Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1835 E. 2023/1699 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1835
KARAR NO: 2023/1699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2023
NUMARASI: 2022/563 Esas – 2023/445 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirket ile ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin 71.296,02-TL tutarında borçlu şirkete mal teslim ettiğini, davalı tarafa ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edilen tekstil ürünleri karşılığında müvekkili tarafından takibe konu faturaların kesildiğini, alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin aldığı tekstil ürünü siparişlerinin yerine getirilmesini takip ettiğini,teslim edilen bir kısım kumaşlarda sorun çıktığını, müvekkilinin karşı tarafı da mağdur etmemek üzere kendilerine bir ödeme yapma sözü verdiğini, müvekkilinin üretimdeki ürünlerin üretimini tamamlayıp müşterisine teslim etmesi ve ödemesinin gelmesinden sonra davacıya ödeme yapılacağı konusunda anlaştıklarını, ayrıca ürünlerdeki ayıp davacı tarafça kabul edilmemiş ise de gerekli testlerin yaptırıldığını, sonuçların mahkemeye ibraz edileceğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafça davalıya teslim ettiği mallar karşılığı düzenlediği faturalar nedeniyle başlatılan takibe itiraz nedeniyle dava açıldığı,alacak miktarının tespiti açısından defter ve ürünler üzerinde inceleme yapılması gerektiği ve bu hususta bilirkişi incelemesi için karar verildiği, davacı vekilinin yüzüne karşı bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmaması halinde bilirkişi deliline dayanılmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, buna rağmen mazeret sunulmadan verilen süre içerisinde ücretin yatırılmadığı,davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçtiği, davacının alacak iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkilinin faturalara konu malı ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, davalının ayıp ihbarında bulunmadığını, ödemenin vadesinin gelmediğini ileri sürerek itiraz ettiğini, oysa davacının fatura içeriğini kabul ettiğini, davalının ürünleri faturaya istinaden teslim aldığını, vergi dairesi kayıtlarının dosya içerisinde getirtilmediğini,davalının faturaları kayıtlarına aldığının ortaya çıkacağını, dosya içindeki tüm deliller incelenmeden ve vergi dairesi kayıtları getirtilmeden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı takibe başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 7155 sayılı Kanun ile TTK’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m.18/A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m.22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin,tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Somut olayda; uyuşmazlık davalıya teslimi yapılan tekstil ürünlerinin bedelinin tahsiline ilişkin olup, eldeki dava; dava tarihi itibariyle arabulucuya başvuru zorunlu bir dava şartıdır. Mahkemece davacı vekiline arabuluculuk tutanağını sunması için süre verilmiş ise de; arabuluculuk tutanağının ibraz edilmediği, arabuluculuğa başvurmadan davanın açıldığı anlaşılmıştır. O halde,dava öncesi arabulucuya başvuru şartı yerine getirilmediğinden, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek esas hakkında hüküm verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın arabuluculuk dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2023 Tarih 2022/563 Esas 2023/445 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 890,61-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 620,76‬‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 11.407,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” Yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan 68-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023