Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1638 E. 2023/1255 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1638
KARAR NO: 2023/1255
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/01/2023
NUMARASI: 2022/987 Esas 2023/1 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı borçlu … ve diğer borçlu … Ltd. Şti. ile dava dışı … banka A.Ş. arasında akdedilen 20/01/2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklı ödenmeyen borçlarından dolayı, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine,borçlu şirketin itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, ancak davalı borçlu …’ın takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu,borçlunun itirazında kötü niyetli olup, icra takibini uzatmak maksadıyla itiraz ettiğini,itirazın iptalini, takibin devamını ve borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacıya 12/12/2022 tarihli ara kararı ile dava dilekçesinde davacının tebliğe yarar adresinin belirtilmesi için bir haftalık süre verildiği, ara kararın davacıya 13/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacının 16/12/2022 tarihli beyan dilekçesinde davalı …’ın cezaevinde olduğunu belirterek, avukatı ile arabulucu görüşmeleri yaptığını ve avukatının adı/soyadı ve adres bilgileri sunduğu ve bu beyanı ile ara kararından rücu edilmesini talep ettiği, davacı vekilinin bu talebinin 20/12/2022 tarihli ara kararı ile değerlendirildiği; dava dilekçesinde davalıya ait adres bilgisinin bulunmasının zorunlu unsurlardan olup eksikliği halinde yapılacak işlemlerin HMK 119/2 maddesinde belirtildiği,dava dilekçesinde davalı adresi altında “mernis adresi” ibaresine yer verildiğini, davalı adına kayıtlı bir mernis adresinin bulunmadığı, bunun davacı tarafça bilinmesi beklenmeyeceği ancak 12/12/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekiline bu eksikliğin bildirildiği giderilmesinin ihtar edildiğini, davacı vekilinin rücu talebinin reddi ile kendisine Mahkemenin 20/12/2022 tarihli ara kararı ile yeniden 12/12/2022 tarihli ara kararına atıfla yeniden süre verildiği, buna rağmen davacı vekilinin HMK 119/1-b maddesinde belirtilen eksikliğin giderilmediği, HMK 119/2.maddesi gereğince davacıya verilen süreye rağmen ara karar gereğini yerine getirmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ekteki Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere, davalı adresinin bilinmemesi durumunda, mernis adresine tebligat yapılacağı, mernis adresinin de bulunmaması halinde; mahkemece ilgili yerlerden sorularak (örneğin, emniyet birimlerinden adres araştırması istenmesi, davalının ilgisi olabilecek kurumlardan adres sorulması, cep telefonu operatörlerinden sorulması vs.), adres araştırması yapılmalı; son çare olarak; ilanen tebliğ yoluna başvurulması hususlarına yer verildiğini, yine, Yargıtay 11. HD’nin 02.12.2013 tarih ve 5492 Esas- 21835 Karar sayılı ilamında, “Mahkemece, davacı tarafın verilen kesin süreye rağmen, davalıların adreslerini bildirmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de verilen sonuç 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesi ile getirilen düzenlemeye uygun değildir… Davacı, davalının adresini dava dilekçesinde bildirmediği için kendisine verilen bir haftalık süre içerisinde de davalının adresini bulamadığı takdirde, dava açılmamış sayılmaz. Bu durumda mahkemece yapılan araştırmadan sonra gerekirse ilan yoluyla dava dilekçesinin tebliği gerekir” denildiğini,mahkemenin, hiçbir yola başvurmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:6100 sayılı HMK’nın 119/1-b maddesinde, dava dilekçesinde davalının adresinin yazılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ” Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre dava dilekçesinde davalının adı, soyadı ve adresinin bulunmaması durumunda eksikliğin tamamlanması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre verileceği ve bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Dava dilekçesinde davalı tarafın gerçek adresinin gösterilmesi ve gerekli tebligat giderlerinin verilmesi davacı tarafa ait bir görev ve yükümlülük ise de davalı tarafın adresinin davacı tarafından bilinmemesi veya bilinen adreste davalıya tebligat yapılamaması halinde dosyadaki bilgi ve belgelerden de yararlanılarak davalının bilinen en son adresinin tespiti için zabıta araştırması yaptırılması, kamu kurum ve kuruluşlarından adres sorulması ve bu yolla davalı tarafın tebligat adresinin bulunması, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalı tarafa tebliğe çıkarılması işlemlerinin mahkemece yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davalının adresinin bildirilmemesi üzerine 29.12.2021 tarihli tensip ara kararı ile davacı vekiline “Dava dilekçesinde davalıya ait adres bilgisi bulunmaması nedeniyle, adresin tamamlanması için davacıya muhtıra çıkarılmasına” karar verildiği, bu ara karar uyarınca “119/1-b ve 2. fıkrası gereğince 1 haftalık kesin süre içinde eksikliğin giderilmesi, eksiklik giderilmediği taktirde, dosyanın resen ele alınarak HMK’nin 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılacağına dosya üzerinden karar verileceği hususu”na dair ihtarat içeren muhtıranın davacı vekiline tebliğ edildiği ve davacı vekili tarafından süresi içinde sunulan 16.12.2022 tarihli dilekçe ile davalının cezaevinde bulunduğunu, Avukatı ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını bildirerek vekilin adresinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça davalının adresi bilinmediğinden dilekçede mernis adresi ibaresi konulduğu, Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde dosyadaki bilgi ve belgelerden yararlanılmak ve resmi kurum veya kuruluşlar ile yazışmalar yapılarak davalının adresin tespit edilebileceği, davalının adresinin tüm araştırmalara rağmen bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılabileceği hususunun dikkate alınması gerekirken davacı vekiline muhtıra gönderilip kesin süre içinde adresin bildirilmemesi üzerine HMK’nın 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmesi doğru göörülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak, davalıya tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/01/2023 Tarih 2022/987 Esas 2023/1 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-5 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/09/2023