Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/180 E. 2023/167 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/180
KARAR NO: 2023/167
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2022
NUMARASI: 2021/439 Esas – 2022/623 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı banka nezdinde hesabının bulunduğunu, cep telefonuna 24/01/2018 saat 20:07’de … Bankası AŞ adı altında bir mesaj geldiğini, gelen mesaj üzerine müvekkilinin bankaya güvenerek mesajın içeriğini görüntülediğini ve gerekli bilgileri doldurduktan sonra müvekkilinin hesabından aynı gün saat 20:38’de 6.500-TL ve 20:43’de 4.600-TL usulsüz olarak para çekildiğini, bu işlemler sonucu müvekkilinin maddi zarara uğradığını, davalı bankaya yapılan başvuruya olumsuz cevap verildiğini, usulsüz çekilen para doğrudan bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının devam ettiğini, bankanın müşterilerinin internet bankacılığı hesaplarını korumak ve hesap güvenliğini sağlamak durumunda olduğunu, bu nedenle müşterinin uğradığı zarardan bankanın sorumlu olduğunu belirterek, müvekkilinin banka hesabından 3. kişilerin hesabına aktarılan paranın davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın konusunun davacı hesabından yapılan havale işlemine konu tutarın iadesi istemine ilişkin olup, ayrıca davacının dolandırıcılık iddiasının bulunduğunu, bu nedenle mahkeme görevli olmayıp, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sahte sayfaya müşteri numarası, parola ve SMS şifresini girerek işlem yaptığını, bu nedenle transfer işleminden haberdar olduğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; işlemin sahte web sitesine giriş yapılarak gerçekleştirildiği, müşterinin şifre bilgilerini bu sitedeki şifre alanına girdiği, davacının web adresine dikkat ettiğinde adresin farklı bir adres olduğunu görebileceği, davacının gerekli dikkati göstermediği, bilgilerin çalınmasına kendisinin neden olduğu, bankanın bir güvenlik açığından veya bilgileri çaldırmasından söz edilemeyeceği, bankanın, girilen doğru bilgiler ve SMS şifresi karşısında giren kişiye hesabı açmak zorunda olduğu, bankaya hesaba girişi engellemediği için herhangi bir kusur atfı mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; her ne kadar uyuşmazlık ticari dava sayılsa da, müvekkilinin bankacılık hizmetinden yararlanan bir tüketici olması nedeniyle, banka tarafından aydınlatıcı bilgilendirmeler, hatırlatmalar yapılmadıkça yaptığı işlemlerin niteliğini kavrayacak konumda olmadığını, objektif özen yükümlülüğünün bir sonucu olarak bankaların, bu tarz dolandırıcılık faaliyetlerin önüne geçebilmek için müşterilerine daha fazla bilgi vermek ve bu tarz eylemlere karşı düzenli olarak uyarmak zorunda olduğunu, uygulamada çoğu bankanın SMS yoluyla müşterilerine düzenli bilgi verdiği ve uyarılarda bulunduğunu, bankaların, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunduğunu, bu yüzden hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, internet bankacılığında sistemin güvenliğine yönelik tedbirleri almak zorunda olduklarını, sıradan bir internet kullanıcısının gördüğü linke güvenerek bu linkin banka tarafından yollandığını düşünmesinin olağan olduğunu, bilirkişi raporunda, bankanın teknik olarak önlem alabilir durumda olmadığı gerekçesiyle sorumluluğun tamamen müvekkiline yükletilmesinin kabul edilebilir olmadığını, maddi açıdan mağdur olan kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi hususunda bankaların sorumlu olup olmayacağı konusunda Yargıtay 11. HDnin 2019/4714 esas 2021/2525 karar sayılı ilamında, üçüncü kişiler tarafından, bankaların gönderdiği ve içerisinde onay şifresi bulunan dinamik şifre SMS’inin şahısların kendi telefonlarına yönlendirmesi suretiyle kişilerin mağdur edilmesi halinde, bankaların kişilere zararı ödemesi gerektiğine karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının banka hesabında bulunan paranın, internet bankacılığı yoluyla rızası dışında çekilmesi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın açıldığı mahkemenin görevli bulunması dava şartı ve görev kuralları da kamu düzenine ilişkin kurallar olduğundan, HMK’nın 114/1-c maddesi kapsamındaki görev dava şartı, HMK’nın 115/1. maddesi uyarınca mahkemece resen davanın her aşamasında incelenmek durumundadır. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın tarafların her iki yanının ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Bunun yanında 6502 sayılı kanunun 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı kanunun 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacı gerçek kişinin davalı banka nezdindeki mevduat hesabından, internet bankacılığı yoluyla rızası dışında çekilen paranın, bankanın sorumluluğu kapsamında davalı bankadan tahsili talep edilmiştir. Davalı hizmet sunan tacir niteliğinde olsa da, davacı gerçek kişi tacir olmayıp, tüketici sıfatını haizdir. Tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmeleri de tüketici işlemi niteliğindedir. Bu nedenle taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi kapsamında bulunduğundan, davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, istinaf konusu edilmemiş olsa da re’sen incelenmesi gerekeceğinden, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353(1)a-3 maddesi gereği hükmün kaldırılmasına, dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 Tarih 2021/439 Esas – 2022/623 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın, 6100 sayılı HMKnun 114/1-c bendine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince usulden reddine, Kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, 6100 sayılı HMK.’nın 20. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına” Dairemiz gerekçeli kararının taraflara tebliği sağlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/02/2023