Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1566 E. 2023/1256 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1566
KARAR NO: 2023/1256
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2022/511 Esas – 2022/854 Karar
DAVA: Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili bankanın Kartal Tic.Mrkz Şubesiyle imzalanan 11.11.2010 tarihli Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi kapsamında … A.Ş.’ne kredi kullandırıldığını, diğer davaların da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını. Kartal …Noterliğinin ihtarnamesinin keşide edilerek 24.165- TL tedavülde olan çek yaprakları ile meri teminat mektuplarından kaynaklanan 83.250-TL gayri nakdi kredi borcu olduğu, söz konusu bedelin belirtilen hesaba yatırılmasının ihtar edildiğini ancak davalıların talebe uymadığını ,çek yaprakları ile ilgili yasal sorumluluk miktarından kaynaklı toplam 24.165-TL ile mer’i teminat mektuplarından kaynaklanan 83.520-TL gayri nakdi kredi borcunun müvekkil banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; davacı taraf ile yapılan genel kredi sözleşmesi’ne dayanarak teminat mektubu düzenlendiği ,bu teminat mektubuna dayanarak davacı, davalı şirket tarafından dava dışı …’a olan borçları ödenmez ve … tarafından davacıya başvurulursa ödeme yapacağını taahhüt ettiğini,bu akde dayanarak davacı müvekkil şirket adına bazı ödemeler yapıldığını,bu ödemelere binaen davacı … bank A.Ş., müvekkil …’nin … TRY hesap numaralı banka hesabındaki 79.150- TL bloke ettiğini ,müvekkilin davacıya borcu 83.069.00 TL olmayıp 79.150-TL miktarında olduğunu,bu miktarın da davacı tarafından müvekkil hesabından bloke edildiğini, sonuç olarak müvekkilin, davacıya borcu 79.150-TL olup davacı tarafından 23.09.2016 tarihinde tahsil edildiğini,bu nedenle müvekkillerin davacıya borcu bulunmadığını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: 09/06/2022 tarihli ara kararı ile davanın davalılar … ve … yönünden tefrik edilerek 2022/511 esasına kaydı yapılarak , davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 04.07.2007 tarihli 225.670- euro limitli ve yine aynı tarihli 500.000- TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelerde … ve …’in de müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet şartlarının mevcut olduğu, eldeki davanın alacak davası olarak açıldığı ancak dava dışı şirketin iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü ve anılan şirket yönünden davanın tefrik edildiği,davacının 19.10.2016 iflas tarihi itibariyle teminat mektuplarının tazmin edilmesinden dolayı dava dışı-müflis şirketten 21.12.2016 tarihi itibariyle ( 37.120- TL+ 46.40,- TL) = 83.520- TL nakdi alacağının bulunduğu, davalıların müteselsil kefil olması sebebiyle bu borçtan sorumlu oldukları, her ne kadar davacı tarafından çek yaprakları sebebiyle gayri nakdi alacak talep edilmiş ise de; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının gayri nakdi alacak varlığını yöntemince ispat edemediği ve davacının çekler yönünden gayri nakdi alacak talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 83.520-TL’nin davalılar … ve …’ten müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazla talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: 1-Davacı vekili; Müvekkili Banka ile … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) ve bu sözleşmeye bağlı olarak Cari Hesap Sözleşmesi imzalanmış, tefrik edilen işbu 2022/511 Esas sayılı dosyasının davalıları … ve …, işbu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ,sözleşmeye istinaden; davalı tarafa çek karnesi teslim edildiği, davalı lehine teminat mektupları düzenlenerek verildiği , Davalı tarafa keşide edilen Kartal … Noterliği’nin 20/09/2016 tarih .. