Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1473 E. 2023/1134 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1473
KARAR NO: 2023/1134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2023
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkil şirketin, kargo taşımacılığı ve taşımacılık alanında yurtiçi/yurtdışı faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya verilen hizmete ilişkin taraflar arasındaki anlaşmaya karşı ödemelerin yapılmadığını, davalı şirkete karşı 24.03.2021 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, itiraz sebebiyle takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, iki tarafın tacir olmasından dolayı defter tutma yükümlülüğü altında olduklarını, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, davalı şirket fatura içeriğine itiraz da bulunmadığını, müvekkil şirkete fatura bedeli kadar borçlu olduğunu beyan ederek itirazın iptaline takip tarihindeki mevcut tutar olan 26.010,66-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faiz işletilerek takibin devamına, davalı aleyhinde itiraz edilen takibin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı arasında cari hesaba dayalı bir ticari ilişkinin olduğu, tarafların defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı ile davalıya ait ticari defterlerin (HMK md. 222) sahipleri lehine delil niteliği bulunduğu, davacı ve davalı tarafın usulüne uygun tutulan defterlerine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 25.939,24-TL alacaklı olduğu, ancak davalının ticari defterlerine göre 24.635,19-TL borç gözüktüğü, davacı defterleri ile davalı defterleri arasında 1.304,05 TL uyumsuzluğun bulunduğu,davalının davacıya takip tarihi itibariyle olan asıl borç tutarı 24.635,19-TL olduğu, BA/BS formları da karşılaştırılmasından 2021 yılı bildirimlerinin uyumlu olduğu, 2020 bildirimlerinde davacının davalıya kestiği faturalardan toplam tutarı 37.298-TL’lik 5 adet faturaların bildirilmediği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, işbu uyumsuzluğun davacı tarafça ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının defterlerinde 24.635,19-TL olarak borçlu olduğu anlaşılmakla bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığından öncelikle davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabul edilmesi gerektiğini, salt davalının ticari defterlerine dayanılarak yapılan bilirkişi incelemesini kabul etmediklerini, davalı şirket kendisine gönderilen fatura içeriğine herhangi bir itirazda bulunmadığından TTK 21/2 uyarınca fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, alacağın faturalardan kaynaklandığını, icra inkar tazminat şartlarının oluştuğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, faturalara dayalı başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 26.03.2021 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 25.939,24-TL olduğu; davalı tarafın defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonuhda alınan bilirkişi raporunda; davalı kayıtlarına göre davalının davacıya takip tarihi itibariyle olan asıl borç tutarı 24.635,19-TL olduğu davalının defterlerinin de kanuna uygun tutulduğu, belirlenmiştir. Bilirkişiler tarafların cari hesap hareketlerini karşılaştırarak , mahdut sayıdaki faturaları karşılaştırılarak incelemeleri gerekirken bu hususun yerine getirilmediği ,mahkemecede bu eksikliğin üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır.Tarafların ticari defterleri büyük ölçüde mutabıktır. Davalının ticari defterlerinde davacı tarafından tanzim edilip icra takibine konu edilen … numaralı 3.972,70 -TL bedelli faturası ile ,davalının kendi ödemelerinin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmakla ,davalının … nolu faturada yazılı hizmeti almadığına dair bir itirazı bulunmamakta olup ,davalı kayıtlarında bulunmayan davalı ödemeleri dikkate alındığında her iki tarafın ticari defterleri birbirini doğrular niteliktedir.Davalının defterlerinde eksik kaydedilen fatura ve davalı ödemeleri nedeniyle davalı ticari defterlerinde kayıtlı borç tutarı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Öte yandan İİK’nın 67. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilir. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları karşılaştırılarak incelendiğinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 25.939,24- TL alacaklı olduğu, takip ve dava konusu alacak cari hesap ve faturalara dayalı olduğundan likit olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın 25.939,24-TL üzerinden kabulüne ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurususun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davalının itirazının 25.939,24-TL yönünden iptaline, takipden evvel temerrüt olmadığından işlemiş faize yönelik fazla istemin reddine, davacıya hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2023 Tarih 2021/540 Esas 2023/163 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; yeniden hüküm verilmesine, “Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 25.939,24-TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,fazla istemin reddine , %20 oranda hesaplanan 5.187,84-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,”İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 1.771,90-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 314,15-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.457,75‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 373,45‬‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 2.300-TL bilirkişi ücreti ve 240-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.540-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 2.535-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 71,42-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320-TL’nin kabul-ret oranı üzerinden hesaplanan 1.316-TL’nin davalıdan ,04-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan 121‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023