Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1777 E. 2023/1510 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1777
KARAR NO: 2023/1510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/525 Esas – 2023/752 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili,diğer ortağın çalışılan şirketlerle elden para almak ve gayri resmi çalışmak suretiyle paraların şirket hesabına girişini engellediğini ve karını azalttığını, kendi hesabına para aktarımı yaptığını, göstermelik kişisel hesabından şirkete para aktardığını, müvekkili şu ana kadar şirketten bir pay almadığını, geriye dönük 5 yıllık kar payı taleplerinin mevcut olduğunu, söz konusu işlemlerden şahsen sorumlu olan diğer davalı ortak içinse babalarının vefat tarihi olan 22/08/2022 den itibaren ilgili hak ve alacaklardan müteselsil sorumluluğu bulunduğunu,murisin vefatı öncesinde de TTK ‘ya aykırı eylemleri olan …’in özellikle 22.08.2022 sonrasında şirketteki müdürlük görevini kötüye kullandığını, müvekkilinin müdürlük yapmasını engellediğini,müvekkilinin şirket merkezine gidemediği için şirket avukatı ve mali müşavirinden yeterli bilgi alamadığını, diğer ortağın eylemlerine devam ettiğini ileri sürerek fazlaya dair, talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin davalılardan tahsiline ve şirket müdürünün yönetim yetkisi kısıtlanarak şirketin çift imzayla temsilinin sağlanmasını aksi halde kayyum atanmasını, şirket araç, banka hesapları, menkul mallara tedbir konulmasını, şirketin borçlandırıcı işlemlerin önlenmesi, davalı ortağın şirkete ait mobil bankacılık işlemi yapamaması, kendi nam ve hesabına şirket hesaplarından para çekememesi, şirkete ait herhangi bir menkul ve mal varlığını 3. kişilere satılmaması yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, 6100 Sayılı HMK’nin 389/1 maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükmünün düzenlendiği, dava konusunun davacının davalı şirketlerden olan kar payı alacağının tahsiline ve hüküm altına alınmasına karar verilmesine ilişkin olduğu, dava konusunun yöneticinin azli ve şirketlerin mal varlığı olmadığı, şirketlerin organsız kalmadığı ve böylelikle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talep ettiği hususların uyuşmazlık konusu olmadığı, bunun yanında 6100 Sayılı HMK’nin 390/3 maddesi uyarınca tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden davanın bulunduğu aşamada yaklaşık olarak ispat edilemediği ve ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, tedbir talebinin asıl amacı borca batık duruma düşecek olan şirketlerde müvekkilin payının korunması yönünden olduğunu,şirket mallarına tedbir konmadığı durumda müvekkilinin mağdur olacağını, şirket müdürünün halen eylemlerine devam ettiğini, şirketi tek başına yönetmeye çalıştığını, şirket müdürünün yönetim yetkisi kısıtlanarak çift imzayla temsilinin sağlanmasını aksi halde kayyum atanmasını, şirket araç, banka hesapları, menkul mallara tedbir konulmasını, borçlandırıcı işlemlerin önlenmesini,mobil bankacılık işlemi yapamaması,şirket hesaplarından para çekememesi, şirkete ait herhangi bir menkul ve mal varlığını 3. kişilere satılmaması yönünde tedbir talep ettiklerini,ara kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davacı ortağın davalı şirketlerden kar payı alamadığı ileri sürülerek kar payının tahsili istemiyle açılan kısmi davada , davalı şirketler temsilcisinin yönetim yetkisinin kısıtlanması , davalı şirketlerin mal varlığı ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir.HMK’nin 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Diğer taraftan; HMK’nın 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebilir. Somut olayda; davacı şirket ortağının, diğer ortak ve temsilcinin usulsüz işlemler yaptığı belirtilerek ödenmeyen kar payının davalılardan tahsili talep edilmektedir. Davanın konusu para alacağına ilişkin olduğundan şirketin işleyişini bozacak şekilde banka hesaplarına ve menkul değerlerine de ihtiyati tedbir konulamaz. Eldeki uyuşmazlıkta olduğu gibi, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Ayrıca ; davanın konusunu teşkil etmediğinden kar payı istemli davada davalı şirketler müdürünün yönetim yetkisinin kısıtlanmasına dair ihtiyati tedbir kararı da verilemez.Açıklanan nedenlerle, yaklaşık ispat sağlanmadığından ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilemsinde isabetsizlik olmadığından, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/10/2023