Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1683 E. 2023/1262 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1683
KARAR NO: 2023/1262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2023 (Ek Karar)
NUMARASI: 2023/197 D.İş – 2023/194 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2023
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, borçluların, müvekkiline olan borcu nedeniyle 14.04.2023 vade tarihli 500.000 USD (Kur 20,8822 TL x 500.000 $ = 10.441.100 TL) bedelli senet keşide ettiğini, vadesinde bonoyu ödemediklerini, borçlunun ödemelerini tatil ettiği ve alacaklılarından mal kaçırma eğiliminde olduğu duyumu alındığını, alacağın, rehinle de teminat altına alınmadığını, borçlu aleyhine alacak miktarı kadar menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahsılar nezdinde ki alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: Mahkemece 06/06/2023 tarih ve 2023/197 D.İş Esas ve 2023/194 D.İş Karar sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararına konu 13/05/2022 düzenleme tarihli, 14/04/2023 vade tarihli, 500.000-USD bedelli senet aslına istinaden ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ: Karşı yan borçlu … A.Ş vekili; müvekkili şirket defter ve kayıtlarında takibe konu bir borcun yer almadığını, 19/09/2022 tarihinde yapılan hisse devrine ilişkin sözleşme ile … A.Ş’nin hisseleri … A.Ş tarafından satın alındığını, ardından … A.Ş’nin YK Üyesi olarak seçildiği, 26.09.2022 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketin hisselerinin devrinin ardından eski yönetim kurulu üyelerinin de görevinin sona erdiğini, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında yer almayan bir borç için müvekkili şirketin sorumlu kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketin ihtiyati haciz talep eden … ile bahsi geçen hisse devri öncesinde ve sonrasında herhangi bir suretle ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin ihtiyati haciz talep eden ile borç ilişkisi içinde bulunmadığını, senedin geçersiz olduğunu, aksi bir varsayımda ise verilen borcun şirket defteri içerisinde yer alması gerektiğini, senedin düzenlendiği tarihin 13/05/2022 olduğunu, ilgili tarihte müvekkili şirketin devrine ilişkin görüşmelerin devam ettiğini, devir görüşmeleri esnasında müvekkili şirketin durum tespiti yapıldığını, yine takibe konu bir senedin kayıtlarda tespit edilemediğini, senedin devir görüşmeleri sırasında düzenleme tarihi içermesi ve devir sonrasına ilişkin bir vade içermesi de gerçekte böyle bir borcun mevcut olmadığını ortaya koyduğunu, senette nakden ifadesinin yer aldığını, müvekkili şirket ile hiçbir bağlantısı olmayan bir kişinin hesaplara girmeden bir şirkete elden yüklü miktarda nakden para vermesinin de hayatın ve ticaretin olağan akışına aykırı olduğunu, senet üzerinde yer alan imzanın senedin imzalandığı tarihteki müvekkili şirket yetkilisi olan kişiye ait olmadığını, senedin imzalandığı tarihte müvekkili şirket yetkilisinin … olduğunu, ancak senet üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, bu hususun imzaya itiraz sonucu mahkemece yapılacak inceleme sonucu ortaya çıkacağını, ihtiyati haciz talebine konu edilen senedin tamamen kötü düzmece olduğunu, müvekkili şirketin senet nedeniyle borcu bulunmadığını, senedin sadece müvekkili şirketin hisse devri sonrası olmayan bir borç ile müvekkili şirketten haciz baskısı ile ödeme almak amacıyla yapıldığını, telafisi imkânsız zararların önlenmesi adına ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; 21/06/2023 tarihli ek karar ile; İİK.265. maddesine göre, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden, ihtiyati haciz kararına esas bakımından itiraz etmiş olup, talep konusu bono yönünden alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması şartlarının gerçekleştiği, itiraz eden tarafça ileri sürülen, itiraz eden şirketin ihtiyati haciz talep eden … ile ticari ilişkisi bulunmadığı ve senet üzerinde yer alan imzanın senedin imzalandığı tarihteki itiraz eden şirket yetkilisi olan kişiye ait olmadığı iddialarının ancak açılabilecek menfi tespit davasında değerlendirilebileceği dikkate alınarak ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Karşı yan borçlu … A.Ş vekili, 19/09/2022 tarihinde yapılan hisse devrine ilişkin sözleşme ile … A.Ş’nin hisseleri … A.Ş tarafından satın alındığını, ardından … A.Ş’nin Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiği 26.09.2022 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde (“TTSG”) ilan edildiğini, müvekkili şirket hisselerinin devredilmesinin ardından eski yönetim kurulu üyelerinin de görevi sona erdiğini, müvekkili şirket defter ve kayıtlarında yer almayan bir borç için müvekkili şirketin sorumlu kabul edilemeyeceğini, borç ilişkisi içinde bulunmadığından senet geçersiz olup aksi bir varsayımda ise verilen borcun şirket defteri içerisinde yer alması gerektiğini, senedin düzenlendiği tarihin 13/05/2022 olduğu görülmekte olup ilgili tarihte müvekkili şirket’n devrine ilişkin görüşmeler devam ettiğini, devir görüşmeleri esnasında müvekkili Şirketin due diligence (durum tespiti) yapılmış olup yine takibe konu bir senet kayıtlarda tespit edilemediğini, devir görüşmelerinin sürdüğü sırada ileri tarihli senet verilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, itirazlarımız göz önüne alınmaksızın ihtiyati haczin kaldırılması talebimizin reddine karar verilmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin yukarıda açıklandığı üzere hisse devrinin gerçekleşmesinin ardından önceki yönetim kurulu üyelerinin görevleri sona erdiğini, senedin imzalandığı tarihte müvekkili şirket yetkilisi … olduğunu senet üzerinde yer alan imza kendisine ait olmadığını, ihtiyati haciz talebine konu edilen senet tamamen kötü düzmece olduğunu, senedin sadece müvekkili şirketin hisse devri sonrası olmayan bir borç ile müvekkil şirketten haciz baskısı ile ödeme almak amacıyla yapıldığını, bu kapsamda …, …, … hakkında dolandırıcılık (Ticari), özel ve resmi belgede sahtecilik, suçtan elde edilen malvarlığını aklama suçları kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2023/134950 Sor. No kapsamında dosya açıldığını, takibe konu senet gerçek bir borca ilişkin olmayıp, sonradan düzenlendiğini, müvekkili şirket hisse devri sırasında tüm resmi kayıtlar incelenmiş ve bu senede imza atması gereken o dönem müvekkili şirket imza yetkilisi … imzası ile mevcut borçlar bir tablo ile tarafına sunulduğunu, devir sözleşmesi ekindeki listeden başka bir borç olmadığı açıkça beyan edildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati haciz kararına ancak İİK’nın 265. maddesinde yazılı sebeplerle itiraz edilebilir. Bunun dışında menfi tespit, istihkak veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususlar, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemez. Bu kapsamda borçlu vekilinin bonodaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığı, borcun şirketin ticari defter ve kayıtlarında mevcut olmadığı yönündeki iddiası, ancak açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. İhtiyati haciz kararının borç ikrarı mahiyetindeki bonoya dayalı olarak verildiği de gözetildiğinde, borçlu vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine yönelik ek kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından ihtiyati hacze itiraz eden tarafından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Alacaklı tarafından yapılan 150-TL posta masrafının İhtiyati hacze itiraz eden … A.Ş’den alınarak alacaklıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2023