Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/173 E. 2023/131 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/173
KARAR NO: 2023/131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2022
NUMARASI: 2022/986 Esas – 2022/1017 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/01/2023
Davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; dava dilekçesine ekli olarak sunulan mutabakat metnine göre müvekkili şirketin davalıdan alacağının kesin olduğunu, alacak tutarının, düzenlenen faturalar ve hesap ekstresinde de net olarak görüldüğünü, davalı şirkete müvekkili şirket tarafından gönderilen 24.09.2021 tarihli ihtarname ile mutabık kalınan borcunu ödemesinin ihtar edilmesine karşın borcunu ödemediğini,borcunu ödememekte ısrar eden davalıya karşı, mutabık kalınan, kabul ettikleri alacak tutarı üzerinden İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve fakat davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının icra müdürlüğüne yaptığı itirazın, borç ve miktarı konusunda mutabık kalınması karşısında itirazın iptaline,takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; görülmekte olan dava nın zorunlu arabulucuğa tabi olduğunu,dava dilekcesi ekinde arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulmadığını, davacıya arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verilmesine rağmen verilen süre içerisinde davacı tarafından arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,davacı tarafın basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek, sözleşme hükümlerine aykırı, haksız ve hukuka aykırı olarak ilgili miktar alımı ve süre tamamlanmadan sözleşmeyi feshettiğini, ürün gönderimini durdurduğunu, taraflar arasındaki yazılı münhasır delil sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının kesin delil kabul edildiğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafça, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, davanın TTK 5/A ve HUAK’nun 18 ve devamı maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,davalı taraf yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davanın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtildiği şekilde “konusu para veya para ile değerlendirilebilen uyuşmazlıklardan” olduğunu, tarifenin üçüncü kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu yalnızca bu husus yönünden istinaf kanun yoluna başvurma ve istinafa konu kararın 5 nolu hükmünün düzeltilerek onanmasına ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevabında ;davalı vekili ayrıca istinaf yoluna başvurmak suretiyle doğru olmadığını iddia ettiği vekalet ücretine ilişkin istinaf süresini takip eden gün ilamlı takibe başlamak suretiyle itiraz ettiğini iddia ettiği vekalet ücretinin takibini yaptığını ve müvekkili tarafından takip tutarı ödenerek dosyanın kapatıldığını,kötüniyetli istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekilinin istinaf sebebi ,arabulucuuluk dava şartı yokluğundan red edilen davada davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmemesine ilişkindir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret :başlıklı 7 (2)maddesi – Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. İlk derece mahkemesince Tarife’ye uygun şekilde ; ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmiştir.olunmuştur.Davalı vekili davanın konusunun para veya para ile değerlendirilen bir uyuşmazlık olduğunu ileri sürmekte ise de Tarife’nin anılan hükmü ,zaten para ile değerlendirilebilen uyuşmazlıklar için öngörülmüştür. 6100 Sayılı HMK m.329/2 ”Kötü niyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.” hükmünü haizdir. Davalı vekili dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesine ve tarifenin açık hükmüne rağmen dava sürecini uzatacak şekilde lehine karar verilmesine rağmen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalının istinaf başvuru hakkını kötüye kullandığı, duruma da vekilin sebebiyet verdiği gözetilerek davalı vekili aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı vekili Av. Süleyman Esen hakkında HMK 329/2 gereği 3.000-TL disiplin para cezası verilmesine, öPeşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 96-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 27/01/2023