Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/17 E. 2023/146 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/17
KARAR NO: 2023/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2022/487 Esas – 2022/893 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin … Vergi Kimlik numarası ile faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile … San.Tic.Ltd.Şti. isimli firma arasında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/270 Esas sayılı dosyası ile görülen alacak davasında müvekkil firmaya ait 2016 yılına ilişkin tüm yasal defterler ve ilgili tüm evrak incelenmek üzere mahkeme tarafından talep edildiğini ve mahkemeye teslim edildiğini, bu dosyadan hazırlanan teslim tutanağında defterlerin davacı ve davalı tarafa iade edilmiş olduğu yazılmış ise de defterlerin kendilerine teslim edilmediğini, aramaları sonucunda da defterlerin bulunamadığını beyan ile müvekkili şirkete ait 2016 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin, fatura ve sair belgelerimin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesi talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, davacının, ticari defterlerinin açılış kapanış onay belgelerini sunmadığı, ticari defterlerin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/270 Esas sayılı dosyasında davacıya teslim edilmiş olduğu, davacının ticari defterlerinin TTK 82. maddesinde yazılı yangın, su baskını, afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olduğunu ispatlayamamış olduğundan davasının reddine karar verildiği, davacının mahkeme kararına ilişkin istinafa başvurduğu, dosyanın Dairemizin 2022/877 Esasına kaydı yapılarak, 2022/877 Esas – 2022/842 Karar 02/06/2022 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesince gerekli araştırmalar yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak dosyanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince dosyanın 2022/487 Esasına kaydı yapılarak, 13/12/2022 tarihli kararı ile davacının zayi belgesi verilmesi talebine konu 2016 yılına ilişkin ticari defterlerin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/270 Esas sayılı dosyasında yapılan 30/10/2017 tarihli bilirkişi incelemesinde ibraz edildiği, inceleyip iade edildiğinin tutanak altına alınmış olduğu, davacının davasını ispatlayamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava dilekçesindeki taleplerini aynen tekrarladıklarını, bilirkişi yemin ve teslim tutanağında defterlerin davacı ve davalı tarafa iade edilmiş olduğu yazdığını ancak taraflarına iade edilmediğini, müvekkili şirketin defter kaybından dolayı son derece mağdur vaziyete düştüğünü, vergi dairesine yüklü miktarda ceza ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin defterlerinin bilirkişi incelemesi sırasında kaybolmasından hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tutanakta teslim aldığı iddia edilen davacı vekilinin ıslak imzalı kaydı olmadığını, bu nedenle defterlerin sadece avukata teslim edildiği gerekçesi ile reddini kabul etmediklerini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı şirkete ait 2016 yılının yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin kaybolması nedeniyle zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaı uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Somut olayda; ilk derece mahkemesince, davacının ticari defterlerinin, TTK 82. Maddesinde yazılı sebepler nedeniyle zayi olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar verildiği, davacı vekilinin istinafı üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacıya ait ticari defterlerin teslimi veya iadesi ile ilgili harici ve ıslak imzalı belge bulunup bulunmadığı, ticari defterlerin kaybına ilişkin davacı tarafından bir başvuru yapılıp yapılmadığı, mahkeme yazı işleri tarafından araştırılıp araştırılmadığı, bu konuda tutanak tutulup tutulmadığı, ilgililer hakkında idari tahkikat veya ceza soruşturması yapılıp yapılmadığı araştırılmadığı, mahkemece bu hususlar ilgili mahkemeden sorularak, varsa harici belgeler ile idari tahkikat ve ceza soruşturma dosyaları da getirtilerek zayi olgusu ve davacının belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği hususları üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine; mahkemece İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak, ticari defterlerin kaybolmasına ilişkin bir tutanak tutulup tutulmadığı, adli veya idari bir soruşturma açılıp açılmadığı hususunda bilgi verilmesi istenildiği, cevaben mahkemelerince bilirkişiler tarafından defterler incelendikten sonra davalı (bizim dosyamızda davacı) defterlerinin incelemeye katılan davalı vekiline iade edildiği, mahkemelerinde herhangi bir defter bulunmadığı ve taraflarca bu konuda mahkemelerine başvuruda bulunmadığının bildirildiği, müzekkere ekinde bilirkişi teslim tutanağının gönderildiği, incelenen ticari kayıtların iade edildiğinin tutanakta yazılı olduğu, sonuç olarak yapılan araştırmalarda davacının davasını ispatlar nitelikte bir delil bulunamadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/01/2023