Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1617 E. 2023/1254 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1617
KARAR NO: 2023/1254
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2023
NUMARASI: 2022/169 Esas – 2023/244 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili bankanın … şubesi kredi müşterisi …ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden krediler verildiği, iş bu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere davalı … adına kayıtlı olan Sultangazi ilçesi, … Mah., … ada, … parselde kayıtlı … arsa paylı, ikinci kat, … No.lu daire niteliğinde bağımsız bölüm üzerinde 1. Dereceden 440.000-TL bedelli ipotek tesis edildiği, kredi ödemelerinin süresinde yapılmaması üzerine Beyoğlu … Noterliği’nin 15.09.2021 tarih ve … yevmiye no.lu kat ihtarnamesinin keşide edildiği, geçen süre zarfında ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsilini teminen İstanbul Gayrimenkul İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ancak davalı/borçluların haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının borca ilişkin itirazının iptaline, davalıların %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, ipotek konusu taşınmaz aile konutu olup müvekkilin eşinin rızası olmadığından ipoteğin geçerliliğinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin borçlu olduğu iddia edilen sözleşme, TBKnda sayılan kefalet sözleşmesinin şartlarını içermediğinden kesin hükümsüz olduğunu, müvekkilinin kefaletinin 400.000-TL ile sınırlı olduğunu ancak müvekkilin, 867.307,05-TL ile sorumlu tutulduğunu, dolayısıyla 467.307,05-TL’lik kısım için sorumlu tutulamayacağını, davacının şirketin borçlarına yönelik birden fazla icra takibi yaptığı ve bu takiplerde tahsilat da yaptığını,bilinen icra dosyalarının İstanbul …İcra Dairesi’nin … E. İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyaları olduğunu, bu dosyalarda yapılan tahsilatların ne kadar olduğunun ve ne kadar alacak kaldığının tespitinin yapılması gerektiğini belirterek, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine,davacı tarafın %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı ile dava dışı/borçlu …Ltd. Şti. arasında 16/04/2015 tarihli 200.000-TL, 19/12/2016 tarihinde 500.000-TL, 20/03/2017 tarihinde 250.000-TL limitle Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, 16/12/2016 tarihli resmi senet ile davalı …’ın sahibi olduğu Sultangazi İlçesi, … pafta, … parsel, … cilt, … sayfada kayıtlı gayrimenkulün şirket. lehine 1. Dereceden 440.000-TL bedel ile ipotek edildiği, davalı hakkında İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu takip başlatıldığı,davacı tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 15/09/2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek,kat tarihi itibariyle toplam 798.554,70-TL kredi borcundan kaynaklanan alacağının ihtarnamenin tebliğ tarihinden ödeme tarihine kadar hesap edilecek faizi ile birlikte ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, davalı …’ın 22.09.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, bilirkişi raporu ile 19.10.2021 takip tarihi itibariyle toplam borç miktarının 876.991,09-TL olarak hesaplandığı, takip talebinde 867.307,05-TL talep edildiği,ipotek bedelinin 440.000-TL ile sınırlı olması sebebiyle davalı borçlunun bu tutarla sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 440.000-TL asıl alacak üzerinden takip koşulları ile devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; itiraza konu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğunu ve takibe konu ipotekli taşınmaz üzerinde dava dışı şirket Şti. lehine asaleten ve/veya kefaleten açılmış ve açılacak kredilere teminat teşkil etmek üzere 440.000-TL bedelle müvekkil Banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı borçlunun teminat teşkil eden ilgili taşınmazın maliki olduğunu, ancak ipotek limitinin 440.000-TL olması, takip tarihi olan 18/10/2021 tarihi itibariyle müvekkil bankanın borçlulardan yalnızca 440.000-TL alacağı olduğu anlamına gelmediğini, ipotek limiti miktarında itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatinin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu