Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1475 E. 2023/1133 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1475
KARAR NO: 2023/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2023
NUMARASI: 2022/800 Esas – 2023/119 Karar
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; “…Müvekkil …’in … Sigortadan sigortalı, … poliçe numaralı, … IMEI Nolu …. marka telefonunun ekranının kırılması üzerine sigorta kapsamında tamir edilmesi için … Sigorta ile irtibata geçildiğinde … kargo ile anlaşmalı olduklarını ve bu sebeple telefonu servise götürmek için … kargo yetkilisine teslim etmek gerektiği bildirildiğini ,29.04.2022 tarihinde telefonun … ve … (şirket kodu) ile ofisinden … Kargo yetkilisine teslim edildiğini, ancak telefonun yerine ulaşmaması üzerine kargo ile iletişime geçildiğinde; telefonun … Kargo Merdivenköy şubesinde geri dönüşüm kutusuna düşürüldüğü bilgisi verildiğini,davalı şirketin ilgili şubesine gidildiğinde olayın güvenlik kamerası görüntüsü ile sabit olduğu, olay sonrası zarardan müteselsilen sorumlu olan … Sigorta ve … Kargo ile defalarca iletişime geçildiği, ihtarname gönderildiği ancak zararın karşılanması noktasında tarafların hiçbirinden olumlu bir yanıt alınamadığını,tarafların ağır kusurlu olduğu işbu olay sebebiyle avukat olan müvekkilinin sadece telefonundan mahrum kalmayıp aynı zamanda telefonunun maddi değerini de aşan şekilde telefonunda kayıtlı bütün kişisel verilerin yok olması durumuyla karşı karşıya kaldığını, davalılardan taşıyıcı sıfatına sahip … Kargo şirketinin sorumluluğunda iken kaybolan … marka telefonun güncel bedeli olan 15.575- TL maddi tazminat ve 643,38- TL ihtarname ücretinin dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Kargo ..vekili; Müvekkil Şirketin kendisine taşınmak üzere teslim edilen kargonun içeriğini araştırma (açarak içine bakma, vs.) hak ve yetkisi bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceğiNİ,TTK md. 864 uyarınca, gönderen kusuru olmasa da; taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksikliklerden doğan zararın göndericiye ait olduğunu, eksik bildirimler dolayısıyla Müvekkil Şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini ,davacı tarafından taşınan eşyanın içeriği bildirilmediğini, tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsendiğini, davacının talepleri haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Sigorta A.Ş vekili; “Davacı yan ile müvekkil şirket arasında … poliçe no’lu “Cep telefonu ekran sigortası poliçesi” akdedildiği,davacının ilettiği hasar ihbarına istinaden cihazın anlaşmalı teknik servise iletilmesi için kendisine “…” … kargo numarası ile telefonu teslim etmesi gerektiği bildirildiği,poliçe kapsamında hizmetin, bildirilen kargo kodu ile cihazın … kargo şubesine teslim etmesinin akabinde başladığını,davacı telefonu şirkete çağırdığı kargo firması görevlisine teslim ettiğini bildirmişse de kargo kodu üzerinden yapılan incelemede davacının telefonu kargo firmasına teslim etmediğinin anlaşıldığını, davacı tarafından şifahen cihazın kargo firması görevlisine teslim ettiği ancak kargo işlemleri başlatılmadan cihazın diğer davalı … Kargo tarafından kaybedildiği, bu durumun kargo şubesinde izlenen kamera kayıtları ile sabit olduğu bildirildiği, kamera kayıtlarının dosyaya celbini, davacının telefonu teslim edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, bir an diğer davalı … kargo çalışanına teslim ettiği düşünüldüğünde dahi müvekkilin sorumluluğunun doğmasından bahsedilemeyeceğini, kargo aşamasında kaybedilen/zarara uğrayan eşya ile ilgili olarak hasar ve zarardan sorumluluk taşıyıcıya ait olduğunu, telefonun kargo firması tarafından kaybedildiği tespit olunsa dahi müvekkil şirketin olayla ilgili sorumluluğu bulunmadığını, uyuşmazlığa konu telefonun davacı tarafından teslimi, teslim noktası veya taşınması bakımından bir ayıbı söz konusu olmadığını, teslimin şubeye değil, ofisinden gerçekleştirmesi sebebi ile davacının olayda ihmalinin bulunduğunun kabulü gerektiğini, davacı cihazı teslim ettiği anda teslim fişi alması gerekirken almadığını, telefonu teslim ettiği kişinin kargo çalışanı olup olmadığının da araştırılması gerektiğini ,talebin zamanaşımına uğradığını, faizin fahiş olduğunu, müvekkili şirkete karşı huzurdaki davanın açılması HMK m. 329 amir hükmü gereği hakkın kötü kullanılması niteliğinde olduğundan davacı hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesini…” talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmesi tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmediğini, bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerektiğini, somut olayda, davacı ile davalı … sigorta A.