Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1622 E. 2023/1285 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1622
KARAR NO: 2023/1285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2023
NUMARASI: 2022/81Esas – 2023/264 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … San. ve Tic. AŞ vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı … Ltd. Şti. (… Gıda) arasında ticari ilişkiye dayalı olarak müvekkilinin, davalı …’dan 54.998,10-TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin 3 adet faturanın kayıtlı olduğu C/H’ ba göre davalı …’dan 54.998,10-TL alacaklı olduğu halde …, cari hesap ekstresinde yer alan, 10/08/2021 tarihli, … nolu ve 1.337,88-TL, 11/11/2021 tarihli, … nolu ve 22.092,53-TL, 11/11/2021 tarihli, … nolu ve 2.540,16-TL tutarındaki 3 adet faturayı, temlik etme yetkisi bulunmadığı halde, Kartal … Noterliğinde 31/12/2021 tarihli ve … yevmiye numarası ile düzenlenen temlik sözleşmesi ile davalı …San. ve Tic. AŞ’ ye (… Gıda) temlik ettiğini, temellük eden davalı …, temlik sözleşmesine dayalı olarak, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayısıyla müvekkili şirket hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, icra takibinin usulsüz bir şekilde kesinleştirildiğini, müvekkili şirketin, icra takibinden 04/02/2022 tarihinde haberdar olmuş olup, müvekkili şirketin, ne dosya alacaklısı olan … ‘ya ne de temlik eden …’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin davalı …’dan 54.998,10-TL alacaklı olduğunun müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile de sabit olacağını, davalı …’nın mali sıkıntıları olduğundan, diğer davalı …’yla temlik sözleşmesi imzaladığı, davalıların haksız çıkar sağlamak için kötü niyetle birlikte hareket edip müvekkili şirketi, icra tehdidi ile karşı karşıya bıraktığını, müvekkili şirketin İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20’den az olmamak üzere takdir edilecek tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; müvekkili … ile diğer davalı … arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğu, müvekkiline ödeme yapması gereken …”nın, nakit ödeme yapamayacağını, mevcut bir alacağını müvekkiline temlik edebileceğini belirttiğini, bunun üzerine müvekkili şirket muhasebecilerinin …’ya ait ticari defter ve kayıtları incelediğini, … ile davacı şirket arasında cari hesaptan kaynaklı olarak davacıdan alacaklı olduğunu tespittiğini, müvekkil şirketin de alacağına mahsuben diğer davalı … ile Kartal … Noterliği 31/12/2021 tarih … yevmiye numaralı temlik sözleşmesi imzalayarak 25.001,90-TL alacağı temlik aldığını, mahkemece davacı taraf ile davalı …’ya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde …’nın alacaklı olduğu, müvekkilinin de 3. iyiniyetli kişi olarak bu alacağı temlik sözleşmesi ile devraldığının tespit edileceğini savunarak,müvekkilinin haklı alacak talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir. Diğer davalı … dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı … arasında ticari ilişki bulunmadığı, diğer davalı … ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu, … tarafından davacıdan toplam tutarı 25.967,57-TL olan faturalardan kaynaklanan 25.001,90-TL’lik alacağını, Kartal … Noterliğince düzenlenen 31/12/2021 tarih, … Yevmiye numaralı “temlik sözleşmesi” ile diğer davalı … lehine temlik edildiği, davacı ile davalı …”nın arasındaki ticari ilişki neticesinde düzenlenen faturaların her iki tarafça da BA/BS formları ile vergi dairesine bildirildiği, BA/BS formlarının uyumlu olduğu, davacının ticari defterlerine göre davalı …’dan mal alımına ilişkin fatura bedellerini ileri vadeli çekler ile ödeme yapıldığı, davalının temlike konu olan iade ve hizmet faturaları ile davacıdan alacaklı konuma geçtiği, ancak