Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/188 E. 2023/1061 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/188
KARAR NO: 2023/1061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI: 2014/330 Esas 2017/1301 Karar
DAVA: Alacak
BİRLEŞEN DAVA (Kadıköy 4. ATM’nin 2008/938 Esas-2009/532 Karar sayılı dosyası)
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2023
Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin hükmün asıl davada davacı, karşı ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine verilen Dairemiz kararı Yargıtay 11. HD. tarafından temyiz üzerine kısmen onanıp kısmen bozulması nedeniyle yapılan duruşma üzerine gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA: Davacı vekili 18/07/2008 tarihli dava dilekçesinde, davalı …. Şti. ile imzalanan 26/10/2005 tarihli sözleşme ile ana makine ve aksamlarını satın aldığını, makine ve pervanenin 30/10/2006 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, ana makinenin 23/02/2007, pervane aksamının ise 10/08/2007 tarihinde teslim edildiğini, pervane ve aksamlarının (… Sistemi) teslim edilmediği süre içinde 20/01/2007 tarihinde geminin kızaktan denize indirildiğini, bu sebeple 10/08/2007 tarihinde romörkör yedeğinde Haliç Tersanesine çekildiğini, makine ve … Sisteminin montajının gerçekleştirildiğini, yapılan testlerde pervanenin yağ kaçırdığının tespit edildiğini, tüm çalışmalara rağmen bu problemin çözümlenemediğini ve davalının taleplerine herhangi bir cevap vermediğini, müvekkilinin sözleşmede yazılı gecikme cezasını talep hakkı bulunduğunu, bunun yanında geminin romörkör eşliğinde çekilme, tersaneye ödenen havuz, yağ kaçırma nedeniyle gemi için yapılan dalgıç,acente ve pilot masrafları, geç teslimden kaynaklı kazanç kaybı ve kullanılamaz halde bulunan … Sisteminin bedeli gibi pek çok zarara maruz kaldığını, her iki davalının zararlarından sorumlu olduğunu, ana makine ve ekipmanlarının gerek geç gerekse arızalı teslimi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarara karşılık olarak 43.700-USD tazminatın dava tarihinden itibaren bankaların USD’ye verdiği en yüksek oranda ticari faiz uygulanmasını talep etmiştir. Dava dilekçesinde yeterli açıklık olmadığından mahkemece dilekçenin açıklanması için davacıya verilen mehil sonucunda davacı vekili 15/01/2009 tarihli dilekçesi ile zararlarının; 1-Sözleşmede kararlaştırılan %5 gecikme cezası 27.229 -Euro 2-20/01/2007 tarihinde denize indirilen geminin Haliç tersanesine çekilmesi için 20.000-USD romörkör hizmet bedeli, 3-Ana makine ve ekipmanlarının montajı için Haliç tersanesine ödenen 132.963-YTL havuz parası, 4-… sisteminin montajından sonra yağ kaçağının önlenmesi için 3.000-USD dalgıç ücreti, 1.415,47- USD pilot (kılavuzluk), 1.000-USD acentelik ücreti, (toplam 5.415,47-USD) 5- 6.300-Euro davalıya ödenen ancak teslim edilmeyen yedek parça bedeli, 6- Ana makineden kaynaklanan hasarın tamiri için … tarafından 9 gün süreyle servis hizmeti verilmemesinden 9 x 10.000 = 90.000 USD kazanç kaybı ,7- … Sisteminin 200 gün geç teslimi nedeniyle günlüğü 10.000-USD den kar kaybı tutarı olduğunu açıklamış,toplam değer gösterilmemiştir.
ISLAH:Davacı tarafça 14.8.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 43.700-USD değerindeki müddeabih 1.350.000-USD arttırılarak toplamda 1.393.700-USD ye yükseltilmiştir. Davalı … vekili ;ıslaha karşı süresinde zamanaşımı defiinde bulunmuştur.
CEVAP: 1-Davalı- karşı davacı … Şti. Vekili; davacıya donanımın 30/10/2006 tarihinde teslimi öngörüldüğünü ancak teslimin gerçekleşemediğini, üreticinin imalatı yaptığı fabrikanın Çin’e taşımasının gecikmenin sebebi olduğunu, bu hususun tüm gemicilik sektöründe bilindiğini, fabrikanın taşınması akabinde imalatın hemen tamamlanarak teslim edildiğini, sözleşmenin 6.maddesi 6.bendinde geciken donanım için 4 haftalık bir telafi süresi geçtikten sonra her hafta için binde beş oranında gecikme cezası ödeneceğinin sözleşmede yazılı olduğunu, davacının pervanenin montajı akabinde deneme seyri esnasında yağ kaçırdığını, bu sebeple arızalı olduğunu, değişim talebi ile birlikte masraflarının karşılanmasını talep ettiği, deneme seyri esnasında yağ kaçağına rastlandığı, ancak hemen giderildiği ve halen hiçbir sorun olmaksızın kullanıldığı, Sözleşmenin 12.maddesi 6.bendinde geminin çekilmesi, havuzlanması gibi masrafların satıcı sorumluluğunda olmayacağının düzenlendiğini, arızalı mal tesliminden kaynaklanan her türlü zarar taleplerini kabul etmediklerini beyan etmiştir. Davalı … Şti. vekili karşı dava dilekçesinde; satım sözleşmesi gereği donanımın nakliyesinin satıcı müvekkili tarafından yerine getirileceği, sözleşme ve ticari örfe göre gemi ile nakledileceği, ancak bu şekilde taşıma 2 ay bir süre gerektirdiğinden daha fazla gecikmenin engellenmesi için uçakla taşındığı, 26.680,58-Euro masraf edildiği, ayrıca yağ kaçağına ilişkin servis hizmeti verildiği esnada geminin havuzlama masrafı olan 13.077-USD’nin İstanbul Tersanesine müvekkili şirket tarafından 07/01/2008 tarihinde davalı adına kesilen fatura karşılığında ödeme yapıldığı, her iki ödemenin davacı tarafından kendilerine iade edilmediğinden 26.680,58-Euro ve 13.077-USD alacağın dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … SPA vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmadığını, üreticinin sorumluluğu hükümleri çerçevesinde herhangi bir sorumluluk yöneltilemeyeceğini, davacının sözleşmesel ilişki içinde bulunduğu tarafın diğer davalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında sözleşmenin eser -satış sözleşmesi hükümleri taşıyan karma bir sözleşme olduğu,baskın unsur davacının gemisine uygun üretilen makinanın teslimi olduğundan eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.Buna göre; a-Teslimde gecikme sabit olduğundan, davacının sözleşmenin 6.maddesi uyarınca davalıdan tazminat isteminde bulunabileceği, sözleşme bedelinin %5’i miktarı olan (794.770-Euro x 5/100 = ) 39.738,50-Euro tazminatın talep edilebileceği , ancak dava dilekçesinde 43.700-USD miktarında kısmi dava açılması sebebiyle ve açıklama dilekçesinde bu bedelin 27.229-Euro’luk kısmının kısmi davada talep edildiği açıklandığından karşılığı 43.152,51-USD için davanın kabulüne ,fazla istemin zaman aşımı nedeniyle reddine , b-20.000-USD römorkor ücreti yönünden;geminin kızaktan indirildiği, montajın yapılması için