Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1678 E. 2023/1251 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1678
KARAR NO: 2023/1251
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/310 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA VE TALEP: Davacı vekili; … AŞ nin halihazırda 5 pay sahibinden oluştuğu, davacının %24,9975 pay oranıyla azlık pay sahibi olduğunu, Şirketin 9 Eylül 2021 tarihinde düzenlenen olağanüstü genel kurulunda;…’nın ve davacının 249.975 pay adedi,pay oranının ise %24,9975’şer olduğu, …’ın ve, …’nın pay adedinin 25’er,pay oranının %0,0025’er olduğu, …A.Ş.’nin pay adedinin 500.000-pay oranın ise %50 olduğunu,…A.Ş.’nin 9 Eylül 2021 tarihli genel kurulda %50 payının … a,kalanın davacı şirkete ait olduğun, ..’in 6 Şubat 2020 tarihli genel kurul toplantısında ise Müvekkili Şirket ve …’ın davalı Şirket’in yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, aynı zamanda … 3 yıl süre ile …’i münferiden temsile yetkili temsilci olarak atandığı, nitekim bu temsil yetkisine ilişkin sürenin 6 Şubat 2023 tarihinde dolduğunu, …’ın kötü niyeti dolayısıyla usul ve yasaya aykırı olarak …’in gerçekleştirilemeyen genel kurul toplantısının mahkeme aracılığıyla çağrılmasına ilişkin Müvekkili Şirket tarafından dava açıldığını, mezkur davanın İstanbul 1. ATM’nin 2023/241 E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, dava konusu 3 numaralı genel kurul kararının uygulanmasının dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, gündemin 3 nolu maddesi ile alınan kararın butlanla batıl olduğunun tespitine/iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; 6102 sayılı T.T.K.’nun 449/1. maddesi ile dava konusu Genel Kurul Kararının geri bırakılmasına ilişkin verilecek olan kararın, yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra verilebileceği ve 6100 sayılı H.M.K.’nun 390. maddesine göre de tedbir talep eden davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini,YK üyesi tarafından genel kurul kararının icrasının durdurulması ile ilgili beyanda bulunduğu, iptali talep edilen genel kurul kararının ana sözleşme, yasa ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığının yargılama sonucunda belirleneceği, davacının haklılığının ispatına yönelik yaklaşık ispat şartının henüz oluşmadığından; davacının icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin azlık pay sahibi olduğunu, %50 oranda pay sahibi olan …AŞ’nin %50 oranında pay sahibi … ve %50 oranında Müvekkil Şirket olduğunu, …’ın 3 yıl süre ile …’i münferiden temsil yetkisinin 6 Şubat 2023 tarihinde dolduğunu, …’ın usul ve yasaya aykırı olarak … Yön’in yapılmayan genel kurul toplantısına çağrıya izin için müvekkili tarafından, İstanbul 1. ATM’nin 2023/241 E. sayılı dosyasında davanın kabulü ile …’in genel kurulunu çağrıya izin verildiğini, …’ın …’i temsile yetkili olduğu son gün olan 6 Şubat 2023 tarihinde yapılan genel kurulunda kendisi ve eşinin %25 oya ilaveten, … temsilen … tarafından kullanılan %50 oy ile kabul edildiğini, 3 nolu kararın TTK 447.maddesi uyarınca batıl olduğunu, finansal bilgiler müvekkili ile paylaşılmadığı için 3 nolu kararın iptali gerektiğini, kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, genel kurulda alınan 3 nolu kararın uygulanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir. TTK’nın 449. maddesinde hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararının verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Bunun yanında TTK 449.maddesi hükmü ile mahkemeye taraflar arasındaki hukuki menfaat dengesi gözetilerek tedbir konusunda takdir hakkı tanınmıştır. Somut olayda davacı vekili davalı şirketin azlık pay sahibi müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi iken ,iptali istenilen 3 nolu karar ile yönetim kurulu üyeliğinin ,diğer paysahibi … ve adı geçen ile müvekkili şirketin eşit paylar ile ortağı bulunduğu … Yönetimin oylarıyla adı geçenin tek yönetim kurulu üyesi olarak atandığını müvekkilinin yönetim kurulundan dışlandığı ,alınan kararın butlan ile malul olduğunu ve kararın kötüniyetle alındığını ileri sürmüştür. Anılan karar; yönetim kurulu üyesi seçimine ilişkin olup ,kararın kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olup olmadığı hususunda davanın bulunduğu aşamada yaklaşık ispatın sağlanmadığına yönelik ara kararda isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde bulunmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2023