Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1811 E. 2023/1783 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1811
KARAR NO: 2023/1783
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/428 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP VE DAVA: Davacı vekili; Müvekkili şirket tarafından 31.03.2023 tarih ve … nolu … A.Ş. Yönetim Kurulu Kararı ile 31.03.2023 tarihinde yapılan 2022 yılı olağan genel kurul kararının Noterde onaylandığını, müvekkili şirketin 14.04.2023 tarihinde … mersis başvuru talep numarası ile yönetim kurulu kararı ve olağan genel kurul kararının tescil ve ilanı için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen 24.04.2023 tarihli kararda; ”tek pay sahibi belediyenin genel kurulda temsiline ilişkin ve yönetim kurulu üyeliğinde adına hareket edecek gerçek kişinin belirlenmesine ilişkin belediye meclis kararı eklenmelidir” kararı verildiğini, 03.07.2023 tarihli kararında ise ” Müdürlüğümüze yapmış olduğunuz tescil başvurunuzun saptanan eksiklikler ve/veya yanlışlıklar nedeniyle yerine getirilemediği; ayrıca bekleyen evrakınızın bugüne kadar geri alınmadığı anlaşıldığı,işletme faaliyetinizin olumsuz yönde etkilenmemesi için ekte sunulan evraktaki eksikliklerin tamamlanarak tekrar İTO Giyimkent Hizmet birimimize müracaat edilmesi hususu bilgilerinize sunulur ” ifadelerine yer verilerek tescil başvurularının kabul edilmediğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün bu kararı müvekkili şirkete 11.07.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğü geçici tescil konusunda takdir hakkını aşarak geçici tescil kararı vermediği için yargı yolu ile geçici tescil talep ettiklerini,söz konusu yönetim kurulu ve olağan genel kurulu kararı işlem yapacak kişileri belirlediği için bu kararların tescil ve ilan edilmemesi yapılan işlemlerin sakatlanmasına sebebiyet vererek telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını, müvekkili şirketin bir belediye şirketi olması ve bünyesinde 3000’i aşkın personeli bulunması da göz önüne alınarak personelin özlük hakları tehlikeye uğramasının engellenmesi amacıyla, genel kurul kararının geçici olarak tescili yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; davacı vekili, davaya konu şirket yönetim kurulu ve genel kurul kararının, mahkeme kararı kesinleşmeden ihtiyati tedbir yoluyla tesciline karar verilmesini istemişse de bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuken mümkün görülmediği, Hukukumuzda İİK’nın 36. maddesiyle, kesinleşmeden icra edilebilecek kararların icrasının durdurulmasına dair bir hukuki imkân getirilmiş ise de kesinleşmeden icra edilemeyecek kararların ihtiyati tedbir yoluyla icrasını sağlayacak bir hukuki yol düzenlenmediği, TTK’nın 32/4. maddesindeki geçici tescile ise sadece sicil müdürlüğü karar verebilecek olup mahkemenin verebileceği bir geçici hukuki koruma kararı olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin geçici tescil yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; davalının, önceki tüm davaları ve aynı husustaki tüm diğer davalarda, mahkeme kararlarının kesinleşmesini beklediği ve tescili istenilen kararın şirketin ticari hayatına doğrudan tesir eden genel kurul kararı olduğu düşünüldüğünde uzun seneler sürecek bir yargılama sürecinde, tescil işleminin yapılmamış olması durumunda telafisi imkansız zararların oluşacağını, yine şirketin üçüncü şahıslar nezdinde işlem doğurmaya yetkili temsilcisine ilişkin bir karar olduğu da dikkate alındığında müvekkil şirkete ait bu kararın geçici tesciline karar verilmesi gerektiği, Yönetim Kurulu ve Olağan Genel Kurul kararı işlem yapacak kişileri belirlediği için bu kararların tescil ve ilan edilmemesi yapılan işlemlerin sakatlanmasına sebebiyet vererek telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını, ayrıca müvekkil şirketin bir belediye şirketi olması ve bünyesinde 3000’i aşkın personeli bulunması da göz önüne alınarak personelin özlük haklarının tehlikeye uğramasının engellenmesi, yapılan işlemlerin hukuki temelden yoksun hale gelmemesi için geçici tescile karar verilmesi gerektiğini, davalı sicilin tescil işlemlerini itiraz üzerine inceleyerek doğru işlemin yapılmasına karar verilmesine karar verebilen yargı mercinin geçici tescil talebi hususunda karar verme yetkisi olmadığı düşünülemeyeceğini, asıl uyuşmazlığa bakan mahkemenin uyuşmazlık konusu kesin olarak çözümleninceye kadar, sicile geçici tescil hususunda takdir hakkı vermeyen bir dil ile yazılan yukarıda yer verdiği TTK 32/4 madde hükmüne göre geçici tescil işleminin davalı sicil tarafından yapılmasına karar verilmesi cümlesinde geçici hukuki himaye kapsamında ihtiyati tedbir yolu ile geçici tescile karar verebilmesine engel bulunmadığını, verilecek kararın neticesine göre geçici tescil edilen kayıt sicil tarafından re’sen silineceği öngörüldüğüne göre hüküm sonucu elde eder şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiği de kabul edilmeyeceğinden, 19.07.