geminin yeniden havuzlanması gerektiği, ancak Tuzla’da havuzlanması mümkün iken,Haliç’e çekilmesinin teknik bir zorunluluktan kaynaklandığının davacı tarafça ispat edilemediğinden reddine, c-Haliç Tersanesi’ne ödenen 132.963-TLlik havuz parası yönünden;sözleşmede montaj sırasında havuzlama ücretlerinin alıcıya ait olduğunun düzenlendiği,alıcının montajı ister Haliç’te, ister Tuzla’da yaptırsın ve havuzlama işlemi ister teslimde gecikme olmaksızın süresinde yapılmış olsun, isterse gecikmiş teslim sonrası yapılsın, her halukarda havuzlama ücretinin alıcıya ait olduğu ,makine ve pervane sisteminin montajı için tek bir havuzlama ücreti ödendiği,havuzlama ücretinin her halükarda makina ve pervane sisteminin montajı için zorunlu olduğu, davacı tarafça mükerrer bir havuzlama ücreti ödenmediği,yağ kaçağından kaynaklanan arıza sebebiyle ödenen havuzlama bedelinin de … tarafından ödendiği anlaşıldığından, havuz ücreti yönünden açılan davanın reddine, d-Hatalı üretim nedeni ile yağ kaçağının tespiti için dalgıç, motor ve acentelik hizmetleri sebebiyle 3.000-USD’lik dalgıç, 1.415,47-USD’lik kılavuzluk, 1.000-USD’lik acentelik ücreti yönünden; bu masrafın teslimde yağ kaçağı oluşması sebebiyle yapıldığı, sözleşmenin 12/3.maddesi uyarınca garanti kapsamı boyunca satıcının kusurlu ekipmanının yada kusurlu ekipman parçalarının değiştirme ve tamirlerini üstleneceği, davacının bu bedeli isteyebileceği, ancak kısmi davada 43.700-USD talep edildiği, talepler kalem kalem sayıldığı, taleplerin toplamı dava değeri 43.700-USD’den daha fazla olmasına rağmen zarar kalemlerinin ne kadarının kısmi davada talep edildiğinin açıklanmadığı, arttırılan kısım için zamanaşımı süresinin geçtiği, ancak 43.700-USD ye kadar hüküm verilebileceği 43.700-USD’yi aşan taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine, bu bağlamda davacının tazminat istemlerinden ilki olan geç teslim sebebiyle 27.229- € karşılığı 43.152,51-USD’nin kabulüne, davacının talebi 43.700-USD olduğundan gecikme tazminatından başkaca (43.700-43.152,51=547,49-USD’nin) dalgıç vs.istemine ilişkin olarak kabulüne, fazla istemin zamanaşımı nedeniyle reddine, e-Davalı …’ya ödenen 6.300-Euro’luk yedek parça bedeli yönünden; söz konusu bedelin yakıt pompası tamir ücretine ilişkin olduğu, söz konusu yakıt pompa bedelinin davalıya değil, servis şirketine ödendiği, iade gerekse dahi, zamanaşımı dolduğundan reddine, f- 6.6.2008-15.6.2008 tarihleri arasında 90.000-USD kar kaybı talebinin; ana makinenin pompa, speratör filtresinde meydana gelen düzensiz çalışma nedeniyle arızalandığı, davacının 13.5.2008 tarihinde servis talebinde bulunduğu, geminin Arnavutluk’un Dures limanında iken 26.5.2008 tarihinde servis hizmeti verilerek yaşanan problemin aşılmaya çalışıldığı, davacı tarafından 3.6.2008 tarihinde yeniden bir servis talebinde bulunduğu, …’nun servis elemanlarınca 6.6.2008-15.6.2008 tarihleri arasında servis hizmetinin verildiği, bu süre içerisinde sefere çıkamayan gemi için kar kaybı talebinde bulunulduğu, bilirkişiler tarafından günlük ortalama kazancın 5.000-6.000-USD civarında hesaplandığı, davacının belirtilen süre içerisinde kar kaybının bulunduğuna yönelik somut belge ibraz etmesi halinde davacının talep edebileceği net kar kaybının 45.000-USD olabileceği, ancak davacının belirtilen dönemde geminin seferinin bulunduğu yada belirtilen tarihlerde kiralandığına ilişkin dosyaya delil ibraz etmediği, kar kaybına uğradığını ispatlayamadığı, davacının kar kaybı talebinde bulunabileceği var sayılsa dahi, davacının ilk başlangıçta 43.700-USD miktarla sınırlı olarak kısmi dava açtığından ıslah tarihi itibariyle bu talebin zaman aşımına uğradığından reddine, g-Geç teslim ve hatalı üretim sebebiyle toplam 200 gün kar kaybı isteği yönünden; talebin geminin sözleşmeye göre teslimi gereken tarih ile teslim edildiği gün arasında davacının uğradığı kar kaybının tazminine yöneliktir. Önemle vurgulamak gerekir ki, davacının kar kaybı talep ettiği dönem geç teslimden kaynaklı döneme ilişkindir. Yani burada ürünün ayıplı teslim edilmesi sonuca etkili değildir. Sözleşmenin 6.maddesinde teslimat süresi ve şartları belirlenmiş olup, bu maddede teslimin gecikmesi halinde alıcının talep edebileceği tazminat türü ve miktarı belirlenmiş olup, bunun dışında alıcının başka bir tazminat talebinde bulunamayacağının düzenlendiği, söz konusu sözleşme hükmü bağlayıcı olduğundan, henüz teslim edilmemiş bir malda ayıp bulunması sonuca etkili bulunmadığından bu süre için talep hakkı bulunmadığı, ayıp sebebiyle oluşan zarar talebi ancak teslimden sonraki dönem için istenebileceği, bu dönem için istenebilecek kar kaybı vs. gibi talepler de BK’nun 125 maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımına tabii olduğu, bu sebepten dolayı “gecikmeden kaynaklı tazminatın fazlaya ilişkin kısımları, garanti süresi içerisinde davalı tarafından yapılması gereken tamiratlara ilişkin dalgıçlık ve klavuzluk ücreti vs.gibi kabul kararı verilebilecek kısımlar ile, gerekse yine teslim süresi içerisinde ön görülen geç teslim sebebiyle oluşan kar kaybı gibi alacaklar, haziran 2008 tarihinde gerçekleşen arıza sebebiyle uğranıldığı iddia edilen kar kaybı vs. gibi talepler yönünden ıslah tarihi itibariyle zaman aşımına uğramıştır. Dava dilekçesi ile birlikte sadece 43.700-USD için dava açıldığı ve 43.700-USD’lik kısmın gecikme cezası ve dalgıç ücreti ile bu miktarın tamamlandığı, ıslah dilekçesinin 14.08.2012 tarihli olduğu, sözleşmenin eser sözleşmesi kabul edilse dahi, satım akdindeki zaman aşımının geçerli olduğunun belirtildiği, davacının sözleşmeyi feshetmediği, semenden indirim talebinde bulunmadığı, ayrıca söz konusu ana makina arızasının garanti kapsamında davalı tarafından tamir edildiği, davacının sözleşmenin 14.maddesi uyarınca cezai şartı aşan miktarda kar kaybı isteyemeyeceği, müteahhitin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği ve bilhassa ayıplı malzeme kullanarak ayıplı bir iş meydana getirmiş olması nedeniyle açılacak davalar hariç olmak üzere, istisna akdinden doğan bütün davaların 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, motor aksamındaki arıza ile ilgili davacının ağır kusur iddiası bulunmadığı,motor aksamındaki arıza sebebiyle oluştuğu belirtilen kar kaybı için açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine “karar verilmiştir.