davalı tarafından verilen iki adet çekin karşılıksız çıkması sebebiyle davacının davalı …’dan 54.998,10-TL alacaklı duruma geçtiğinin bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, davalı …’nın ticari defterlerini HMK 222. madde uyarınca ibrazdan kaçındığı, davalının yemin deliline başvurmadığı, alacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine reddedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; müvekkilinin diğer davalı … ve Paz. Ltd. Şti şirketinden olan cari alacaklarına karşılık aldığı temlik neticesinde davacı firma aleyhine icra işlemi başlattığını, müvekkil firmanın davacı ile diğer davalı arasındaki cari hesap ilişkisine dair bilgisi davalı …’nın kendisine sunduğu cari belgeleri içeriği ile sınırlı olduğunu, 31/12/2021 tarihli … yevmiye numaralı temlik belgesinin düzenlendiği tarihte davalı … tarafından davacı firmaya … Fıstıkağacı İstanbul Şubesine ait … seri nolu 29/01/2022 tarihli 55.000-TL bedelli çek ile ödemesinin kapatıldığını, temlik tarihinde çekin ödeme tarihi gelmediğinden davacının …’dan herhangi bir cari alacağı söz konusu olmadığını, davacı firmaya çek ile yapılan ödeme düşülmeden cari alacak tespiti yapılması neticesinde müvekkilin temlik tarihinde …’nın davacı firmaya cari yönden borçlu gözüktüğünü, müvekkil firmanın temlik aldığı tarihte taraflar arasında ki cari borcun diğer davalı tarafından verilen iki çek ile kapatıldığını, bu durumun müvekkilin iyiniyetinin ispatı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer. Yapılan bilirkişi incelemesinde davalı …,,ltd. Şti’nin ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme her iki şirket arasında ticari mal alımı kaynaklı açık hesap ilişkisi bulunduğu anlaşılmıştır. 15/09/2021-28/09/2021 tarihleri arasında davacı tarafından düzenlenen mal satım faturaları nedeniyle açık hesapta 55.485-TL borç bakiyesi oluşmuş dosyaya karşılıksız işlemine tabi tutulduğu muhatap banka tarafından bildirilen 29/01/2022 tarihli çekin 19/10/2021 tarihinde davacı kayıtlarına alındığı, bu tarih itibariyle borcun çek bedeli kadar azaldığı tespit olunmuştur. Açık hesaba ödeme olarak yazılan çek kaydı, bilahare 02/02/2022 tarihinde yapılan karşılıksız çek girişi kadar artmıştır. Bu meyanda kıymetli evrak hakkında karşılıksız işlemi yapılmadan evvel davalı …’nın da davacıya hizmet faturası tanzim ederek davacıyı borçlandırdığı, bu faturaları diğer davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davalı … alacağı temlik aldığı tarihte karşılıksız çek işlemi yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin iyiniyetli olduğunu ileri sürmekte ise de geçerli bir alacağın temliki sözleşmesinin yapıldığının kabulü için davalı …’nın temlike konu edebileceği bir alacağı bulunması gerekir. Zira ileri tarihli verilen çekler ödenmeden davalının alacaklı olduğu kabul edilemeyecektir.Davalı …’nın temlik edilebilecek bir alacağının bulunması ön koşuldur. …’nın ticari defterlerinin incelenerek alacağın temlik edildiği ileri sürülmekte ise de TTK’nın 90(1)c-maddesi gereğince “bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması halinde geçerli olmak kaydıyla yapılmış sayılır.” Buna göre çek bedelinin ödenmediği sabit olmasına göre temlik edenin temlike konu edebilecek bir alacağının mevcut olmadığının kabulü gerektiğinden davalı … ..AŞ vekilinin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davalı … İnşaat Finansal Dan.San. ve Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.707,87-TL istinaf karar harcından davalı … tarafından peşin yatırılan 427-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,87‬-TL harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 50-TL istinaf yargı giderinin davalı …”dan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2023