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tedavülde olan çek yaprakları ile ilgili toplam 24.165.00-TL., meri teminat mektuplarından kaynaklanan 83.520.00-TL gayri nakdi kredi borcu olduğu, söz konusu bedelin ödenmesi aksi halde kanuni yollara başvurulacağı ihtarına rağmen davalı tarafından söz konusu bedelin yatırılmadığını, Davalı tarafından, Sözleşmenin VI. Maddesinde geçen yasal sorumluluk bedelinin, müşteri hesabına rehnedilmesi hükmüne açıkça aykırı hareket edildiğini, asıl borçlunun yargılama sırasında iflası nedeniyle davanın tefrik edildiğini, çek yaprakları iflas tarihinden önce müflis şirkete teslim edilmiş olup, bu sebeple bilirkişi ek raporunda ifade edildiğinin aksine inceleme konusu yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılarak çek yaprakları miktarı kadar davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 2-Davalılar vekili, katılma yoluyla hükmü istinaf etmiş ise de, çıkartılan muhtıraya rağmen istinaf harçlarını verilen kesin sürede yatırmamış, istinaf isteğinin reddine ilişkin ek kararı da istinaf etmiş ise de, yine çıkartılan muhtıraya rağmen harç yatırmamıştır.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan gayrinakit alacağın deposu talebiyle açılmış iken teminat mektuplarının iflas kararından sonra tazmin edilmesi nedeniyle alacak davasına dönüşen teminat mektubu bedeli ile çek kanuni karşılık tutarlarının deposuna ilişkindir. Tefrik edilen asıl davadaki asıl borçlunun dava tarihinden hemen bir gün sonra iflas ettiği ve iflas kararının kesinleştiği dosyaya getirtilen evraklardan anlaşılmaktadır. Eldeki dava açıldıktan sonra teminat mektuplarına ilişkin gayrinakit alacak ,teminat mektupları tazmin edilmekle nakde dönüşmüş ,bu alacağın tahsiline ilişkin hüküm davalılar tarafından usulen istinaf edilmediğinden ,istinaf incelemesi çek yaprakları nedeniyle bankaca depo edilmesi talep edilip mahkemece red edilen gayrinakit alacak ile sınırlı olarak yapılmıştır. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti bankalara yükletilmiş olduğundan, bu yükümlülüğün borçlulardan talep edilebilmesi için sözleşmede borçlular tarafından üstlenildiğine ilişkin açık hüküm bulunması gereklidir. Davacı banka vekili tarafından sözleşmenin tüm sayfaları sunulmadığından çek yapraklarının kanuni karşılık tutarının ödenmesinin davalılar tarafından üstlenilip üstlenilmediği ,çek yapraklarının hangi tarihte teslim edildiği belirlenememektedir. Ne varki; dava açıldıktan bir gün sonda çek hesabı sahibi asıl borçlu şirket iflas etmiş, çek keşide etme hakkını kaybetmiştir. Davadan evvel çek yaprağının ibraz edilerek kanuni karşılık tutarının ödendiği davacı tarafça ileri sürülmemiştir. Çek hesabı sahibi şirketin 19.10.2016 tarihinde iflas ettiği, iflasın açılmasından sonra müflis şirketin geçerli şekilde çek keşide etmesinin söz konusu olamayacağı, iflas tarihinden önce vadeli çekler keşide edildiğinin var sayılması halinde iflasla birlikte şirket yetkililerinin temsil yetkileri kalmayacağından bu çeklerin ibrazı halinde yetkisiz kişiler tarafından imzalanmış çekleri bankanın ödemeyeceği, dolayısıyla davacı bankanın karşılıksız çıkma ihtimali bulunduğunu ileri sürdüğü çeklerden dolayı herhangi bir riskinin bulunmadığı, doğmamış ve doğma olasılığı bulunmayan bir sorumluluktan bahisle depo talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmaktadır.Anlatılanlara göre; dava tarihinden bir gün sonra iflas eden şirketin keşide ettiği çeklerin ödenme riski bulunmamaktadır. Davacı bankanın depo talebinde bulunabilmesi için çeklerin ibrazında kanuni karşılık tutarının banka tarafından ödenmesi riski bulunmalıdır. Davacı banka tarafından kanuni karşılık tutarlarının ödenmesi ihtimaline binaen talep olunan depo talebinin de dayanağı kalmadığından fazla istemin reddine ilişkin hükümde yazılan gerekçe doğru olmayıp ,yapılan araştırma ve inceleme yetersiz ise de hükümde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusun reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik olmadığından ek karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalılar vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Alınması gereken 738-TL istinaf başvuru harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2023