ipotekli taşınmaz satılır da satış tutarı takip olunan alacağı karşılamaya yetmezse alacaklı müvekkil bankanın bütün veya geri kalan alacağı için rehin açığı belgesi talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin bilirkişi tarafından hesaplanan alacağı 876.991,09-TL olup, takibe konu taşınmazın satışı sonrasında tahsil edilecek olan tutarın 876.991,09-TL’ ye ulaşmaması halinde geri kalan alacakları için rehin açığı belgesi talep edileceğini ve bu suretle tahsil edilemeyen müvekkil banka alacağı için haciz yoluna gidileceğini, davalı/borçlunun itirazının bilirkişi raporu ile hesap ve tespit edilen 876.991,09-TL üzerinde iptali ile takibin devamına ve borçlunun alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, fazla istemin reddine ilişkin kararın davanın tamamen kabulü olarak düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir. İstanbul Gayrimenkul Satış Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davacı tarafın davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile açtığı takipte toplam 867.307,05-TL alacağın ferileriyle ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı … AŞ ile dava dışı/borçlu …Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri kapsamında 16/12/2016 tarihli resmi senet ile davalı …’ın sahibi olduğu Sultangazi İlçesi, … pafta, … parsel, … cilt, … sayfada kayıtlı gayrimenkulün davacı banka tarafından dava dışı şirket lehine 1. Dereceden 440.000-TL tutar için ipotek edildiği, Davacı … AŞ tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 15/09/2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek, 15.09.2021 tarihi itibariyle kredi hesabının kat edildiği, kat tarihi itibariyle toplam 798.554,70-TL kredi borcundan kaynaklanan alacağının ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde kapama tutarına ödeme tarihine kadar hesap edilecek faizi ile birlikte ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile 19.10.2021 takip tarihi itibariyle toplam borç miktarı; toplam 876.991,09-TL hesaplanmış olup, takip talebinde 867.307,05-TL talep edildiği belirlenmektedir. Davacı vekili tarafından istinafa sadece reddedilen alacak yönünden başvurulduğu; Mahkemece, ipotek limitini aşan kısımlar bakımından davanın reddine karar verildiğinden istinaf incelemesi bu reddedilen kısım olan ipotek limitini aşan kısım bakımından yapılmıştır. TMK’nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K). Davacı, üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır. (HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12-356 E, 2019/711K) Somut olayda alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 867.307,05-TL talep edildiği ,yukarıda yazılı emsal ilamlardan anlaşılacağı üzere davacının limit ipoteklerine dayalı takibinde 440.000-TL yi borcun tüm eklentileri icra masrafı ve vekalet ücreti dahil olmak üzere talep edebileceği ,limit ipotek tutarını aşan miktarda alacaklarının bu takip ve davada talep etmesi mümkün değildir. Takibin şekli “ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla “olduğundan ipotek limitini aşan kısım için itirazın iptali isteminde bulunulamayacağı, ancak ipotek limiti kadar paraya çevirme işlemi yapılacağından limiti aşan kısım için bu gerekçeyle itirazın iptali isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının, ipotek limitini aşan kısım için diğer takip ve dava yollarını kullanması mümkündür.Esasen icra takibinde ipotek limiti ile sınırlı olduğu belirtilen ipotek borçlusu hakkında limiti aşar tutarda karar verilmesi talepli itirazın iptaline ilişkin açılan dava ve bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Limit ipoteğinin üzerinde takip yapılmasının kamu düzenine aykırı olduğuna ilişkin yerleşik yargı kararları mevcuttur.İİK.nun 152. maddesi gereğince rehin açığı belgesinin asıl borçlu adına düzenlenmesi gerekir. Zira ipotek veren üçüncü kişinin borçtan sorumluluğu taşınmazının ihale bedeli ile sınırlıdır. Davacı vekilinin davalının tüm borçtan sorumlu tutulması isteği takibin şekli nedeniyle mümkün olmadığından istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 01/09/2023