Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/174 E. 2023/139 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/174
KARAR NO: 2023/139
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2022
NUMARASI: 2022/249 Esas 2022/790 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; … Tic. Ltd. Şti. adlı şirket ve … tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/381 esas sayılı dosyada menfi tespit davası ikame edildiğini, iş bu davanın yargılaması devam ederken şirketin ortaklarının 10.02.2014 tarihinde tasfiye kararı aldığını ve 08.12.2017 tarihili karar ile şirketin kapatılmasına karar verildiğini, şirketin tasfiye sürecinde tasfiye memuru olarak davalı …’nın görevlendirildiğini, 08.12.2017 tarihli karar Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 18.12.2017 tarih ve 9475 sayılı gazetesi ile ilan olduğunu, ihyası talep edilen şirketin son adresinin “… Cad. … Apt. No:… K:..Kalamış Fenerbahçe Kadıköy/ İstanbul” olduğunu, … Tic. Ltd. Şti. ve … tarafından tasfiye süreci İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/381 esas sayılı dava dosyasında bildirilmediği gibi taraflarının bu süreçten istinaf aşamasında haberdar olunduğunu, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/381 esas sayılı dosyasında 26.09.2017 tarihinde davanın reddi yönünde hüküm kurulduğunu, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin bu tarihten sonra 13.12.2017 tarihinde ticaret sicil kaydının kapatıldığını, açıklanan nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak sebepler çerçevesinde; İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memuru cevap dilekçesinde; şirket ve tarafından davalılar aleyhine açılan menfi tespit davasında davanın reddi kararının istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 2018/1569 Esas 2021/53 Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılarak dosyanın mahkemeye iade edildiğini, menfi tespite konu alacak tarafınca davalılara ödendiğinden 10/02/2014 tarihinde tasfiye kararı aldığını ve 08/12/2017 tarihli karar ile şirketin kapatılmasına karar verildiğini, şirketin, tüm faaliyetlerini, alacak ve borçlarını tasfiye ederek hukuka ve usule uygun olarak kapatıldığını, şirketin bilanço ve defterlerinde menfi tespite konu para alacağının artık yer almadığını, tasfiye edilen şirketin 18/02/2018 tarihli tasfiye bilançosundaki sermayesinin -277.571,59-TL negatif bakiyeden oluştuğunu, yasaya ve usule uygun olarak kapatılan ve devam eden İstanbul 2. ATM’nin 2014/381 esas sayılı dosyasında artık borcun muhatabı olmayan bir şirketin ihya etmekte hiçbir hukuki yararın olmadığını, şirketin ihyasına karar verilir ise tasfiye memuru olarak görevlendirilmek istemediğini, şirketin tüzel kişiliğinin ihyası talebinin reddine, aksi kanaatte ise menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının, davaya devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden önce dava açılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/381 Esas sayılı dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için eski tasfiye memuru olan davalı …’nın şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına,karar kesinleştiğinde ticaret siciline tescil ve ilanına tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; yasaya ve usule uygun olarak kapatılan ve devam eden İstanbul 2. ATM’nin 2014/381 esas sayılı dosyasında artık borcun muhatabı olmayan bir şirketin ihyasını talep etmekte hiçbir hukuki yararın olmadığını, usul ekonomisine de uygun olmadığını, dava konusu şirketin tasfiyesinin İstanbul 2.ATM’nin 2014/381 Esas sayılı dosyası istinafta iken gerçekleştiğini, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlem olmadığını, menfi tespit davasına konu alacak dahil olmak üzere şirketin tüm mali borçlarının müvekkili tarafından ödendiğini, şirket ortaklarına ulaşılamadığını, tasfiye edilen şirketin tasfiye bilançosundaki sermayesinin -277.571,59-TL negatif bakiyeden oluştuğunu, teknik olarak iflas ettiğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12/12/2017 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/381 Esas sayılı dosyasında davacı olarak taraf bulunduğu, davacıların derdest davanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. H.M.K.’nın 326-(1) maddesi uyarınca; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre dava da haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama giderine hükmetmek gerekmektedir. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, davalı tasfiye memuru vekili tasfiyenin tam ve eksiksiz yapıldığını savunmakta iseler de derdest davanın varlığı karşısında tasfiyenin tam olarak sağlandığı kabul edilemeyeceği,bu nedenlerle ek tasfiye koşulları gerçekleştiğinden şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 111-TL istinaf yargı giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/01/2023