Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/178 E. 2023/411 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/178
KARAR NO: 2023/411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/770 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/03/2023
29/12/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; davalı şirket müdürü …’ün İstanbul 21. ATM nin 2019/1275 Esas ve 2022/17 Karar sayılı 01/02/2022 tarihli kararıyla azledildiğini,davalı şirket eski müdürü davalı …’ün sermaye borcunu yerine getirmediği gibi hileli işlemler ve usulsüz kayıtlar nedeniyle mevcut görünen %75 hisse oranının gerçeği yansıtmadığı Denetim Raporun’da açıkça belirtildiğinden gerçek hisse oranının tespiti yapılmaksızın hatalı kayıtlar sonucunda oluşturulan hisse oranları doğrultusunda seçimli genel kurul yapılmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle öncelikle şirket kayıtlarının incelenmesi suretiyle ortakların gerçek hisse oranlarının tesbiti ile birlikte işbu tespit yapılıncaya kadar 15.11.2022 günü saat 11.00 de yapılması ilan edilen seçimli genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; ”…Davacı taraf 20/12/2022 tarihli dilekçesi ile yeniden seçimli genel kurul toplantısı yapılması kararının tedbiren durdurulmasını istemiş ise de; 14.11.2022 tarihli ara karardan sonra dosya kapsamında herhangi bir değişiklik olmadığını, açılan davanın sonuçlanmasının uzun sürebileceğini, bu süreçte davalı şirketin organsız bırakılamayacağını, yeniden seçilecek müdürün kimlerden oluşacağının bilinmediği, yeni seçilecek yönetime karşı her zaman dava hakkının olduğunu, dosyada tüm delillerin toplanıp, hisselerin nasıl oluşacağına ilişkin bir raporda alınmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili İstanbul 21. ATM’nin kararı ile; davalı …’ün usulsüz işlemleri nedeniyle azledildiğini, davalı şirkete yönetim kayyımı atandığını, yönetim kayyımının özel denetim raporu aldırılmasına karar verildiğini, özeldenetim raporunda hisselerin tesbitinde usulsüzlük yapıldığını, davalı …’ün sermaye borcunu ödemediğinin anlaşıldığını, bu koşullarda azledilen müdürün yeniden seçilme ihtimali bulunduğunu ileri sürerek ilgili raporda ortaklık yapısının değişeceği açıkça belirtildiğinı ve gündem maddesinde müdür seçimi olduğu hususunu da dikkate alarak ileride telafisi güç ve imkansız zararlar doğmaması adına genel kurul müdür seçimine ilişkin 6.maddesi ile birlikte genel kurul toplantısının ertelenmesi talep edildiği, akabinde Toplantı Başkanı tarafından yalnızca 1 ay süreliğine genel kurul toplantısının ertelenmesi ile birlikte toplantının 15/11/2022 tarihinde saat:11:00’da yapılmasına karar verildiğini, genel kurul toplantısında mahkeme kararı ile azil edilen şirket eski müdürü davalı …’ün şirket müdürlüğüne aday olmak istediğini belirttiğini, hali hazırda mevcut hisse oranı ile usulsüz iş ve işlemleri gerçekleştiren şirketi ve davacıyı yüksek meblağlarda zarara uğratan davalı …’ün yeniden şirket müdürü olarak seçilebileceğini, bu halde uğranılan zararların artma tehlikesi açık olduğunu, şirket ortaklarının gerçek hisse oranını tespit edilmeksizin hatalı hisse oranları baz alınarak seçimli genel kurul toplantısı yapılması ihtimalinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğacağını ”İhtiyati Tedbir” için aranan yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmesi ile birlikte davacı müvekkilinin ciddi zarar gördüğü açıkça ispat edildiğinden red kararının dosya kapsamındaki somut delillere açıkça aykırı olduğunu, ara kararın kaldırılarak seçimli genel kurul toplantısı yapılmasının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava ;davacının davalı şirkette olan pay oranının tesbiti talebine ilişkindir. Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili; şirket müdürünün mahkemece azil edildiğini ,yapılacak olan genel kurulda azledilen şirket müdürünün mevcut pay durumuna göre yeniden seçilmesinin muhtemel olduğunu genel kurul yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesini talep etmiştir.6102 sayılı TTK’nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/(1). maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası dikkate alınacaktır.TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. Somut olayda; davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili mevcut pay oranına göre davalı şirketin azil edilen müdürünün yeniden seçilmesi muhtemel olduğunu ileri sürmekte ise de genel kurul kararlarının ancak karar alındıktan sonra denetiminin yapılması yerleşik yargı uygulamasıdır. Peşin olarak zararın doğacağı ihtimaline dayanılarak şirket genel kurulunun ihtiyati tedbir yoluyla yapılmasının engellenmesi talebi hukuka uygun görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle yapılacak genel kurulun durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir verilmesi mümkün olmadığı, alınan kararların icrasının durdurulmasının genel kurula karşı açılacak davada talep edilebileceği ve inceleneceği gözetildiğinde davacı vekilinin ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/03/2023