Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1977 E. 2023/1502 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1977
KARAR NO: 2023/1502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/702 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, borçlunun birçok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağını davalının malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczi yönünde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece ;İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısının ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, 2004 Sayılı İİK’nın 258/1-2 maddesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, 2004 sayılı İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğu, borcun rehinle temin edilmediği ve borcun vadesinin geldiğini, yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmesi gerektiği, dava dilekçesi ekinde davalı ile aralarındaki yabancı dildeki sözleşme, faturalar, kargo evrakları ve sevk evrakları dosyaya sunulmuş ise de sunulan söz konusu belgelerden davacı tarafından davalıya dava ve icra takibine konu faturalara konu ürünlerin teslim edilip edilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve alacağın muaccel olduğu hususu yaklaşık olarak ispat edilmediği ve bu aşamada ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı ihtiyati haciz isteyen vekili; öncelikle ürünlerin teslim edildiğini, sunulan kargo belgeleri ve irsaliyelerle sabit olduğunu, ürünlerin hem kargoya verildiğine ve davalının bildirdiği adrese Türkiye’ye yola çıktığına dair dava dilekçesinin ekinde sunulduğunu, İİK m.258’de yaklaşık ispat ölçüsü belirleyerek; kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaatin teminat verilmesi suretiyle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olduğunun hükme bağlandığını, mahkemenin ara kararına yazdağı gerekçenin ”davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının ispat edilemediği” ve ”alacağın muaccel olup olmadığının ispat edilememesi” hususlarının yaklaşık ispat kuralına aykırılık oluşturduğunu, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacağın muaccel olup olmaması mahkemenin yapacağı yargılama sonucunda esas hakkında hüküm vereceği konular olduğunu, mahkemecekesin bir ispat arayarak hukuka aykırı karar verdiğini, davalının davacı müvekkile ürünlerin satımından doğan borcunu ödemediğini, takibe de haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek, ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını , ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ticari ilişki sonucunda oluşan cari açık hesap bakiyesinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İİK 257. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar ve kargo teslim fişleri ibraz edilerek ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. İhtiyati haciz talebi dava dilekçesi ile birlikte yapılmış olup; istinaf incelemesinde davanın açıldığı tarihten sonra ki olgular veya toplanan deliller dikkate alınamayacağından; inceleme ihtiyati haciz talep ve karar tarihi itibariyle mevcut deliller kapsamında yapılmaktadır. İcra takibine itirazda sebep gösterilmemesi, davaya cevap dilekçesi ile savunmalarını ispat zımnında delillerini ileri sürmesine engel teşkil etmez. Karşı yanın beyanının alınmadığı bir evrede muaccel alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında toplanacak delil durumuna göre talep edilmesi ve şartların oluşması halinde her zaman ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğu da nazara alındığında sonuç olarak ihtiyati haciz talebinin yasal koşulları bulunmadığından, yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispatın sağlanmadığına yönelik ara kararda isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, istinaf sebebi yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,80-TL istinaf karar harcından yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90-TL harcın talep edenden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.06/10/2023