DAVACI-KARŞI DAVALININ TALEPLERİ : Uyuşmazlıkta ilk olarak çözümü gereken husus davacının taleplerinin ne miktarda olduğu ve neye dayandığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira elde ki dosyada davacının açtığı kısmi dava da,üç değişik para birimine ilişkin bildirdiği zarar taleplerinin toplamının kısmi dava tutarından fazla olduğu halde kısmi davada istediği 43.700-USD nin ne kadarının hangi zarar talebine ilişkin ne istediğini açıklamaması bir karmaşaya sebebiyet vermiştir. “Bir davada davacı bakımından birden fazla talepler bakımından toplu bir alacak talep edilmesi halinde, davacı yanca, belirsizliğin kendiliğinden ya da belirlenen süre içerisinde giderilmediğinde mahkemece, her bir talep için mütesaviyen yani eşit tutarda talepte bulunulduğunun kabulü gerekir.”(Yargıtay 11 H.D.nin 11.9.2019 tarih 2018/3469 tarih ,2019/5316 karar sayılı ve 11.9.2019 tarihli ilamı da aynı yöndedir.) Davacı 19.8.2008 tarihli dava dilekçesinde her bir talebi için ne miktar talepte bulunduğunu belirtmeksizin 43.700-USD zararın tazmini için kısmi dava açmış, kısmi davada her bir kalem için ne miktar için talepde bulunduğunu göstermeden bu taleplerinin yukarıda yazdığı kalemlere ilişkin olduğunu açıklamış, buna göre dava dilekçesi ile açıklama dilekçesinden anlaşıldığı üzere ve sonuç talep USD olduğundan Euro ve TL talepleri dava tarihindeki Euro /USD/– 1/1,4668 dönüşüm kuru ve yine dava tarihi itibariyle USD kuru(1.1919) üzerinden hesaplanmak suretiyle davadaki taleplerin ne olduğu belirlenmiştir. Buna göre dava dilekçesinde sözleşmeye dayalı olarak gecikme tazminatı talep edilen 27.229- Euro gecikme cezası (1.4668) 39.939,49-USD , 20.000- USD romörkör bedeli, 132.963 -TL havuz bedeli ( 111.555,49 – USD ), 5.415,47- USD dalgıç ve acente , 6.300 Euro (1.4668) 9.240,84- USD yedek parça için ödenen bedel, Servis hizmeti verilmemesi nedeniyle 9 günlük kazanç kaybı – 90.000 -USD ve talebini kuruşlandırmasa da geç teslim nedeniyle 200 günlük(günlük 10.000-USD) kazanç kaybı talep edilmekle 7 AYRI KALEM ZARAR talebinde bulunduğu anlaşılmakla her bir zarar talebine ilişkin olarak toplam talebinin 1/7 oranında bölüştürülmesi gerekmektedir. Bu kalemlerden dalgıç ücreti 5.415,47-USD 1/7’den daha düşük bir tutara tekabül ettiğinden hakkaniyet gereği bu tutar toplam 43.700-USD’den öncelikle düşülerek kalan miktarın(38.284,53:6) 1/6’sının her bir zarar kalemine ilişkin kısmi dava da dava değeri olduğu, bunun da 6.380,75-USD’ye tekabül ettiği, buna göre 38.284,53-USD + 5.415,47 USD =43.700-USD’nin kısmi dava değerini teşkil ettiği kabul edilmiştir. Davacı vekili ıslah talebinde de aynı tutumunu sürdürmüş, davayı bütün olarak 1.350.000-USD artırdığını dava değerini 1.393.700-USD’ye çıkardığını beyan etmiş, yine taleplerini ayrıştırmamış, bu sebeple dava değeri açıkça bildirilen değerlere göre , 20.000-USD romörkör, 111.555,49-USD- havuz, 5.415,47-USD dalgıç-acente, 9.240,84-USD yedek parça, 90.000-USD servis hizmeti verilmemesinden dolayı kazanç kaybı ve sözleşme gereğince gecikme cezası 39.738,50 -Euro (sözleşmenin %5 ‘ini teşkil eden) 58.288,43 -USD (toplamda 294.500,23-USD) talebine ilişkin olduğu, geriye kalan (1.099.199,77-USD) talebin ise gecikmeden kaynaklanan 200 günlük kar kaybı talebine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: I- Asıl davada davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. vekili; satış sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca 30/10/2006 tarihinde teslim edilmesi gereken ana makinanın 23/02/2007, pervanenin ise 15/08/2007 tarihinde teslim edildiği, teslimin gecikmesi nedeniyle geminin kızaktan denize indirildiği, bu sebeple ek masraflar yapıldığı gibi, geminin sefere çıkamaması nedeniyle kardan mahrum kaldığı, romörkör ile Haliç Tersanesine çekildiği, montajın burada gerçekleştirildiği, pervanenin yağ kaçırdığının tespit edildiği, daha sonra ana makinede meydana gelen arıza nedeniyle …’dan sözleşme uyarınca servis hizmeti talep edildiği, peşin ödeme yapılmasına rağmen servis hizmeti verilmemesi nedeniyle geminin 06/06/2008 – 15/06/2008 tarihleri arasında sefere çıkamadığı, taraflar arasında bir satış sözleşmesi kurulmasına ve davalıların ağır kusurlu olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmesine rağmen BK 125.maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davanın kısmi olarak 43.700-USD üzerinden açıldığı, sözleşme uyarınca talep edilebilecek gecikmeden kaynaklı tazminatın fazlaya ilişkin kısımları garanti süresi içerisinde davalı tarafından yapılması gereken dalgıçlık ücreti gibi kabul kararları verilebilecek kısımlar ile yine teslim süresi içerisinde öngörülen geç teslim sebebiyle oluşan kar kaybı gibi alacaklar yada ağır ihmal ve kusur iddiası bulunmayan ana makinedeki Haziran 2008 tarihinde gerçekleşen hasar sebebiyle uğranılan zararlara ilişkin talepler yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, teslimdeki gecikme nedeniyle uğranılan zararların BK 125.maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, eser sözleşmeleri için öngörülmüş 5 yıllık zamanaşımı uygulanamayacağı, … sisteminin 15/08/2007 tarihinde teslim edildiği, ıslah tarihi olan 14/08/2012 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, davalıların ağır kusurlu olması nedeniyle teslimdeki gecikme nedeniyle ağır kusurlu olduğu, zira davalıların gecikmede ağır ihmalleri ve hileli davranışları söz konusu olduğu, sözleşmede yer alan sorumsuzluk şartının geçersiz olduğu, sefer yapılamaması nedeniyle mahrum kaldığı kar kayıplarını talep etme hakkının mevcut olduğu, BK 99.maddesi uyarınca borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşmanın kesin olarak hükümsüz olduğunu, bu nedenle geç teslimden dolayı kar kayıpları talebinin kabulü gerektiğini, ayrıca yine romörkör, havuz parası ve dalgıçlık vs ücreti ile 06/06/2008 tarihindeki arızaya yönelik servis hizmeti için davalıya ödenen 6.300-Euro tutarındaki peşin ödemenin iadesi gerektiğini, II- Davalı …Şti ve …..ltd.şti vekilleri ; sözleşmenin 16.maddesinde gecikmenin her iki tarafında kontrolü dışındaki etkenlerin meydana gelmesi halinde satıcının sorumlu tutulamayacağının açıkça belirlendiğini,zamanaşımı nedeniyle reddolunan taleplerin aksine mahkemenin cezai şarta hükmetmesinin sorumsuzluk kayıtlarına aykırı olduğu ,gerekçede ki görüşler esas alındığında cezai şarta hükmedilmesinin doğru olmadığını,karşı dava yönünden uçak nakliye bedeli talebinin karşı davacı müvekkilinin kusuru nedeniyle reddine karar verdiğini ,teslimde kusuru olmadığını belirleyen mahkemenin nakliye bedelinde kusurlu olduğunu tesbitinin çelişki olduğunu,nakliye bedeline hükmedilmesi gerektiğini ,havuzlama ücretinde haklı olduklarını iadesi gerektiğini ,birleşen dosyada itirazın iptaline karar verildiği halde likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmediğini birleşen davada davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
