğini, Bakırköy 27. İş Mahkemesince şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini, ihyası talep edilen şirketin terkinden önceki adresinin … Mah. … Blok No.., Beylikdüzü/İstanbul olduğunu,şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar verilerek, yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini talep ettiklerini beyanla İstanbul Ticaret Sicili’nden kaydı silinmiş olan … Tic. Ltd. Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; işlemin mevzuata ve hukuka uygun yapıldığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.2-Tasfiye Memuru … vekili ; ihya davasının zamanaşımı süresi geçtiğinden hukuki dayanaktan yoksun olduğu, şirketin 25/01/2015 tarihinde tasfiyesi kararı verildiğini, söz konusu tarih üzerinden 5 yıl geçtiği, şirket tasfiyesi ve bunun ilanının üzerinden 10 yıl sonra açılan ve zamanaşımı süresini açan bu davanın kabul edilmemesi gerektiğini, şirketin 16/12/2013 tarihinde tasfiyesinden ötürü 5 yıllık zamanaşımının 16/12/2018 tarihinde dolduğunu, davacı tarafından 07/11/2022 tarihinde dava açıldığını beyanla zamanaşımından kaynaklı usulden,aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece,şirketin tasfiyesinin sona erdiği 10/02/2015 tarihinde tescil olunduğundan sicil kaydının kapatıldığını, tasfiye memuru …’nun ihyası talep edilen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirket aleyhine Bakırköy 27. İş Mahkemesi’nin 2019/197 Esas sayılı dosya ile işçilik hak ve alacaklarının tahsili açılan davanın mevcut olduğunu, yargılama aşamasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine yargılamaya devam olunabilmesi için şirketin ihyası için davacıya süre verildiği dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin ihyasına, davada davalı … sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargı giderine hükmedilmemesi gerektiği, vekalet ücreti ve yargı giderinin tasfiye memuru olan …’dan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığından dolayı aleyhine vekalet ücreti ya da başkaca ödeme yapması şeklinde hüküm kurulamayacağını, zamanaşımından, husumetten, davada taraf sıfatı olmamasından, hak düşürücü süre geçtiğinden, davacıya mahkeme hükmünde belirtildiği şekilde tasfiye açısından değil, sadece tebligat yapılması için ihya edilmesi konusunda yetki verilmesi nedeniyle dava açma yetkisi olmamasından kaynaklı sebeplerle usulden reddi ile hükmün bozularak kaldırılmasına; kesinleşmiş bir alacak olmadığı için ek tasfiye kararı verilemeyeceğinden davanın reddi ve/veya sadece tebligat açısından ihya kararı verilmesi gerekirken, bunlara aykırı olarak verilen kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, …. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyası ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. TTK’nin 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezindeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Davalı vekili terkinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığını ileri sürmüş ise de; TTK nun 547.maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediği, olağan tasfiyenin tamamlanması nedeniyle sicil kaydının terkin edildiği, bu nedenle TTK nun geçici 7. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanması sözkonusu olmadığından davalı vekilinin hakdüşürücü süreye ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 10/02/2015 tarihinde tescil edildiğinden, sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti.’nin Bakırköy 27. İş Mahkemesi’nin 01/07/2013 dava tarihli, 2019/197 esas sayılı dosyasında davalı olduğu, şirketin taraf olduğu dava dosyası karara bağlanmadıkça tasfiyenin usulen sonlandığı kabul edilemeyeceğinden davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunmaktadır.H.M.K.’nin 326-(1) maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargı gideri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre dava da haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur.Tüm dosya kapsamından; ihyası istenilen şirket tasfiye suretiyle sicilden terkin edilmiş ise de; terkinden evvel adı geçen şirket aleyhine açılmış dava bulunduğu, davanın tasfiye memurunun bilgisinde bulunduğu, dava sona ermedikçe tasfiyenin sonlandırılmasının mümkün olmadığı, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ve bu nedenle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına,yargı giderinin tasfiye işleminin eksik yapılması ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tasfiye memuru olan …’dan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 184-TL istinaf yargı giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023