Ş arasında Cep Telefonu Ekran Sigorta Poliçesi imzalandığını, poliçe kapsamında yer alan cep telefonunun ekranının kırılması nedeniyle … sigorta ile iletişime geçtiği ve sigorta şirketinden kendisine verilen kargo iade koduyla sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu davalı … kargoya ürünü teslim ettiğini, davalı … kargo ile yaptığı taşıma sözleşmesi kapsamında gönderilen ürünün kaybından kaynaklı tazminat için eldeki davayı açtığını, dosya kapsamından davacının serbest avukat olduğunu, hem davalı ile imza edilen sigorta poliçesinde hemde … kargo ile oluşan taşıma sözleşmesinde davacının tüketici konumunda olduğu, davacının ticari ve mesleki amaçla hareket ettiğine dair somut delilin bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde sundukları faturadan görüleceği üzere davaya konu telefonun tüketici sıfatıyla değil sahip olduğu hukuk bürosundaki işlerini görmek üzere Avukat sıfatıyla aldığını, satın alma işlemi “mesleki amaçla” gerçekleştirildiğini, telefonu tamamen ofis işlerinde müvekkilleri ve müvekkillerin dava, icra takibi benzeri her türlü işlerinde mesleki amaçlı kullanmak üzere satın alındığını, muhasebecisi tarafından gider olarak kaydedildiğini, mesleki amaç daha çok kişinin kendisine ve kişiliğine ilişkin bir kavram olup zaten ticari amaç ile de kıyaslandığında ticari amaç söz konusu olduğunda kişi imkânı dâhilinde bir eşyayı piyasaya sürerek ondan kâr elde ederken; mesleki amaçta ise daha çok bir iş için mesai harcama, özellikle kendi emeğini ve uzmanlığını ortaya koyarak bunlardan bir gelir elde etme amacı mevcut olup müvekkilimizin de telefonu satın alma ve kullanma arasındaki bağlantısı bu şekilde açıklanabileceğini, bir an için müvekkilin tüzel kişiliğe sahip bir şirket olduğu düşünülse idi yerel mahkeme yüksek olasılıkla görevi konusunda ret kararı da vermeyeceğini, davacı müvekkilinin işbu telefonu satın alma ve kullanma amacı düşünüldüğünde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, Tüketici; bir mal veya hizmeti “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” satın alan veya bunlardan yararlanan kişi olarak nitelendirildiğinden müvekkilimizin işbu işlemde tüketici sıfatına sahip olduğundan bahsedilmesi mümkün olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğunu taşıma ve sigorta hukukundan doğan davaların mutlak ticari dava olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3/1-k maddesinde tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak; 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 3/1. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlemin kanun kapsamına (m.2) alınmıştır. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmiştir. Davacı Avukat: davalı kargo şirketine teslim ettiği telefonu davalı kargo şirketinin zayi ettiğini ileri sürerek, telefonun değerini davalılardan talep etmektedir. Davacı; telefonu mesleki amaçla kullandığını belirterek, telefonun faturasını, vergi defter kaydını, demirbaş kayıtlarını ibraz etmiştir. Davacının telefonu sadece özel hayatına ilişkin kullandığına ilişkin ise hiç bir somut veri bulunmamaktadır. Avukatlık mesleğinin icrası için herhangi bir iletişim aracının mesleki amaçla kullanıldığının kabulü hayatın olağan akışına uygun bir sonuçtur. Anlatılanlara göre; davacının avukat olduğu, iletişim aracı telefonun mesleki amaçla kullandığının kabulü gerektiği, mesleki amaçla kullanılan bir telefonun herhangibir adrese gönderilmesi için taşıma sözleşmesi yapılmasının da mesleki amaçla yapılmış sayılacağı, öte yandan taşıma sözleşmelerinin ticari dava olmaları yanında Tüketici Mahkemelerinde görülmesinin yasal dayanağı 6502 sayılı kanunun 83/2. maddesi olduğu, uyuşmazlıkta bir tüketici işlemi söz konusu olmadığı gibi, davacının mesleki amaçla hareket ettiği anlaşılmakla mahkemece ticari dava niteliğindeki eldeki davaya bakmaya görevli olduğu halde davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/800 Esas-2023/119 Karar sayılı ve 21/02/2023 tarihli kararın HMK nın 353(1)a-3 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine,”Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023