Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1964
KARAR NO: 2023/1503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2023
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibi başlattıklarını ,takibe konu sözleşmenin hukuken geçerli olduğunu, düzenlenen rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesinde de cezai şartın açıkça belirtilmesine ve sözleşmenin davalı tarafından imzalanmasına rağmen takip başlatılarak ödeme emri tebliğ edildikten sonra icra takibine herhangi bir sebep veya somut delile dayanmaksızın itiraz etmesinin yalnızca tahsilâtı geciktirmek amacıyla yapılan haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, itiraz ile söz konusu icra takibinin durduğunu, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili …’ın 18.09.2014 tarihinden 16.11.2016 tarihine kadar davacı şirkette muhasebeci olarak çalıştığını, görevinin gerektirdiği işleri ve diğer angarya işleri eksiksiz ifa ettiğini, şirket müdürünün müvekkiline hakaret ettiği ertesi günde işten çıkardığını, müvekkilinin haklı neden olmadan işten çıkartıldığı ve rekabet etmeme yasağının geçerli olmadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin müvekkiline baskı ile firma tarafından iradesi sakatlanarak imzalatıldığını, zarara uğratıldığı iddiasının asılsız olduğunu, sözleşmenin TBK m.447 uyarınca geçerli olduğu varsayımında bile TBK m.445’e aykırılıklar içerdiğini, davanın reddine karar verilmesini ve lehlerine %20 kötü niyet tazminatı hükmedilmesini, İstanbul 26. İş Mahkemesinin 2017/139 Esas sayılı derdest dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalının işçilik alacaklarının tahsili istemiyle İstanbul 26. İş Mahkemesinde açtığı davada,davalı işçinin, iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile fazla mesai alacağı olarak 4.071,62-TL ve net kıdem tazminatı alacağı olarak 5.353,35-TL’nin tahsiline karar verildiği, davalı tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedilmiş olması sebebiyle TBK 447. maddesinde yer alan “Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın iş veren tarafından veya iş verene yüklenebilen bir neden ile işçi tarafından fesih edilirse, rekabet yasağı sona erer.” hükmü uyarınca rekabet yasağının sona erdiği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece gerekçeli kararda İstanbul 26. İş mahkemesi 2017/139 Esas sayılı işçilik alacağına ilişkin davasının baz alınması kabul edilemeyeceğini, zira iki davanın birbiri ile ilgisi bulunmadığını,sözleşme gereği rekabet yasağı, sözleşmenin feshinden itibaren iki yıl geçerli olacağını, feshin kim tarafından gerçekleştirildiğinin hak edilen işçilik alacağı ya da tazminatla da söz konusu davanın ilgisi olmadığını, iki ayrı davanın tek bir dava gibi düşünülmesinin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu, davalının müvekkil şirkette muhasebe departmanında çalışmakta iken, çalıştığı pozisyon neticesinde de ticari hayatın olağan akışına uygun olarak davacı müvekkil şirkete ait fiyat seviyeleri, pazar bilançoları, tüketici alanları, kredi olanakları, yatırım, bilanço hesaplama plan ve teknikleri, işletmenin envanter ve muhasebe kayıtları gibi davacı müvekkiline ait üretim sırlarını öğrendiğini, davalının Rekabet Yasağı sözleşmesini ihlal ederek davacı müvekkil şirkette öğrenmiş olduğu müşteri ve üretim bilgilerini kullanabileceği aynı sektörde ve aynı ticaret merkezinde ticaret yapan rakip firmada işe başlayarak davacı müvekkilin ticari hayatını zarara uğrattığını, mahkemenin haklı davada müvekkilin uğradığı zarar ile ilgilenmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin rekabet etmeme başlıklı 5.4. maddesinde; “Çalışan, hizmet akdinin sona ermesini izleyen 2 yıl boyunca İstanbul ve Marmara Bölgesinde işverenin faaliyet alanında olan işlerden elektronik güvenlik ve kamera sistemleri ile IT bilgisayar sektörüne giren bir veya birkaçını yürüten bir başka kuruluşun herhangi bir kademesinde başkaca şirketlerde ücretli veya ücretsiz aynı işi kendi nam veya hesabına yapmamayı taahhüt ettiği, aksi halde 100.000-TL cezai şartı tazminatı olarak ödemeyi kabul ve tahakkuk etmiştir.” şeklindedir. Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında iş yerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklanan süre içerisinde rakip bir iş yerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki iş yerinde edindiği bilgileri yeni iş yerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterli sayılmalıdır. İstanbul 26. İş Mahkemesinin 2017/139 Esas sayılı dosyasında; davalı işçi tarafından dosya davacısı aleyhine açılan davada 2019/4 Karar sayılı kararı ile “davacının fazla mesai çalışma ücretinin ödenmediği, bu durumun davacı işçiye 4857 Sayılı İş Kanunu madde 24/II kapsamında haklı nedenle fesih hakkı vereceği, davalı işverenin ve müdürün hakareti üzerine davacının 6 günlük yasal süre içerisinde iş yerini terk ederek iş yerine gelmemek şeklinde eylemli olarak iş akdini feshettiği, ayrıca davacının fazla mesai çalışma ücretinin ödenmediği anlaşılmakla davacının feshinin haklı olduğu, 5.353,35-TL kıdem tazminatının, 4.071,62-TL fazla mesai alacağının kabulüne, ihbar tazminatı isteminin reddine karar verildiği kararın istinaf edilmesi sonucu İstanbul BAM 51. HDnin 2021/1109 esas, 2023/521 karar sayılı 05/04/2023 tarihli kararı ile “davacı işçinin feshinin haklı olduğu” tespit edilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle İstanbul 26. İş Mahkemesi’nin kesinleşen hükmü gereği davacının rekabet yasağı sona erdiğinden rekabet yasağının ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği,davacı vekilinin her iki davanın birbirinden bağımsız olduğuna yönelik istinaf sebebinin yasal düzenleme gereği dinlenemeyeceği açıktır. Rekabet yasağının sona erdiği belirlendiğinden anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiş başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/10/2023