Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1496 E. 2023/1153 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1496
KARAR NO: 2023/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2023
NUMARASI: 2022/796 Esas 2023/362 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; İstanbul İli Arnavutköy İlçesinde bulunan “… İhalesi İle” satılacak olan … ada .. parsel sayılı ( Lot No:..) arsayı satın alınmak üzere , tarafların 25/08/2021 tarihinde imzaladığı yer gösterme belgesiyle taşınmazın müvekkili tarafından davalıya gösterildiğini,sözleşmede davalının satış bedelinin %3 + KDV olarak hizmet bedeli ödemesi hususunda anlaştıklarını, 26/08/2021 tarihinde … tarafından yapılan ihale sonucu,taşınmazın, davalı tarafından 29.379.000-TL’ye satın alındığını, hizmet bedelinin ödenmediğini,davalı aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinin… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, belirterek;davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;yer gösterme belgesinde müvekkili şirketin imzası, şirketin kaşesi bulunmadığını,şirketin işçisi …’un hile ile alınılan imzası mevcut olduğunu, davalı şirkete husumet yöneltilebilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından, davalı şirket temsilcisi … hakkında Gaziosmanpaşa C.Başsavcılığının 2021-46190 hazırlık numarası ile dolandırıcılık, sahte belge tanziminden dolayı cezalandırılması için suç duyurusunda bulunulduğunu, taşınmazın kamu ihalesi ile satın alındığını, ihale anında onlarca gayrimenkule talip olunarak, o an itibari ile ihale şartlarında müvekkili şirket yetkililerince belirlendiğini, bir gün öncesinde müvekkil şirket yetkilileri, … yetkilileri bile ihale de ne olacağını neyin kime kalacağını bilme şansı yok iken davacının bu parseli önceden bilmesi salt bu parseli yazarak evrak imzalaması yer göstermesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın hiçbir şekilde müvekkile yer gösterme,ya da satışa aracılık etme faaliyetinde bulunmadığını, bir parsel telaffuz edilmediğini,davanın husumet yokluğu ve esastan reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, simsarlık sözleşmesinin, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşme olduğu, davalı şirket yetkilisi veya temsilcisi olmayan, dava dışı takip borçlusu … tarafından imzalanmış olan sözleşmenin davalı şirketçe onanmadığından davalı şirketi bağlamayacağı, bu nedenle davalı şirketin husumet itirazının kabulü ile; hakkında açılan davanın HMK 114/1-d md gereğince pasif husumet/taraf sıfatı dava şartı yokluğu nedeniyle usulen reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; yer gösterme belgesinin davalı şirket adına yetkili kılınan, satın alma sorumlusu … tarafından imzalandığını,… tarafından tanzim edilen 24/11/2021 tarihli belgenin …’a hitaben yazıldığını, sıradan bir imal işçisi olsa idi, kendisine hitaben cevap yazılmayacağını, vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince davalının komisyon ücretini ödemekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin şirketi bağlamayacağı durumunun açıkça MK nın 2 ve 3.maddesine aykırı olduğunu, yer gösterme belgesinde yazılı ve davalıya gösterilen taşınmazın davalı tarafından satın alındığını, …’un müvekkili şirket yetkilisi …’e Whatsapp üzerinden mesaj atarak söz konusu taşınmazın ihalesi ile ilgili olarak bilgi istediğini, davalının arazinin kamu arazisi olması dolayısıyla emlakçıların girmelerinin, yer göstermesinin yapılamayacağı iddiasının gerçek dışı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. TBK’nun 520. Maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Simsarlık sözleşmesi simsar ile sözleşme yapan arasında kurulur. TBK 520/son gereği taşınmazlar konusunda simsarlık sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz. TBK 14.madde de ise yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur. Davalı … Tic. San. A.Ş.’nin incelenen ticaret sicil kayıtlarında; …’un şirketi temsile yetkili olmadığı, esasen sözleşmeninde şirketi temsilen imzalandığının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Dayanak 25/08/2021 tarihli taşınmaz gösterme tutanağında …’un ismi ve imzasının bulunduğu, davalı şirketin … tarafından imzalanan sözleşmeyi kabul ettiğine ilişkin bir beyanı veya davranışı bulunmadığı, kamu ihalesinde davalı şirket tarafından satın alınmasının davalı şirketin simsarlık sözleşmesine icazet verdiği anlamına gelmediği gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,80-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.13/07/2023