SÖZLEŞME :26/10/2005 tarihli sözleşme 1 adet “MAC 6 M 20 Tahrik paketi” 794.770-Euro bedelli kabul testi çalıştırması ve sınıflandırma sertifikası dahil net fiyatla davacıya satıldığı, 10.maddede belirtilen personel yardımı için …..Ltd.Şti tarafından 20.000-Euro fatura edileceği, donanımın 30/10/2006 tarihinde Tuzla serbest ticari bölgesinde teslim edileceği, eğer alıcı satıcıya atfedilecek nedenlerle ortaya çıkan gecikmeden ötürü zarar görürse alıcının gecikme tazminatı talep edebileceği, 4 haftalık telafi süresini takip eden her geciken hafta için 0 % 5 gecikme cezası, toplamda da satış bedelinin %5’i geçmemek üzere tazminata hak kazanacağı, 12.maddesinde de garanti koşulunun donanımın devreye alınmasından itibaren 12 ay olduğu, satıcının kusurları gidermekte geri kalması halinde alıcının bu masrafları yapılabileceği, 14.madde mesuliyeti sınırlamaya ilişkin olup; satıcı hiçbir halde kar, gelir kaybı, sermaye maliyeti ve zarara uğrayan veya alıcının sebep olduğu üçüncü kişilerin talepleri dahil ancak bunlarla sınırlı olmayarak alıcının maruz kaldığı dolaylı, veya sonucunda oluşan zararlardan hiçbir halde sorumlu olmayacak denilmiştir. İlk derece mahkemesince ; yurt dışında üreticiler tarafından üretilecek makinaların davacıya satışını davalı …Şti üstlenmiş olup, İlk derece mahkemesince ;sözleşmenin hukuki niteliği 26/10/2005 tarihli sözleşme ile davalı … Şti tarafından OneMaK 6M20Propulcion Package ürününün satışını üstlendiği, alıcı davacı … Denizcilik’in de karşılığında 794.770-Euro ödemeyi üstlendiği, söz konusu sözleşme içeriği dikkate alındığında davalı … tarafından ilgili geminin makina aksamının ve pervane sisteminin yurt dışında gemiye uygun şekilde ürettirilerek, davacıya satımını üstlendiği görülmüştür. Mevcut sözleşme içeriği incelendiğinde, bu sözleşmenin hem bir eser sözleşmesi, hem de bir satım sözleşmesi niteliğini taşıyan karma bir akit olduğu,gemiye özel üretim yapılacak olması sebebiyle sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği daha ağır bastığı,ancak,hüküm tesis edilirken sözleşmenin karma bir sözleşme olması sebebiyle hem 818 sayılı BK hükümlerindeki eser sözleşmesine ilişkin hükümler, hem de satım akdine ilişkin BK’nun ve TTK’daki hükümler göz önünde tutulmuştur. “denilmiştir. Ancak davacının davalı … ile imzaladığı sözleşme ise satış sözleşmesi olup davacının üretici ile imzaladığı bir sözleşme yoktur. Davalı … üretim yapmadığı gibi, montajı da üstlenmemiştir. Montaj …’ın yükümlülüğündedir. Bu sebeple uyuşmazlıkta eser değil, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK nun 182.madde ,6762 sayılı TTK’nun 25.madde hükümleri uygulanacaktır. İlk derece mahkemesinin sözleşmeyi eser sözleşmesi olarak nitelemesi doğru görülmemiş, değerlendirmeler satış sözleşmesi hükümleri bağlamında yapılmıştır.
ZAMANAŞIMI: Öncelikle ayıba dayalı istek bakımından inceleme yapıldığında, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25/4.maddesi uyarınca tacirler arası satışlarda ayıp nedeniyle zamanaşımı süresi 6 ay ise de daha uzun süreli garanti verilmesi durumunda zamanaşımı süresinin garanti süresi sonuna kadar uzayacağı, aşağıdaki emsal kararda da vurgulandığı üzere Yargıtay’ın yerleşik uygulaması ile kabul edilmektedir. Gümrük beyannamesi tarihine göre cihazların 15/08/2007 tarihinde teslime hazır olduğu, montajdan sonra düzenlenen onay ve teslim tutanaklarının 18/12/2007 tarihi itibari ile imzalandığı, buna göre 12 aylık garanti süresinin bu tarihten itibaren başladığı anlaşılmakta ise de ;davalı … vekilinin 03/07/2014 tarihli dilekçesinde ” sözleşmenin 12.m 2.paragrafında garanti süresinin donanımın devreye alınışından itibaren 12 ay olduğu,ancak donanımın fabrikadan sevk edilmeye hazır olduğu ihbarından itibaren en fazla 20 ay için geçerli olduğu ‘ denildiği , devreye alma işlemi 05/01/2008 tarihinde tamamlanmış ve gemi sefere çıkmıştır. Teslim tarihi itibariyle 20 aylık genel garanti süresinin de 10/04/2009 tarihinde sona erdiği” beyan edilmiştir. Ayıp ihbarında bulunma koşuluyla garanti süresinde dava açılabileceğinden kısmı davanın açıldığı 19.8.2008 tarihi itibariyle teslim tutanakları esas alınsa da, uzatılan garanti süresi nedeniyle zamanaşımı süresi dolmamıştır.Buna göre ayıptan kaynaklanan zarar talebi için kısmi dava dilekçesi ile talep olunan kısımlar bakımından zamanaşımı süresi dolmamıştır.Bilirkişi raporlarında; davacının tazminata konu zarar talebinin 2 ayrı hukuki sebebe dayandığı, satılan malın tesliminde gecikme sebebiyle uğradığı zarara ilişkin olduğu (BK 102) bu tazminat satım sözleşmesinde buna mahsus zamanaşımı düzenlemesi olmadığından BK 125 gereği 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu zamanaşımı da sözleşmeye göre satılanın teslim vadesinden başlayacağı için 30/10/2006 tarihinden 2016 tarihine kadar sürecektir. Ancak ayıplı mal tesliminden kaynaklanan zararlar ise eTTK 25.maddesindeki 6 aylık zamanaşımına tabidir. Bu zamanaşımının eski kanun zamanında dolmuş, diğer kısım için zamanaşımını kesmeyeceğinden ıslah tarihi bakımından ayıba karşı tekeffülden doğan tazminat talebinin zamanaşımı dolmuş durumdadır.” denilmiştir. Bu tesbite Dairemiz de kısmen katılmıştır. Davacının taleplerine bakıldığında yağ sızıntısı nedeniyle yapılan bu masraf kaleminin 547-USD’sinin istenebileceği ilk derece mahkemesince de kabul edilmiş fazlasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa ki taleplerin belirlenmesine ilişkin kısımda anlatıldığı üzere kısmi dava ile birden fazla talebini bir arada sunan ve ayrıştırmayan davacının eşit oranda talepte bulunmuş sayılacağı kuralının uygulanması gerektiği, ilk derece mahkemesinin seçtiği bir talebin kabulüne diğerlerin reddine karar verilemeyeceği gözönünde tutulduğunda, kısmi dava ile istenilmiş olan dalgıç vs bedeli olan 5.417,47 USD lik talep (5.1.2008 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde 19.8.2008 tarihinde talep edilmiştir.) teslimde gecikme sebebine dayalı havuz, römorkor ve 200 günlük zarar talepleri 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olup ,bu talepler yönünden ıslah tarihi olan 14.8.2012 tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir . Yine garanti süresi içerisinde servis hizmeti verilmemesi ve bedeli ödenen yedek parçaların teslim edilmediğinden bedelinin iadesine ilişkin talepler de ,satış sözleşmesinin ayıp dışındaki hükümlerine dayalı açılmış olup BK nun 125.maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olup ,yasal düzenlemelere açıkça aykırı ilk derece mahkemesi ve bilirkişi kurullarınca yapılan değerlendirmelere iştirak edilmemiştir.