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, tedbir niteliğindeki geçici tescile karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı şirketin olağanüstü genel kurul kararının tescili başvurusu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 03.07.2023 tarihli yazı ile “tek pay sahibi adına genel kurula katılan kişinin yetkilendirildiğine ilişkin Meclis Kararı ibraz edilmesi gerektiği” bildirilerek red edilmiştir. Öncelikle; çözümü gereken husus geçici tescil talebinin reddi halinde ihtiyati tedbir kararı verilip verilmeyeceği noktasındadır. Tescil talebinin reddi nedeniyle; sicil kararına itiraz davası açılmış olup uyuşmazlık yargıya intikal etmiştir. 6102 sayılı TTKnun 32/f.4’te, “Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil edilir. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır.” denilmiştir. Ancak geçici tescil talebinin ancak sicil müdürlüğünden talep edilebileceği ve geçici tescil talebinin kabul edilmesi halinde ise, üç ay içinde geçici tescil nedenine ilişkin dava açılması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Davalı sicilin tescil işlemlerini itiraz üzerine inceleyerek doğru işlemin yapılmasına karar verilmesine karar verebilen yargı merciinin geçici tescil talebi hususunda karar verme yetkisi olmadığı düşünülemez. Asıl uyuşmazlığa bakan mahkemenin uyuşmazlık konusu kesin olarak çözümleninceye kadar, sicile geçici tescil hususunda sicile takdir hakkı vermeyen bir dil ile yazılan TTK 32/4.madde hükmüne göre geçici tescil işleminin davalı sicil tarafından yapılmasına karar verilmesi cümlesinde geçici hukuki himaye kapsamında ihtiyati tedbir yolu ile geçici tescile karar verebilmesine engel bulunmamaktadır. (Emsal nitelikte Yargıtay 11 HD nin 2014/16686 Esas, 2015/1927 Karar sayılı 16.2.2015 tarihli emsal ilamı) Emsal Yargıtay kararı gereği Dairemizce de mevcut uygulamamızdan dönülmesi gereği doğmuştur. Kaldı ki yargılama sonucunda verilecek kararın neticesine göre geçici tescil edilen kayıt sicil tarafından resen silineceği öngörüldüğüne göre hüküm sonucu elde eder şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiği de kabul edilemeyecektir. 5393 sayılı Belediye Kanunu ‘un 37. maddesinde belediye başkanı; belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek yetkisinin bulunduğu, (p) bendinde ise; kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi ve belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkiler kullanmanın, belediye başkanının görev ve yetkisinde olduğu düzenlenmiştir. Belediye tüzel kişiliği adına vekalet vermek de başkanın yetkisindedir. Belediye Meclisine verilmiş yetkiler dışında kalan hususlarda yetkili bulunan başkanın bağlı şirketin genel kurulunda temsili sağlanmak üzere temsilci atayamayacağını kabul yasal düzenlemelere aykırı olacaktır. Aynı konuda benzer şekilde pek çok yargı kararı bulunmaktadır.(İzmir BAM 2020/665-888 karar sayılı ilamını onayan Yargıtay 11.HD nin 2020/7507 esas 2022/2066 karar sayılı ilamı ,İstanbul BAM 12 HD nin 2019/2358 esas 2020/621 karar sayılı ilamını onayan Yargıtay 11 HD nin 2020/6306 esas ,2021/5301 karar sayılı ilamları ) Açıklanan nedenlerle, kesin tescil ve geçici tescilin, 6102 sayılı TTK’nda ayrı ayrı düzenlenmiş olsa da; her iki müessesenin hukuki sonuçlarının aynı olduğunun kabul edilemeyeceği, uyuşmazlık mahkeme kararı ile sonuçlanıncaya kadar, karar sonucunda ortadan kalkacak bir geçici tescilin ihtiyati tedbirin şartlarını taşıdığı, geçici hukuki koruma kararının koruyucu ve önleyici amacına uyduğu, geçici tescilin hüküm ile ortadan kalkacağı gözetildiğinde hüküm sonucunun elde edilmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetildiğinde talebinde haklılığı konusunda yaklaşık ispatı sağlayan, davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ara kararın kaldırılmasına, yeniden ara karar verilerek, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/428 Esas sayılı 19.07.2023 tarihli ara kararın HMK’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile;davacı …’nin Bakırköy … Noterliği’nin 14.04.2023 tarih ve … yevmiye sayısı ile onaylı 31.03.2023 Tarihli Genel Kurul Kararının ve Bakırköy … Noterliği’nin 14.04.2023 tarih ve … yevmiye sayısı ile onaylı 31.03.2023 tarih 2023/02 sayılı Yönetim Kurulu Kararının geçici olarak ticaret siciline tescil ve ilanı için HMK 389 vd. maddeleri uyarınca İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, Somut durum itibariyle teminat alınmasına yer olmadığına, Kararın infazına ve tebliğine yönelik işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, HMK 393(1) maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliğinden itibaren bir hafta kesin süre içinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması talep edilmediği takdirde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının ihtiyati tedbir talep eden davacı şirkete bildirilmesine, Davacı tarafından yatırılan 269,85-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/11/2023