Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1918 E. 2023/1827 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1918
KARAR NO: 2023/1827
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2023
NUMARASI: 2023/113 Esas – 2023/518 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının müvekkiline olan borcuna karşılık 28/09/2012 tarihinde 31/12/2012 vade tarihli, 17.200-Euro bedelli bonoyu verdiğini, bu bononun vadesinde ödenmediğini, vade geçtikten sonra yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takipte ödeme emrinin davalıya 03/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 04/01/2022 tarihinde borca, takibe ve tüm ferilere itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunduklarını, takibe konu edilen bono vade tarihinden 8 yıl sonra takibe konu edildiğini ve zamanaşımına uğradığını, TTK’da bonoda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, dolayısıyla davacının davaya konu bono üzerinden alacak talebinde bulunma hakkının olmadığını, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının takibe konu ettiği dayanak belgenin kambiyo sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan bir mal almadığını, davacı tarafça da bu yönde bir belge, evrak ve delil ibraz edilmediğini, alacağın talep edilmesi için 8-10 yıl beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasındaki temel ilişkinin şirket ortakları arasındaki alacaktan kaynaklandığı, bononun bu borca yönelik olarak düzenlendiği, TBK’nın 147/4.maddesi ile ortaklar arasındaki alacaktan doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, borcun doğumu ve ileri sürülüş tarihlerine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece 07/04/2023 tarihli dilekçelerinin hatalı olarak değerlendirildiğini, takip konusu bononun alt ilişkisinin ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmadığını, takip konusu bono alacağının alt ilişkisinin …’a ait hisse devrinden sonra … ile …’un karşılıklı mutabakat yaptıkları masraflara ilişkin olduğunu, şirket müdürü sıfatıyla yapılan masraflara ilişkin 07/04/2023 tarihli dilekçe ekinde sunulan hesap mutabakatında anlaşılan tutar için senedin verildiğini, mahkemece eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesine rağmen nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yabancı paraya ilişkin davalarda; harca esas dava değeri, dava tarihi itibariyle Türk parası karşılığı üzerinden belirlenir. Eldeki dava da nispi harca tabi bir dava olup, mahkemece harcın ödenip ödenmediğinin resen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine belirtildiği üzere, yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam olunur. Takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Anılan Kanun’un 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı, eldeki dava ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile 17.200-Euro asıl ve 11.052,29-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.252,29-Euro alacağın tahsili için davalı hakkında başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmekte olup dava değerini bononun takip tarihindeki kur karşılığı 185.936,80-TL olarak göstermiş, harcı da bu miktar üzerinden yatırmıştır. Ancak davanın açıldığı tarih itibariyle 28.252,29-Euro’nun kur karşılığı 571.388,43-TL’ye tekabül etmekte olup bu miktar üzerinden harç tamamlatılmadan davaya devamla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Harç eksikliği istinaf sebebi olarak ileri sürülmese de re’sen incelenmiş, eksiklik giderilmek üzere ileri sürülen esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, karar kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/113 Esas – 2023/518 Karar sayılı 19/06/2023 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 269,85-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023