Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1603 E. 2023/1317 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1603
KARAR NO: 2023/1317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/180 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 22.12.2017 tarihinde sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık sözleşmesi akdedildiğini, davalıya hesap açılışında gerekli risk bildirimlerinin yapıldığını, davalının VİOP nezdinde almış olduğu alım satım pozisyonları ve bunların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamını kaybettiğini, kayıpların teminatı aşarak 5.370.161,42-TL eksi bakiye oluştuğunu, davalının serbest hesabında bulunan paranın mahsubu, virman ve veri yayın iadesi sonucunda eksi bakiyenin 5.063.368,20-TL olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat tamamlama çağrısı yapılmasına rağmen çağrılara icabet etmediğini, sözleşmenin 28. maddesi gereği müvekkilinin teminat tamamlama çağrısının yerine getirilmemesi halinde açık pozisyonları ters işlemle kapatma yetkisinin bulunduğunu, davalının eksi bakiyeyi ödememesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin davalının eksik kalan teminatını … borsası nezdindeki takas merkezine ödediğini, bu nedenle 5.063.368,20-TL zarara uğradığını belirterek, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 11.05.2023 tarihli ihtiyati haciz talep dilekçesinde; davalının müvekkili şirket nezdinde hesap oluşturarak 22.12.2021 tarihine kadar yaklaşık 4 yıl boyunca işlem yaptığını, dört yıl boyunca hesabına sürekli olarak online şekilde ulaştığını ve kendisine tüm işlem bildirimlerinin yapıldığını, davalının … nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatının tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarının önce 5.370.161,42-TL olarak kayıtlara geçtiğini, 22.12.2021 tarihinde serbest hesabında bulunan paranın mahsubu, 23.12.2021 tarihinde KASİ hesabından … hesabına yapılan virman ve 04.01.2022 tarihinde yapılan veri yayın iadesinden sonra eksi bakiye miktarının 5.063.368,20-TL. olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlaması çağrısı yapıldığını, ancak davalının bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini, bu tutarın müvekkili tarafından … bank’a ödendiğini, davalıya tüm risk bildirimlerinin yapıldığını ve teminat tamamlama çağrısı yapıldığını, davalının oluşan teminat açığını ödemekten kaçındığını belirterek, yargılama süresinin uzunluğu nedeniyle müvekkilinin alacağına kavuşması bakımından hak kaybına uğramaması için davalının taşınır, taşınmaz ve üçüncü şahıslardaki alacakları dahil olmak üzere tüm malvarlığının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; ıslak imzalı olmayan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, SPK mevzuatına aykırı olarak müvekkilinin davacı tarafından yönlendirildiğini ve finansal piyasalar konusunda bir eğitim verilmediğini, müşteri temsilcisinin talimatlarına göre işlem yaptığını, bu nedenle yapılan tüm işlemler geçersiz olup zararın davacı tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkilin uygunluk ve yerindelik testleri yapılmadığını, davacının müvekkilinin işlem emirlerini yerine getirmediğini, stoploss çalışmadığı halde bu tür işleme izin verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, işlemlerin müvekkilinin iradesi dışında kapatıldığını, müvekkiline işlemlere ilişkin yazılı bilgi verilmediğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı vekili; davalının sözleşme ve dokümanları 22.12.2017 tarihinde imzalayarak müvekkili şirket nezdinde hesap oluşturarak vadeli işlemler yaptığını, davalının hesabının eksi bakiyeye düşmesi akabinde teminat tamamlama çağrıları yapıldığını, ancak davalının borcunu ödemekten kaçındığını, dosyada ilerleme kaydedilmemiş olması nedeniyle müvekkilinin alacağına ulaşmakta endişe duyduğunu, dosyaya 11.05.2023 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda da müvekkilinin haklı olduğunun ortaya konulduğunu, buna rağmen mahkemece yaklaşık ispatın sağlanmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, taraflarca imzalanan türev araçların alım satımına aracılık sözleşmesi kapsamında davalının gerçekleştirdiği VİOP işlemleri sonucunda oluşan teminat açığının tamamlanmaması nedeniyle oluşan zararın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davasında, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Aynı yasanın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ise; “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Belirtilen madde hükümleri uyarınca ihtiyati haciz talep eden, bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İİK’nın 257. maddesi hükmü uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşul olup, varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. HMK’nın 297. maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı düzenlenmiştir. Anayasanın 141/3 maddesi hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Kararın gerekçesiz olması, gerekçe ile hüküm çelişkisi veya yasada düzenlenen unsurları içermeyen bir hüküm verilmesi kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup, delillerin hiç değerlendirilmemiş olduğu derecesinde yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığının kabulü gerekmektedir. Somut olayda; taraflar arasında akdedilmiş olan türev araçların alım satımına aracılık sözleşmesi kapsamında davalının gerçekleştirdiği … işlemleri sonucunda teminat açığı oluştuğu, teminat tamamlama çağrılarına rağmen açığın kapatılmaması nedeniyle bu tutarın davacı aracı kurum tarafından … bank’a ödendiği ileri sürülerek, yapılan ödemenin davalıdan tahsili talep edilmiş, delil olarak taraflarca akdedilmiş olan sözleşmeler, işlem kayıtları ve bilirkişi raporuna dayanılmıştır. Esas hakkında dava açılmadan önce ya da yargılama sırasında her zaman ihtiyati haciz talep edilmesi mümkün olup, talep tarihi itibariyle dosyada mevcut deliller incelenerek ihtiyati haciz koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş ise de, somut olay bakımından alacağın varlığı konusunda kanaat verici delil sunulup sunulmadığının incelenmediği, sunulan deliller ile yaklaşık ispat koşulunun sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmediği, HMK’nın 297. maddesine aykırı şekilde gerekçesiz olarak istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece deliller değerlendirilmeden ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin yaklaşık ispat düzeyinde delil olup olmadığı değerlendirilerek, ihtiyati haciz talebi yeniden incelenmek üzere ara kararın HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, dava dosyasının ara kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/180 Esas sayılı 16/05/2023 tarihli ara kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati haciz talebi yeniden değerlendirilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzereoy birliği ile karar verildi. 11/09/2023