Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1714 E. 2023/1315 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1714
KARAR NO : 2023/1315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/09/2023
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA VE TALEP: Davacı vekili; taraflar arasında Büyükçekmece 7. Noterliğinin 02/09/2013 tarihli şirket hisse devir sözleşmesi imzalandığını, ancak borçlu noter huzurunda imzalanan devir sözleşmesinin karşılığını ödemediğini ve borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edildiğini, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek müvekkilinin noter sözleşmesi ile sabit alacağını yıllardır ödemeyen borçlunun dava sonuna kadar acziyet içerisine düşmesi ihtimal dahilinde olup, Sayın Mahkemenin olası “kabul” kararının etkisiz kalmaması amacıyla, makul bir teminat karşılığında davalı borçlunun borca yeter miktardaki malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın asıl alacak, faiz alacağı ve borca bağlı fer’iler yönünden iptali ile takibin tüm alacak bakımından devamına; ayrıca borçludan, dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek olan en yüksek banka mevduat faizi üzerinden alacak faizinin tahsiline, davalı/borçlu haksız itirazı sebebiyle işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden asıl alacak tutarının tamamı üzerinden hesaplanmak üzere alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI:Mahkemece, ihtiyati haciz, vadesi gelmiş bir alacağın yaklaşık olarak ispatı üzerine mahkemece hükmolunan bir geçici hukuki koruma tedbiri olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnızca borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmadığı veyahut borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması hallerinde ihtiyati haciz istenebileceği, somut olayda yaklaşık ispat şartı sağlanamadığı gibi alacağın vadesinin gelip gelmediği bir alacak bulunup bulunmadığı hususlarının da yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından yargısal faaliyet neticesinde ulaşılacak sonuca tedbiren ulaşılmasının mümkün olmaması ve somut olayda ihtiyati haciz şartlarının şu aşamada gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; hisse devir sözleşmesinin sunulması ile yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek dava dışı şirketteki hisselerini davalıya devrettiğini, davalı tarafın hisse devir bedelini ödediğine dair herhangi bir belge de sunamadığını, TBK 90.maddesi gereğince hisse devir bedeli alacağının vadesinin geldiğini, davanın eda davası olup, yargısal faaliyet sonucu ulaşılabilecek sonuca ihtiyati haciz kararı ile ulaşılabilmesinin mümkün olmadığını, ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep, davalının şirket hisse devir sözleşmesinin karşılığını ödemediği iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
İ.İ.K 257. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir.Somut olayda; taraflar arasında 02/09/2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesi imzalandığı, davalı borçlunun devir sözleşmesi karşılığını ödemediği iddiasıyla davalı borçlu aleyhine takip başlatılmıştır. Buna karşılık davalı takibe itirazında; borcunun bulunmadığını beyan ederek icra takibine itiraz etmiş,davaya verdiği cevap dilekçesindede davanın reddini talep etmiş ,ayrıca zamanaşımı defii ileri sürmüştür.Davacı hisse devir sözleşmesine dayanarak ihtiyati haciz talep etmişse de; sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, sözleşme bedelinin ödenmediği iddiası ve muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılama neticesinde belirlenecek niteliktedir. Dosya kapsamı sunulan delillerin incelenmesinde, vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair kanaat verici delilin sunulmadığının kabulü gerekir.
Dosyada mevcut deliller kapsamında yaklaşık ispatın sağlanmadığının kabulü ile davanın bulunduğu aşama itibariyle davacının iddiaları yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan bu gerekçelerle ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/09/2023