GEÇ TESLİM VE AĞIR KUSUR: Davacının bir kısım talepleri teslimdeki gecikme, bir kalem talebi ayıplı teslime, bir kalem talebi garanti süresi içinde servis hizmeti verilmemesine, bir kalem talebi de bedeli ödenen ancak teslim edilmeyen yedek parça bedeline ilişkindir.Dava dilekçesinde fiili teslim tarihi 10/08/2007 olarak bildirilmişse de; sunulan gümrük beyannamesinin tarihi 15/08/2007 olduğu,beyanın maddi hata kabul edilebileceği, … sistemi sözleşmedeki teslim süresinden çok sonra 15.8.2007 tarihinde teslime hazır hale getirilmiştir.Davacı; davalı satıcının ağır kusurlu olduğunu, davalı …’da üretici firmanın fabrikasının Çin’e taşınmasının elinde olan önlenmesi mümkün olan bir sebep olmadığını, teslimatı hızlandırabilmek adına elinden geleni yaptığını, daha geç teslimi engelleyebilmek adına uçakla ekipmanı getirdiğini, masrafa katlandığını, bu sebeple ağır kusurlu olmadığını, ayrıca sözleşmenin 6 ve 14.maddelerinde sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının talep edebileceği tek tazminatın %5 oranında hesaplanan 39.738,50 Euro tazminat olduğunu ileri sürmektedir. Davanın çözümü için öncelikle ,sorumluluğunun sınırlandırılması anlaşması yapan davalı …’nun somut olayda ağır kusurlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. 818 sayılı BK nun 99.maddesinde sorumsuzluk anlaşmalarında borçlunun hile veya ağır kusurundan sorumsuzluğuna ilişkin bir kayda yer verilemeyeceğini öngörmüştür. Hukuk uygulamasında kusur hukuki açıdan ağır,hafif ve orta olmak üzere bir ayrıma tabii tutularak derecelendirilmektedir. Kusurun değerlendirilmesinde ölçü nitelik olmaktan ziyade niceliktir.birinden diğerine geçiş çoğu zaman takdir ve değerlendirilmeye dayalıdır.Ağır kusur yargısal kararlarda “aynı durum ve koşullar altında her mantıklı insanın göstereceği en ilkel,basit)dikkat ve özenin gösterilmemesidir.Ağır kusur da hal ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara “tam bir aldırmazlık “sözkonusudur.Ağır kusur bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır.(Yargıtay HGK 2003/11-756 esas ,2003/743 karar sayılı ilamı ) … tarafından davacıya gönderilen 18 Ekim 2006 tarihli mailde; 2-(makine MAK ana makinenin Almanya’da soğutma eşanjörü hariç 18/12/2006 da teslime hazır olacağı, eşanjörün teslim tarihinin Ağustos 2007 olduğu(sonradan revize edildi), ZF pervane ve aksesuarları İtalya’da üretici firmada Şubat 2007 de teslime hazır olacaktır.” denilmiştir. Davacı satıcının ağır kusurlu sayılması gerektiğine ilişkin olarak yukarıda yazılan mail dayanak gösterilerek … sisteminin Şubat 2007 tarihinde İtalya’da teslime hazır olacağını, gümrük beyannamesinde görüleceği üzere 15/08/2007 tarihinde Çin’den getirtildiği, Çin’de üretildiği söylenseydi kabul etmeyeceğini, Çin mallarının kalitesinin standartların altında olup fiyatlarının da farklı olduğunu,gerek gecikmeli teslimatından gerekse montajından dolayı uğradığı zararın tazmini ile sınırsız olarak sorumlu olduğunu ileri sürmektedir. Bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere bahse konu söz konusu dönemde gemicilik sektörünün hızlı büyümesi sebebiyle yeni inşa gemi talep ve siparişlerinin birden yükselmesi ve bu sebeple ekipman tedarikçileri ve gemi inşacılarının siparişleri yetiştirmede aksama ve gecikmeler yaşandığının sektörün bilinen bir gerçeği olduğu, yine davacı tarafça da söz konusu hususun bilinebilecek bir durum olduğu, nitekim aynı dönemde hem Almanya’da üretilen ana makinanın hem de Çin’de üretilen pervane sisteminin gecikmesinin temel nedeninin bu olduğu, üretimin İtalya yerine Çinde yapılmasının ağır kusur olarak kabul edilemeyeceği yönündeki bilirkişi ve ilk derece mahkemesinin tesbitleri Dairemizce de benimsenmiştir. Davacının Denizcilik sektöründe faaliyet gösterdiği, başkaca gemileri bulunduğu, üretici firmaların seçimini de yaptığı gözetildiğin de üretim yerinin Çin’e taşındığının davacı tarafça da bilinmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Satıcının ağır kusur sayılabilecek kasta yakın bir kusurunun bulunduğu ispatlanamadığından teslimdeki gecikme nedeniyle davalı kusurlu ve mütemerrit sayılsa da ağır kusurlu kabul edilemeyeceğinden teslimde ki gecikme nedeniyle 6 ve 14 madde de ki sınırlamalardan yararlanacağı kanaatına varılmıştır…. SİSTEMİNDEKİ 1 NOLU PERVANE KANADINDA Kİ ÜRETİM HATASI:Aşamalarda alınan bir kısım bilirkişi raporunda pervanenin hatalı üretilip üretilmediği yolunda kesin bir tesbit yapılamadığından söz edilmektedir. Pervane kanadında ki standart dışı üretiminin 3.9.2007 de davacının gemi inşasında görevli personelin ,1 nolu pervane kanadında yağ kaçağı bulunduğunu,bunun kanat içinde yer alan o-ring kanalının derinliğinin ,gerekenden fazla (en fazla 6.35 mm olması gerekirken 7.2 mm olduğu ) olduğunu …’ya bildirdiği ,2.davalının 4.9.2007 de e-mail ile 1,1 mm lik teflon şim kullanılarak arızanın giderilmesi önerilmiş, 5.9.2007 tarihinde ….Ltd.Şti tarafından o-ring kanalı 7,2 mm olarak ölçülmüştür. 5.1.2008 tarihli Fatih Öztürk tarafından tanzim edilen tutanakta ise, pervane söküldüğünde quarter ring altında- 1 mm teflonring- bulunduğu ,daha önceden servis tarafından montajı yapıldığı, alınıp yerine 0,50 milimetrelik iki adet shim konulduğu, 1 adet sarı, 1 adet paslanmaz shimlerin hub yüzeyine özel yapıştırıcı ile yapıştırıldığı, pervane kanadının yeniden montajının yapıldığı kaydedilmiştir. Sonuçta ; birleşen dosyada davacı talepleri incelenir iken yeniden üzerinde durulacağı üzere,davalı … şirket yetkilisi 10.11.2009 tarihinde davacıya gönderdiği mektup ile; 7.11.2009 tarihli hasar ihbarı neticesinde, (…)pervane gövdesinin değiştirilmesinin en uygun çözüm olduğunu, muvafakat verilmesi halinde üretici firmaya hemen sipariş verileceğini bildirmiş ve üretici firma tarafından 25.12.2009 tarihinde üretici firma tarafından tüm masrafları karşılanarak pervane gövdesi bütünüyle değiştirilmiş ve geminin sürekli tekrarlanan arızalardan kurtulduğu soruna kökten çözüm bulunduğu gözetildiğinde, pervane kanadında o-ring kanalında üretim hatası bulunduğu,olması gereken derinlikte üretim yapılmadığı, kanatta üretim arızası olduğu daha 5.9.2007 tarihinde belirlendiği halde zamanında garanti veren satıcı ve servis şirketi gerekli önlemleri alıp davacının değiştirme taleplerini karşılaması halinde tekrarlanan arızaların ve bu bağlamda uyuşmazlıkların ve mağduriyet yaşanmayacağı açıktır. Bu sebeple 5.9.2007 tarihinden itibaren satıcının ağır kusurlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir.Nitekim … sistemindeki bu kusur nedeniyle yine aynı mahkemenin 2014/1493 esas ,2018/728 karar ve 18.7.2018 tarihli ilamında ve İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 2018/1937 esas ,2019/145 karar sayılı ilamının gerekçesinde de aynı tesbitlere yer verilmiş, … sisteminde ki ayıp nedeniyle 22.6.2009 ile 27.12.2009 tarihleri arasında tersanede kaldığı ileri sürülerek ,günlüğü 7.000-USD den kar kaybı talep ettiği ,yapılan yargılama neticesinde 2008 yılında deniz taşımacılığının çok iyi durumda bulunduğu ancak 2009 yılında deniz taşımacılığının durma noktasına geldiği , 2010 yılında biraz artış olduğu hususlarına değinilerek Deniz Ticaret Odasının bildirimine dayanılarak günlük 4000-USD net gelirin hakkaniyete uygun olduğu belirlenerek 180 gün için kar kaybı tazminatına hükmedilmiş ve davalı …’nun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm Yargıtayca asıl davada iki kaleme ilişkin bozulmuş olmakla asıl davadaki talepler bu aşamadan sonra onanan kısım dışında bozmaya konu iki kalem talepler bakımından yapılacaktır.
