Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1657 E. 2023/1322 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1657
KARAR NO: 2023/1322
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2023
NUMARASI: 2022/241 Esas – 2023/169 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin 14.07.2021 tarihinde davalı … Otomotiv’den 2020 model bir araç satın alıp aynı tarihte aracı teslim aldığını,satın almadan önce araca ekspertiz incelemesi yaptırdığını, araçta değişen ve boyanan parça olmadığının saptandığını, teslimden sonraki günlerde aracın yıkanması esnasında sol arka kapısındaki boyasının aracın geri kalanından farklı olduğunun yıkama yapan kişi tarafından söylendiğini ve müvekkilinin de bunun üzerine boya rengindeki farkı tespit ettiğini, bunun üzerine aracı bir kaç uzmana incelettiğinde, araçtaki boyanın sonradan yapılmadığı, üretim sırasında atılan boyada renk ve ton farkı bulunduğunun belirtildiğini,bu ayıbın çıplak gözle hemen fark edilmesi mümkün olmayan üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp olduğunu, davalıların satıcı ve üretici olarak sorumlu olduklarını, müvekkilinin aracın değişimi veya satış bedelinden indirim yapılması hususunda keşide ettiği 29.12.2021 tarihli ihtarnameye davalılarca yanıt verilmediğini belirterek, aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Otomotiv vekili; ayıp iddiasının doğru olmadığını, davacı şirketin aracı satın almadan önce ekspertiz incelemesine tabi tuttuğunu ve araçta değişen ve boyanan parça olmadığının saptandığını, aracı yıkayan kişinin bile gözle görebileceği bir ayıbın gizli ayıp olduğunun kabul edilemeyeceğini, ayıp açık ayıp niteliğinde olduğundan ayıp ihbarının süresinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını,muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davaya konu aracın yetkin teknik ekipleri tarafından incelenmesinde boyasının orijinal ve fabrikasyon boya olduğunun tespit edildiğini, üretim kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, mevcut durumun araçtan faydalanmaya engel teşkil etmediğini, sözleşmeden dönmenin dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak derecede orantısız olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacının aracı 14/07/2021 tarihinde satın ve teslim aldığı, davanın ise 24/04/2022 tarihinde açıldığı,bilirkişi raporunda ayıbın çıplak gözle görülebildiği, gizli ayıp olmadığının tespit edildiği, TTK’nın 23/c maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise hemen, açıkça belli değilse malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde malı incelemek veya incelettirmekle ve durumu satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu gerekçesiyle, davacı tarafından 2 ve 8 günlük sürelerde davalı tarafa ihbarda bulunulduğuna ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı … vekili; davacının davada öncelikli talebi olan ayıpsız benzeri ile değişim talebinin para ile değerlendirilebilir nitelikte olup AAÜT’nin 13. maddesi gereğince nispi vekalet ücretine tabi olduğunu, vekalet ücretinin araç değeri üzerinden hesaplanmasının gerektiğini,müvekkili lehine 9.200-TL maktu vekalet ücretinin altında kalmayacak şekilde araç bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılması istemine ilişkindir.Mahkemece, ayıp ihbarının süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek davalılar yararına dava değeri olarak gösterilen 1.000-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup, hüküm davalı vekilince vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesine göre; tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para ise, avukatlık ücreti tarifenin 3. kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Somut olayda; davacı vekilince dava konusu aracın ayıplı olduğu iddia edilerek aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına karar verilmesi talep edilmiş, dava değeri olarak 1.000-TL gösterilmiş ve harç da bu tutar üzerinden yatırılmıştır. Davacı davayı kısmi dava olarak açmış olup, mahkemece de harç eksikliği tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek davanın reddine karar verilmiş,karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmamış , davanın reddine ilişkin karar kesinleşmiştir.Red edilen davada harç tamamlanması mümkün olmadığından, davalılar lehine dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden, AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince reddedilen miktarı geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬-TL harcın davalı …’tan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 132-TL istinaf yargı giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/09/2023