Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1522 E. 2023/1512 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1522
KARAR NO: 2023/1512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/263
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/10/2023
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA VE TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili … ve … ile davalının müvekkili şirketin ortakları ve kardeşleri olduğunu, şirketin 3 ortağının da münferit imza yetkisine sahip olduğunu, davalının imza yetkisini kötüye kullanarak bilgileri dava dilekçesinde yazılı dava konusu taşınmazların tapusunu 16/03/2023 tarihinde kendi üzerine,birini de muhasebecisi …’a devrettiğini, böylece şirketin üzerine kayıtlı bir mal varlığı kalmadığını,devir işleminden şirketin diğer yetkilileri ve ortakları olan davacıların bilgisi ve onayı olmadığını, taşımazların gerçek değerinden çok düşük bir miktara satıldığını, şirket muhasebecisine yaptığı satışta tapuda gösterilen değerin şirket hesaplarına ödendiğini, ancak bu bedelin de işlemin hemen akabinde şirket hesaplarından çekildiğini ve şirketin hesaplarının tamamen boş olduğunu, şirket yöneticisinin şirket adına olan yetkisini kötüye kullanarak şirket malının bedelsiz olarak kendi adına geçirdiğini ileri sürerek taşınmazların tapularının iptali ile … İlçesi, … mah. … ada, … parselde kayıtlı 2 ,3,4 nolu dükkanlar ve 13 nolu mesken nitelikli taşınmazların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi yönünde teminatsız veya takdir edilecek uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, bilgileri dilekçede yazılı taşınmazların uyuşmazlık konusu olduğu; yargılama sürecinde bu taşınmazların 3. kişilere devri halinde davanın konusuz kalma ve hakkın elde edilmesinin olanaksız hale gelebileceği ve yasada öngörülen ihtiyati tedbir koşullarının bulunduğu kanaatine varılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet olduğunu, tapu devrinin muvazaalı olduğu iddiasının somut herhangi bir delille ispatlanamadığını, ihtiyati tedbirin müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, ayrıca teminatsız tedbir kararı verildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle mahkememizin yukarıda esası yazılı dosyasından verilen 18/04/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacı şirket adına kayıtlıyken satış suretiyle şirket ortağı ve yöneticisi olan davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazların satış işlemlerinin iptalleri istemli eldeki davada, dava konusu taşınmazların uyuşmazlık konusu olduğu, yargılama sürecinde taşınmazların 3.kişilere devri halinde davanın konusuz kalma ve hakkın elde edilmesinin olanaksız hale gelebileceği; bu durumda mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının yasaya uygun olduğu; tedbirin konusu göz önüne alındığında HMK’nın 392.md gereğince teminat alınmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, muvazaa iddiasında bulunan tarafın tapu bedeli dışında iddiasını destekler başkaca deliller de sunması gerektiğini, tedbir talep eden tarafın haksız çıktığı durumda karşı tarafın mağduriyetini ve zararını karşılayacak ölçüde teminat göstermek zorunda olduğunu, davacıların tedbir taleplerini yaklaşık olarak ispat edemediğini, muris muvazaası için 1974 tarihli YİBK’da belirtilen ve gerekli olan unsurların oluşmadığını, müvekkilinin taşınmazına konulan ihtiyati tedbir ticari itibarını zedelediğinden derhal kaldırılması gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin zararını karşılayacak ölçüde teminat alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava; şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazların davalı şirket yetkilisi tarafından yapılan muvazaalı işlemler nedeniyle kendi üzerine ve şirket muhasebecisi üzerine devredilen taşınmazların tapusunun iptali ile şirket adına tapuya tesciline ilişkindir.İhtiyati tedbir kurumu HMK 389 madde başlığında geçici hukuki koruma olarak nitelendirilmiş ve aynı maddenin 1.fıkrasında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirler geçicidirler, esasın varlığına karine oluşturmazlar. Bu nedenle mevcut durumda bir değişiklik olduğu takdirde hakim edindiği kanaate göre kararını değiştirebilir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispat yeterli olacağı HMK 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamından; davacılar tarafından şirkete ait taşınmazların davalı ortak tarafından muvazaalı devredildiği ileri sürülerek şirket adına tescil talep edilmiştir. Davalının davacı şahısların kardeşi ve yönetimde görevli, münferit imza yetkisine sahip olmakla dosya kapsamı deliller yaklaşık ispat düzeyinde kanaat verici niteliktedir. İhtiyati tedbir şartları oluştuğundan mahkemece taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.HMK’nin 392 maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Somut olayda, davalı tarafça teminatsız karar verilmeyeceği ileri sürülmekte ise de mevcut delil durumu dikkate alındığında teminatsız olarak karar verilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır.Açıklanan nedenlerle; mahkemece teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/10/2023