Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1478 E. 2023/1136 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1478
KARAR NO: 2023/1136
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/294 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 24/04/2023 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, malın ayıplı olması nedeniyle, 18.03.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.04.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.05.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.06.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.07.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.08.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.09.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.10.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.11.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı bonoların bedelsiz kaldığını, öncelikli olarak teminatsız, aksine görüş benimsenmesi halinde ise teminat oranı %10 olarak belirlenerek, bonoların piyasaya tedavül edilememesi, tahsil edilememesi, ciro edilememesi, protesto edilememesi ve icra takibi ile ihtiyati haciz işlemlerine konu edilmemesine dair tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/2 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olduğu, davacının talebinin nitelik itibariyle anılan maddeye dayalı takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi niteliğinde olduğu, dava tarihinden sonra (veya önce) dava konusu senetlere dayalı takip başlatıldığına ilişkin dosyada bir beyan veya delil bulunmadığı, bu sebeple anılan maddeye dayalı takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, yine davanın davacı tarafından taraflar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan bedelsizlik nedeniyle menfi tespit iddiası ile açıldığı, kambiyo hukuku bakımından bu talebin kişisel def’i niteliğinde olduğu, sadece taraflar arasında ileri sürülebileceği, bu bakımdan eldeki davada dava konusu senetlerin (davacı tarafça ciro edilemez şerhi konulmadığı da dikkate alındığında) üçüncü kişilere usulüne uygun ciro ve zilyetliğin devri ile devredilmesi durumunda -taraflar arasındaki nispi ilişkiye ve kişisel def’i imkanlarına dayanılarak- onların (davanın tarafı olmayan ve senedi hukuka uygun olarak iktisap edebilecek olan üçüncü kişilerin) kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanmasını engelleyecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği, bu tedbirin kambiyo hukukunun genel ilkelerine, mantık ve işlevine aykırı olacağı kanaatine varılarak, davacının bonoların piyasaya tedavül edilememesi, tahsil edilememesi, ciro edilememesi, protesto edilememesi ve icra takibi ile ihtiyati haciz işlemlerine konu edilmemesine dair tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir kararı talep eden davacı vekili, dava dosyası arasında yerel ana dava dilekçesi, sözleşme, bono fotokopisi ile de davacı yanın iddiası yaklaşık olarak ispat edildiğinden ve konu olayda icra takibinden önce menfi tespit davası açıldığı nazara alınarak borçlunun gecikmesinden doğan zararlarını karşılamak üzere dava konusu alacağın %20 teminat mukabilinde açılacak icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi gerekmekteyken, bu istemin reddine dair karar tesis edilmiş olması yasa ve usule aykırı olduğunu, davaya konu, 18.03.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.04.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.05.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.06.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.07.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.08.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.09.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.10.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı, 18.11.2023 vade tarihli 17.500-TL tutarlı bonolar yönünden davalılar tarafından açılacak icra takibinin durdurulmasına, bono bedellerinin %20’si oranında teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde, icra takibinin 24/03/2023 tarihinden önce açılmamak kaydıyla davaya konu bonolar hakkında icra takibinin davacı yönünden davalılar tarafından yapılmamasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, senetler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tesbitine ilişkin menfi tespit davasında icra takibinin yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İİK’nın 72/2 maddesi “borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” Somut olayda davacı vekilinin talebi icra takibi yapılmamasına vs isteklere ilişkindir. İlk derece mahkemesi senetler nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğu, üçüncü şahıslara geçme halinde davanın tarafları dışındaki kişilerin hakkının ihlal edilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Gerekçede yazılı sebeblerin hiç birisi ihtiyati tedbir isteminin reddi gerekçesi değildir. Davacı dilekçesinde senetler nedeniyle icra takibi yapıldığı belirtilmemiştir. Senetlerin bir kısmının dava tarihi itibariyle vadesi de gelmemiştir. Eğer ,davacının beyanının aksine icra takibi başlatılmış ise, karşı yan icra takibi başlattığını bildirmesi halinde yasal koşullar olmadığından ihtiyati tedbir kararı kaldırılabilecektir. Bu gerekçenin kabulü halinde İİK 72/2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkansızlaşacaktır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı ancak davanın tarafları arasında hüküm ifade edebilir. Kambiyo senetlerinin, ciro kabiliyeti bulunduğundan senet lehtarının davadan evvel senedi ciro etmiş olması halinde senedi elinde bulunduran üçüncü şahısların hukukunun etkilenmemesi için “davanın tarafları arasında hüküm ifade etmek üzere” kaydı konulur. 6100 Sayılı HMK 389. Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf … davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu göz ardı etmez. Bu sebeple ihtiyati tedbir kararı verilir iken teminat alınmaktadır. İİK 72. Maddesine dayalı taleplerde ; ihtiyati tedbir talep eden, geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir ret gerekçeleri yerinde olmadığı, davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir talebine dayanak olarak sunulan delil ve belgelerin yaklaşık ispatı sağlayıp sağlamadığı değerlendirilmesi gerekirken,bu değerlendirme yapılmadan yasal olmayan gerekçelerle ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ara kararın kaldırılmasına,ihtiyati tedbir isteyen tarafça sunulan belgelerin yaklaşık ispat düzeyinde delil olup olmadığı değerlendirilerek ihtiyati tedbir talebi yeniden incelenmek üzere ara kararın kaldırılarak dava dosyasının ara kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/294 Esas sayılı 24/04/2023 tarihli ara kararının, HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati tedbir talebi yeniden değerlendirilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının istek halinde kendine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2023