Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1883 E. 2023/1445 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1883
KARAR NO: 2023/1445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2023
NUMARASI: 2023/273 Esas 2023/633 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/10/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili, davalı bankadan alınan bir kısım teminat mektubunun tehiri icra kararı alabilmek için icra müdürlüklerine teslim edildiğini,icra takibine konu ilamların kesinleştiğini, teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi için icra dosya borçlarının nakit yatırılarak iade alındığını,teminat mektuplarının müvekkillerinin murisi … teslim edildiğini, murisin 24/12/2021 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle teminat mektuplarının bulunamadığını ve bankanın her ay komisyon kestiğini, icra dosyaları infaz edildiğinden teminat mektubuna konu riskin gerçekleşme ihtimali bulunmadığından bankanın icra müdürlüğü tarafından düzenlenmiş bir ibraname istediğini, icra müdürlüğünün bu talebi yerine getiremediğini, bu sebeple müvekkillerinin haksız olarak her ay komisyon ödediklerini, davalı banka tarafından düzenlenen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün 11 ayrı dosyasına sunulan 10/06/2019 tarihli 11 ayrı teminat mektuplarının iptaline karar verilmesini etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, teminat mektubuyla riski üstlenen müvekkilinin riskin doğması halinde ödemeyi garanti ettiğini, sorumluluktan kurtulabilmesi için teminat mektubunun bankaya iade edilmesi veya muhatap tarafından bankanın ibra edilmesi gerektiğini, aksi halde müvekkili bankanın tazmin yükümlülüğünün devam edeceğini, davanın müvekkiline değil temel ilişkideki teminat mektubu lehtarına karşı açılması gerektiğini, müvekkilinin husumetinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI VE SÜREÇ:Mahkemece, ilk olarak verilen 15.12.2022 tarihli karar ile banka teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi söz konusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacıların sorumlu olmamaları için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın bankayı ibra etmesi veya teminat mektuplarının iptalleriyle ilgili olarak kesinleşmiş yargı kararı sunması gerektiği,muhatabın bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali isteminin dinlenmesi olanaklı olmadığı, Yargıtay 11. HD’nin 2016/5845 Esas sayılı kararında da bu hususun vurgulandığı, davacıların teminat mektubunu tanzim eden bankaya karşı dava açtığından teminat mektubunun lehine düzenlendiği tarafa husumet yöneltilmeden görülmesi olanaklı olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine karar kaldırılmış, kaldırma kararından sonra istinaf incelemesine konu karar ile “Davacılar miras bırakanının aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinde başlatılan icra takip dosyalarına karşılık verilen dava konusu teminat mektuplarının, söz konusu icra dosyalarındaki borçların ödenmesi üzerine borçlu miras bırakanın vekiline verildiği, dosya arasına alınan yazı yanıtlarından anlaşıldığı, niteliği gereği teminat mektubu hangi somut olaya ilişkin ve neyin teminatı olarak verilmiş ise, ancak o nedenden kaynaklanan riskin gerçekleşmesi durumunda paraya çevrilebileceği, teminat mektuplarında muhatap dışında biri tazmin talebinde bulunamayacağından, muhatabın riskin kalmadığını bankaya bildirmesi halinde, mektup ibraz edilmese dahi, riskin sona ereceği kabul edilmekle beraber, bankalar fiziki mektubu teslim almadan, komisyon tahsilatına devam ettiğini, böyle durumlarda teminat mektubuna konu riskin sona erdiğinin tespit ettirilmesi gerektiğini, teminat mektuplarının, miras bırakana karşı başlatılan Bakırköy … İcra Dairesinin icra takip dosyalarına tehiri icra kararı almak için verilmiş, miras bırakan tarafından icra takip dosyalarındaki borçların ödendiği gelen yazı yanıtlarından anlaşıldığı, teminat mektuplarının miras bırakan uhdesinde bulunduğu ve teminatı olarak verildiği icra takip dosyalarındaki borçların ödenmesi nedeniyle paraya çevrilmesi riskinin kalmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle, davanın kabulüyle davalı banka açısından teminat mektuplarının paraya çevrilme risklerinin kalmadığı kanaatiyle ayrı ayrı hükümsüzlüklerinin tespiti ile iptallerine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; teminat mektubuyla riski üstlenen müvekkilinin, riskin doğması halinde ödemeyi garanti ettiğini, sorumluluktan kurtulabilmesi için teminat mektubunun bankaya iade edilmesi veya muhatap tarafından bankanın ibra edilmesi gerektiğini, aksi halde müvekkil bankanın tazmin yükümlülüğü devam edeceğini, davanın müvekkiline değil, temel ilişkide ki teminat mektubu lehtarına karşı açılması