ASIL DAVADA TALEPLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde Dairemizin “2018/516 Esas 2020/1125 Karar sayılı 06/11/2020 tarihli ilamı ile “Davalı … S.P.A. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Karşı dava da ;davalı … davacı adına ödediği havuz ve emtianın Çin’den getirilme masraflarının iadesi talebine ilişkin karşı davanın reddine ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,bu kısımlar bakımından hüküm onandığından ,kısmen de temyiz istemleri red edildiğinden üzerinde durulmayacaktır..
KISMİ BOZMA İLAMINA KONU ANA DAVADAKİ TALEPLER :Asıl davada: ana makine arızasında satıcı sorumluluğunda servis şirketinin devreye girdiği ve her talebe karşılık olarak teknik servis hizmetinin sağlandığı davalı tarafça kabul edildiği,(davalı vekilinin 10/12/2012 tarihli dilekçesi 2.sayfa son paragraf) garanti süresi içerisinde servis sorumluluğunun davalıda olduğu aşamalarda açıkça kabul edilmişken servis şirketinin ayrı şirketler olduğu, servis şirketi ile ilişkinin farklı bulunduğu, taleplerin servise yöneltilmesi gerektiği yolundaki savunmaya itibar edilmeyerek; Ana davadaki talepler 1)132.963- TL havuz bedeli, 200 günlük günlüğü 10.000-USD den kar kaybı talebi, taraflar teslimde bir gecikme olabileceğini öngörerek sözleşmenin 6 ve 14 .maddeleri ile gecikmeden dolayı oluşabilecek zarar taleplerini kararlaştırarak sınırlandırmışlar, geç teslim ve kusur bahsinde incelendiği üzere ağır kusurlu kabul edilmeyen davalı satıcıdan bu bedelin istenemeyeceğinden reddi gerektiği, 5.417-USD dalgıç, acente, pilotaj ücreti yukarıda yazılı maddi olaylara ve neticede ayıba dayalı bir talep olup kısmi davada tamamının talep edilmesi gerektiğinden kabulüne, 6.300-Euro yedek parça bedelinin peşin ödenen ancak teslim edilmeyen emtia bedeline ilişkin olup bedelin iadesi isteminin ayıpla veya geç teslimle ilgisi bulunmadığı, bir kısım bilirkişi raporlarında ayıba dayalı bir istek olarak değerlendirilmiş ise de, sipariş verilen yedek parçanın bedeli, teslim edilmediğinden iadesi talep edildiği, 26.5.2008 tarihinde geminin Arnavutluk’ta iken yeniden arızalandığı gönderilen teknik elemanın hasarın sebebini tesbit edemediği, gemi döndüğün de detaylı inceleme yapılması tavsiyesi veren şirket yetkilisi, Tuzla’ya dönen gemiye servis hizmeti (vermek için peşin ödeme istemiş, davacı da 11.6.2008 tarihinde banka ile 6.300-Euro ödeme yaptığı, ödeme yapıldıktan sonra ise; … yetkilisi Lorenz Weinstabl tarafından davacıya gönderilen 13 Haziran 2008 tarihli mailde sipariş edilen yedek parçaların hazır olduğu ancak eski borçlar kapatılmadan bu parçaların teslim edilmeyeceği bildirildiği, başka bir anlatımla bedeli ödenen mallar teslim edilmemiş ,bu mallar için fatura düzenlenmiş tahsil edilen bedel mahsup edilerek bakiyenin de birleşen dava da talep edildiği, teslim edilmeyen malın bedeli olarak 6.300-Euro bedel yedek parça bedeli olarak ödendiği, teslim olmadığı sabit olmakla birlikte; servis hizmetleriyle ilgili değerlendirmenin birleşen dava da değerlendirilmesi gerektiği, servis şirketinin farklı bir tüzel kişilik olduğu, davacı tarafından da servis ile imzalanan ayrıca sözleşme olmasa da ana sözleşme kapsamında servis şirketini muhatap aldığından, davalı satıcı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 3000 USD dalgıç ücreti için fatura düzenlenmesi halinde de ödeneceğine ilişkin davalı … yetkilisinin 17 Mart 2008 tarihli beyanı bulunduğu, süresinde bir talep olduğu ve ayıplı ürün satışı sabit olduğundan davacıya ödenmesi gerektiğinden kabulüne, 27.220-USD gecikme cezası alacağı bulunduğu ileri sürülerek talep olunan sözleşme cezası bilirkişi raporları ile toplamda sözleşme bedeli üzerinden %5 oranında hesaplanan 39.738,50-Euro gecikme cezası hesaplandığı, gecikme sabit olduğundan bu tutara tamamen hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince davacının kısmi davasının sadece bu talebe tahsis edilerek 27.229 Euro karşılığı 43.152,51-USD’nin tahsiline hüküm verilmiş ve kalan miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, oysa ki gecikme cezası satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve satış sözleşmesinde özel bir zamanaşımı öngörülmediğinden 58.288,43 -USD nun tahsiline karar verilerek ,6.380,75 -USD sine dava kalanına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiş,bu kısma yönelik tarafların temyiz istemlerinin reddine karar verildiğinden hüküm maddi anlamda kesinleşmiştir.
BOZMA İLAMI:Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi neticesinde; Yargıtay 11. HD’nin asıl ve birleşen davalara yönelik aşağıdaki bendin dışında kalan tüm temyiz istemlerinin reddine karar verilerek kararın kalan kısımlarının onanmasına karar verilmiş,”Asıl davaya yönelik olarak davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile “Davacı, asıl davada istediği zarar kalemleri arasında, geminin parçalarının geç tesliminden dolayı gemiyi Tuzla Tersanesi’nden Haliç Tersanesi’ne römorkör vasıtasıyla çektirdiğine ilişkin faturaya dayalı istemi bulunmakla birlikte tersaneye geminin çekilme tarihinde böyle bir naklin davalıya yükletilebilmesi için haklı bir gerekçeye dayanması gerekmektedir. Davacı Tuzla Tersanesi’nde yoğunluk olması nedeniyle gemiyi Haliç Tersanesi’ne nakletmek zorunda olduğunu iddia etmesi karşısında Bölge Adliye Mahkemesince bu husus ilgili mercilerden sorulup teyit edilmeksizin yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmenin teslimat süresi ve şartları başlıklı 6. maddesinde yer alan gecikme cezasına ilişkin olarak teslimatın gecikmesi halinde nasıl bir tazminat öngörüleceği açıkça kararlaştırılmış ve mahkemece hükme bağlanmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi’nce tersanede bekleme süresi nazara alınarak ek 7 günlük kâr kaybı (gecikme) kalemi altında ilave tazminata hükmedilmesi de doğru olmamış ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. ” denilerek römorkör ücreti ve 7 günlük kar kaybı nedeniyle bozulmuştur.