gerektiğini, bozma öncesi ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olup haksız ve mesnetsiz bir şekilde davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerekirken, kabul edilerek ilk derece mahkemesinde yeniden yargılama ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak işbu olarak kaldırılması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte husumetin bulunduğu kabul edilse bile hükmedilen vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini, borçlunun bankadan aldığı teminat mektubunu icra dosyasına sunması, borcun nakdi olarak ödenerek kapanması sonrasında borçlunun teminat mektubunu icra dairesinden iade alarak mektubu yok etmesi, ardından teminat mektubunun bulunmadığını söyleyerek bankadan iptalini talep etmesi, talebin teminat mektubunun sunulmaması/muhatabın ibra ettiğine ilişkin yazı sunulmaması sebebiyle reddedilmesi üzerine borçlu tarafından teminat mektubunun iptali davasının açılması şeklinde gerçekleşecek olan her olayda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, kişilerin kötü niyetli olarak dava açmasına ve vekalet ücretlerinden haksız kazançlar sağlamasına sebebiyet vereceğini, kararın kaldırılarak yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Eldeki dava, davalı banka tarafından düzenlenmiş, davacılar murisinin icra dosyalarındaki borcunu teminen verilen teminat mektuplarının borcun ödenmesi nedeniyle banka açısından risk kalmadığından hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali davasıdır.Davanın pasif husumet yokluğundan reddine ilişkin karar Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde 2023/457 Esas, 2023/368 Karar 13.03.2023 tarihli karar ile “Niteliği gereği teminat mektubu hangi somut olaya ilişkin ve neyin teminatı olarak verilmiş ise ancak o sebepten kaynaklanan riskin gerçekleşmesi halinde paraya çevrilebilecektir. Dava konusu teminat mektupları davacılar murisinin icra dosyasındaki borçlarına karşılık verildiği ve dosya borçları nakit olarak ödenerek muris tarafından icra dairelerinden teslim alındığı icra müdürlükleri yazılarından anlaşılmaktadır. İcra dosyalarında ki borca karşılık verilen teminat mektubu nedeniyle muhataplara dava yöneltilmesini gerektiren bir uyuşmazlık yoktur. Muris uhdesinde bulunan ve risk kalmadığı ileri sürülen teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin davada husumet doğru yöneltilmiştir. İlk derece mahkemesince atıf yapılan Yargıtay 11.HD’nin anılan kararı hasımsız açılan bir davaya ilişkin olup somut olaya uygun değildir. Ancak, risk kalmadığından hükümsüzlüğün tespiti istemi teminat mektubunun değeri kadar, nispi karar ve ilam harcı alınmasını gerektirdiğinden eksik harç ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılmasına ,harcın tamamlanması için gerekenin yapıldıktan sonra teminat mektupları bakımından davalı banka açısından da rizikonun sona erip ermediği, riskin gerçekleşme ihtimali bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.Somut olayda; Davacılar murisinin Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyalarında borçlu bulunduğu işçilik alacaklarına ilişkin ilamların kesinleşmesi üzerine muris tarafından nakit olarak icra veznesine yatırılarak icra dosyalarının infaz edilerek kapatıldığı, teminat mektuplarının teslim alındığı, murisin vefat ettikten sonra banka tarafından teminat mektuplarının iade edilmediği ve icra dosyalarındaki muhatapların ibraname vermediği gerekçesiyle komisyon tahsilatına devam edildiği ve mirasçılar tarafından bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda zikredilen kaldırma kararı gerekçesinde yazıldığı üzere; teminat mektuplarının tamamının icra takibindeki borcu teminat altına aldığı ve icra dosyalarının infaz ile kapatıldığı anlaşılmakla muris uhdesinde kaybolduğu anlaşılan teminat mektuplarının garanti ettiği borç sona erdiğinden davalı vekilinin müvekkili bankaya husumet düşmediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Ayrıca teminat mektupları bir değeri ihtiva ettiğinden nispi harca tabi olduğundan tamamlanan nispi harç nedeniyle davacılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri de mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüyle davalı banka açısından teminat mektuplarının paraya çevrilme risklerinin kalmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı hükümsüzlüklerinin tespiti ile iptallerine ilişkin hükümde isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 21.805,13‬-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 5.451,29‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.353,84‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacılar tarafından yapılan 40-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nin 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/10/2023