KISMİ BOZMA İLAMINA KONU TALEPLER VE DİRENME GEREKÇESİ: Dairemizce yapılan istinaf incelemesinde 20.000-USD römorkor bedeli ise yine geç teslim nedeniyle talep edilmiştir. Davalı mütemerrit olup, bu kalem davacının fiili zararına tekabül ettiğinden, bilirkişi raporlarında Tuzla bölgesinde mevcut yoğunluk nedeniyle (o dönem Tuzla tersanelerinin karaborsa olduğu belirtilmiştir.), asıl davanın temelde gerekçesi olan 2007 yılında gemi inşaa işlemlerinde aşırı bir yoğunluk yaşandığı , tarafların gecikmeyi öngördükleri gerekçenin ödenmeli bir parçasıdır.Geminin 20.1.2007 tarihinde kızaktan indirildiği ve makine aksamlarının teslim edilmediği belirlenmiş,bu tarihden itibaren denizde olduğu gözetildiğinde bu zararın davalı satıcı tarafından karşılanması gerektiğinden kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. İlk derece mahkemesi teknik zorunluluğun davacı tarafça kanıtlanamadığından bahisle davayı reddetmiş ise de durumun aciliyetine göre bulunabilen tersanede işin yaptırılacağı hayatın olağan akışına uygun olup, davacının tersane seçimini menfaatine en uygun yerde yaptırdığının kabulünün makul davranış olduğundan bu kalem talebin kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamında 20.000-USD römorkör bedelinin haklı sebep bulunması halinde istenebileceği belirtilmiştir. Eldeki davaya konu uyuşmazlık 2007 yılında yaşanmış … aksamı geldiğinde Tuzla Bölgesinde bulunan gemi Romorkör eşliğinde Haliç’ bölgesine çekilmiştir.Dava da 2008 yılında açılmıştır.Yargıtay’ca yetkili makamlara teyit ettirilmesi istenilen husus ağustos 2007 ayında Tuzla tersanelerinde yoğunluk bulunup bulunmadığı hususudur. Alınan bilirkişi raporlarında 2007 -2008 yıllarında yoğunluğun mevcut olduğu konusunda bir çelişki bulunmamaktadır. Bilirkişi raporları arasındaki farklılık davacının bunu belgelendirip, belgelendirmediği noktasındadır. Bir başka deyişle bilirkişiler alınan bir teklif, başvuru olup da yer bulunamadığına ilişkin bir belge aramaktadırlar. Tuzla Tersanesinden Haliç Tersanesine nakil işlemi yapıldığı sırada geminin bir konteyner gemisi olduğu, motoru takılmadan uzun süredir tersanede kızaktan indirilerek denizde beklediği, makine aksamı olmadan Tuzla İlçesinde Haliç Bölgesine römorkor ile çekildiği, Tuzla Tersanelerinde yer var iken aradaki mesafe düşünüldüğünde davacı şirketin böyle zahmetli bir işe kalkıştığının kabulü hayatın tecrübelerine uygun değildir. 15.8.2007 tarihinden sonra makineler gelir gelmez montajın en kısa sürede tamamlanmak istenilmesi durumun aciliyetinden kaynaklandığı açıktır. Bozma sebebinde aradan geçen zamanın dikkate alınmaması,ticari defterlerin 10 yıl saklama süresi olan ülkede, 16 yıl öncesinde Tuzla Tersanelerinde yoğunluk olup olmadığının tesbit ve teyidinin yetkili mercilerden araştırma yapılmasının ,yetkili merciinin de neresi olduğu belirtmeden bozma sebebi yapılmasının dosya kapsamına uygun bulunmadığı, yoğunluk ve önemli sebebin dosya kapsamı ile sabit olduğu görüldüğünden araştırma bozma sebebine katılınmamış,bu hususta direnme kararı verilerek davacının belgelenen ödemesi 20.000-USD’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Diğer; bozma sebebi ise 7 günlük kar kaybı bedelidir.Gemi makine aksamının davalı satıcıya 5.1.2008’de tesliminin tamamlandığı ve makinenin ayıplı bulunduğu hususu kesin hüküm içeriğindedir..” 5.1.2008’de ayıplı makinelerin montajının tamamlanarak geminin sefere başladığı, daha evvel meydana gelen İzmir arızasından sonra 26/05/2008 tarihinde Arnavutluk’ta meydana gelen arızada davalının servis elemanı Atakan Ateş tarafından yapılan inceleme yapılmıştır. Atakan Ateş tarafından yapılan işlemler özetlendikten sonra makinede en kısa sürede kaver, piston ve yatak kontrolü yapılması gerektiği bildirildiği, 29.5.2008 tarihli mailde de davacı tarafından; ANA N gemisinde hatalı üretilerek monte edilen … sisteminin değiştirilmesine ilişkin programın 21.hafta başında açıklanacağı ancak bilgi verilmediği değişimin ne zaman yapılacağının sorulduğu, …’in …’ya yazdığı dahili yazıda ise; gemide pmax cihazı bulunmadığından enjektör değişiminden sonra da düzensizliğin devam ettiği, pompa kazıklamaları ile başlayan sorunun exhoust valflerinde yara veya kurum oluşturdu ise arızanın tam tespiti için kaver valf over houl gerektiği, turbocharge türbin tarafın hiç yıkanmamış olması bir kısım elemanlarda yakıt kurum yapabilecek ise de, öncelikli olarak kaver valf over houl olduğu, valf ayarı sırasında yeni bir makine için çok sayılabilecek aşınma ve çizikler bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Davalının teknik elemanı tarafından yakıt pompalarında meydana gelen arızanın detaylıca incelenmesi gerektiği bildirildiği halde, … tarafından daha evvel ücretlerin ödenmediği gerekçe gösterilerek yedek parça bedelinin peşin istenildiği, ve davacı … tarafından 11.6.2008 tarihinde ödendiği ve(Arnavutluk) bir önceki arızanın devamı olan servis talep formu bulunduğu, Arnavutluk dönüşü davacı tarafça 3.6.2008 tarihli mail ile; geminin 5.6.2008 tarihinde Kartalda olacağı servis programının bildirilmesi, 4 Haziran 2008 de geminin halen Diliskelesi’nde olduğu servis programının bildirilmesi, 6.6.2008’de servis talebine cevap verilmediği, 12 haziran 2008’de malzeme bedeli peşin ödendiği halde teslimatın ne zaman yapılacağının bildirilmesi ve servis raporunun gönderilmesi talep edilmiş, davalı tarafından 6.6.2008 tarihinde arızanın garanti kapsamına girmemesi durumunda verilecek olan servis hizmetinin faturalandırılacağı, ana makinedeki hararet yükselmesi probleminin giderilebilmesi için enjeksiyon pompalarının söküldüğü, kaverlerin alındığı ve masrafların birleşen davada davacıdan talep edildiği anlaşılmaktadır. 07/06/2008 tarihinde de … tarafından tüm kaver ve yakıt pompalarının atölyelere teslim edildiğine dair servis formu düzenlendiği ve bunun içinde 24/06/2008 tarihli 7.565,76-Euro (14.347,73 YTL) bedelli yedek parça ve servis hizmet çizelgesi gereğince fatura düzenlendiği, 13 Haziran 2008 tarihinde ise; … tarafından sipariş edilen yedek parçaların teslime hazır olduğu, ancak önceki borçlar nedeniyle rehin kalacağı bildirilmiştir. Ancak yukarıda bahsedildiği üzere 03/06/2008 tarihli servis talep formu Arnavutluk’ta arızanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği ve sorunun enjektör değişimine rağmen devam ettiği bildirilen servis formunda yazılı olan arızanın devamı niteliğindedir. Davaya konu bu olayda, yakıt pompalarının tamamının sökülerek(Duhan mühendislik-16.8.2008 tarihli yazı ile) yenilendiği halde, artık geminin 2009 yılı haziran ayında işlemez hale geldiği bu arızanın da İstanbul 10. ATM’nin 2014/1493 Esas 2018/728 Karar sayılı ilamına konu arızanın tekrarlandığı gerçeği karşısında ve geminin henüz 05/01/2008 tarihinde sefere çıktığı düşünüldüğünde yeni bir makinede tekrarlanan arızaların, hatalı üretilen … sisteminden kaynaklandığı, yakıt pompa kazıklaması arızaları … kontrol sistemi arızası ile ilgili olduğu 14.3.2008 tarihli servis formunda açıkça yazılı olduğundan garanti kapsamında sayılması gereken bir arızaya rağmen servis hizmeti verilmediğinin kabulü gerekmektedir.” denilerek haziran 2008 Arnavutlukdaki arızanın devamı olduğu ,bozmaya konu ilamda anlatıldığı üzere Arnavutlukda arıza geçici olarak giderildiği,geminin düşük hızla İstanbula geri döndüğü anlatılmıştır, … sistemindeki arızanın ayıplı makine satışından olduğu kabul edilerek garanti yükümlülüğünde olan sürede servis hizmeti verilmemesi nedeniyle ,geminin boşta beklediği 7 günlük süre için kar kaybına hükmedilmiştir. Dairemiz kararında gerekçeli karar içeriğinde davacının talebi gecikmeye-ayıba talepleri olarak ikiye ayrılarak incelenmiş, gecikme tazminatının sözleşmede sınırlandırıldığı Dairemizin de kabulündedir. Ancak ; sözleşmede teslimatın gecikmesi nedeniyle kararlaştırılan sözleşme bedelinin %5’ini aşamayacak gecikme cezasına hükmedilmiş,bu kısma yönelik temyiz itirazı red edilmiştir.Davacının teslim süresinin aşılması nedeniyle 20/01/2007-15.8.2007 tarihleri arasında 200 günlük teslimde gecikme cezası istenilmiş bu talep sözleşme ile gecikme cezası sınırlandırılması nedeniyle red edilmiş,bu kısma yönelik temyiz itirazları da red edilmiştir.Hüküm maddi anlamda kesinleşmiştir. Ancak kısmi bozmaya konu 7 günlük kar kaybı ise “Davalı … 12 aylık süre içerisinde sattığı ekipmana garanti vermiş ve malzemedeki kusurlar nedeniyle servis ve malzeme bedelini de karşılayacağını sözleşme ile üstlenmiştir. Buna rağmen 03/06/2008 tarihinden itibaren her gün servis talebinde bulunulduğu, 06/06/2008 tarihinde ana makina üzerindeki pompaların sökülmesine rağmen ve yedek parçaları da rehin tutmak suretiyle geminin ve davacının kazanç kaybına sebebiyet verdiği açıktır.” denilerek kar kaybına hükmedilmiştir. (4.6.2018- 16.6.2018 tarihleri arası) geminin 13 gün beklediği, servis hizmeti peşin para istenilerek verilmediğine ilişkin maddi vakıda taraflar bakımından kesinleşmiştir.Bu miktara geç teslim nedeniyle değil garanti süresi içinde sözleşmesel yükümlülüğünü ihlal nedeniyle gecikme nedeniyle zarar taleplerinden ayrı olarak kar kaybına hükmedilmiştir. Teslimdeki gecikme nedeniyle istenebilecek gecikme tazminatının sınırlandırılması ile servis yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan kar kaybının bir ilgisi bulunmadığı 7 günlük sürenin haziran 2008’de olduğu, teslimdeki gecikmenin 15.8.2007 tarihine kadar olduğu bozma sebebinin maddi hataya dayalı olduğu görüldüğünden bozma sebebine katılınmamış 7 günlük kar kaybının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davalarda davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne hükmün HMK 353/(1)b-2 gereği kaldırılmasına, asıl davada hükmün diğer kısımları gerek temyiz itirazlarının reddi gerekse, onanmak suretiyle kesinleştiğinden aynen tekrar edilerek yeniden hüküm verilmesine, davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine ilişkin kısımda kesinleştiğinden aynen tekrarına , karşı dava ve birleşen dava nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı nedeniyle duruşma yapıldığından Yargıtay HGK’nun 2021/96 esas 2021/205 karar sayılı, 4.3.2021 tarihli ilamı gereği taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Karşı davada, birleşen davada verilen hükümler onanmak suretiyle kesinleştiğinden yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına; Asıl davaya ilişkin olmak üzere ; 1- Davalı …Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 gereği ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı-vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/330 Esas-2017/1301 Karar sayılı ve 01/11/2017 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; kesinleşen kısımlar tekrar edilerek yeniden hüküm verilmesine, Davalı … yönünden asıl davada açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Davalı …Şti hakkındaki davanın kısmen kabulüne; a)Gecikme cezası karşılığı 58.288-USD’nin ( 6.380,75-USD’sine dava tarihi olan 19.8.2008 tarihinden, bakiyesine 14.8.2012 ıslah tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının 1 yıllık vadeli USD mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalı …Şti ‘inden tahsili ile davacıya verilmesine, b) 5.415,47-USD dalgıç, (acente,pilotaj) ücretinin davalı …Şti.’nden dava tarihi olan 19.8.2008 tarihinden itibaren kamu bankalarının 1 yıllık vadeli USD mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı işletilerek tahsili ile davacıya verilmesine, c) 20.000-USD romörkör ücretinin (6.380,75-USD’sine dava tarihi olan 19.8.2008 tarihinden, bakiyesine 14.8.2012 ıslah tarihinden itibaren) işleyecek kamu bankalarının 1 yıllık usd mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalı …Şti ‘inden tahsili ile davacıya verilmesine, d)Servis hizmeti verilmemesinden kaynaklı 9 günlük kar kaybı talebinin kısmen kabulüne, 36.050-USD nin (6.380,75- USD sine dava tarihi olan 19.8.2008 tarihinden ,bakiyesine 14.8.2012 ıslah tarihinden itibaren) işleyecek kamu bankalarının 1 yıllık vadeli usd mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalı …Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine, e) 6.300-Euro yedek parça bedeline ilişkin talebin davalı …Şti yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, havuz bedeli, 200 günlük gecikme nedeniyle kar kaybı talepleri ve kısmen kabulüne karar verilen talepler bakımından fazla istemlerin yerinde olmadığından reddine, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak
ASIL DAVADA ; (Dairemiz kararının asıl davaya ilişkin (kısmi bozmaya konu 2018/516 esas , 2020/1125 karar sayılı ,6.11.2020 tarihli kararda hükmedilen )yargı giderleri, bozulan kısım için direnme kararı verildiğinden infazda tereddüt olmaması için aynen bu kararda gösterilmiştir. Tahsil edildiyse ayrıca ikinci kez infaz edilmeyecektir.) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 9.750,17-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 36.649,90-TL (dava açılırken 698,70-TL+ ıslah ile 35.951,20-TL)den mahsubu ile fazla alınan 26.899,73-TLnin karar kesinleştiğinde davacı …… Ltd Şti’ne iadesine,Davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 17.509,74-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Şti’den alınarak davacı ….. Ltd Şti’ne verilmesine, Red olunan kısım yönünden davalı vekili için takdir olunan 85.944,59-TL nispi vekalet ücretinin davacı …Ltd Şti’den alınarak davalı … Şti’ne verilmesine, Davacı …..Ltd Şti tarafından yatırılan 9.750,17-TL peşin harcın davalı … Şti’den alınarak davacı ..Ltd Şti’ne verilmesine, Davacı tarafından yapılan 16.550-TL bilirkişi ücreti, 792,50-TL tebligat-tezkere posta gideri, 58-TL tanık ücreti olmak üzere toplam 17.400,50-TL yargılama giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 350-TL sinin davalı … Şti’den alınarak davacı …… Ltd Şti’ne verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Karşı davalı … Şti. tarafından yapılan 2.000-TL bilirkişi ücreti, 92-TL tanık gideri, 202-TL tebligat tezkere posta gideri olmak üzere toplam 2.294-TL yargılama giderinin yarısının karşı dava için yapıldığı varsayılarak karşı dava reddedildiğinden yarısının üzerinde bırakılmasına, diğer yarısının davanın reddi oranında hesaplanan 1.124-TL’sinin davacı …Ltd. Şti’nden alınarak davalı … Şti’ne verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı, karşı ve birleşen dava davalısı ….. Ltd. Şti tarafından yatırılan 35,90-TL+175,65-TL peşin istinaf karar harçlarının talebi halinde iadesine, Asıl davada davalı, karşı davada davacı …Şti tarafından yatırılan 35,90-TL+175,65-TL peşin istinaf karar harçlarının talebi halinde iadesine, Asıl davada davalı, karşı davada davacı …Şti’den alınması gereken 3.557,99-TL nispi +54,40-TL maktu olmak üzere toplam 3.612,39-TL istinaf karar harcından yatırılan 2.780-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 832,39-TL harcın davalı-karşı davacı …Şti’den tahsiliyle hazineye gelir kaydına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine, Davacı, karşı ve birleşen dava davalısı …. Ltd. Şti. tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yapılan 258,60-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 10-TL’sinin davalı … Şti’den alınarak davacı …… Ltd Şti’ne verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Karşı davalı … Şti tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yapılan 414,60-TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 406-TL’sinin davacı … …Ltd. Şti’nden alınarak davalı … Şti.’ne verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair duruşmalı yapılan inceleme neticesinde taraf vekillerinin yüzüne karşı H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 04/07/2023