Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1470 E. 2023/1122 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1470
KARAR NO: 2023/1122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2023
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
Yetkisizlik (kesin) nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin topraksız tarım konusunda tecrübesi olan yeni nesil çiftçi ve girişimci olup bu konuda danışmanlık hizmeti verdiğini, hizmet verdiği firma ortağı … tarafından müvekkiline yapılan ortaklık teklifini kabul ederek 21/01/2022 tarihinde davalı şirketin kurulduğunu, şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı seçildiğini,YK başkanı tarafından müvekkiline 19/04/2023 tarihinde şirket yönetiminden müvekkilinin davalı şirkete zarar verdiğine dair bir mail gönderildiğini, 24/04/2023 tarihinde müvekkilinin mailine erişimin engellenerek şirket bilgisayarı ve aracın şirkete teslim edilmesinin istendiğini, 25/04/2023 tarihinde ise müvekkilinin Beykoz’da ki şirket tesislerine girişinin engellendiğini, müvekkiline gönderilen ihtarname ile 24/04/2023 tarihli karar ile müvekkilinin temsil ve ilzam yetkisinin kaldırıldığının öğrenildiğini, müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadan yönetim kurulu toplantısının yapıldığını, müvekkilinin şirkette %25 oranında pay sahibi olduğunu, şirket esas sözleşmesine göre ortakların paylarını ancak yönetim kurulunun onayı ile devredebileceğini,taraflar arasında imzalanan Hissedarlar Sözleşmesi olduğunu, davalı şirketin 24/04/2023 tarihli yönetim kurulu toplantısının TTK 390.maddesine aykırı yapıldığını, yönetim kurulu kararının batıl olduğunu, davalı şirketin 24/04/2023 tarihli ve … numaralı yönetim kurulu kararının butlanının tespitine,davalı şirketin feshine,feshin uygun görülmemesi halinde müvekkilinin müvekkilinin sahip olduğu payların gerçek değeri üzerinden satılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden karar verilmiş olup cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, eldeki davanın anonim şirketin haklı sebeple feshi olmadığı takdirde alternatif yöntemlere karar verilmesi olduğu, TTK nın 531.maddesi uyarınca şirket merkezi mahkemesinin kesin yetkili bulunduğu, davalı anonim şirketin “… … Mah. … Sk…. Blok No: … Beyoğlu/ İstanbul” adresinde faaliyette bulunduğu sicil kayıtlarından anlaşıldığı, şirketin merkezi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı yetki çevresi dahilinde kaldığı, kesin yetki kurallarının kamu düzeninden olup, HMK’nın 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı niteliğinde olduğu, dava şartları, HMK’nın 115/1. maddesi gereğince mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırıldığı, davalı tarafa tebligat yapılmadan değerlendirme yapılarak mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığı kesin yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; HMK’nın 10 uncu maddesi: “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünü ihtiva ettiğini, taraflar arasındaki kurulan hukuki ilişkinin “.. Mahallesi … Ada .. Parsel, Beykoz, İstanbul” adresinde ifa edileceğini, davanın görevli mahkemede ikame edilmesine karşın mahkeme tarafından dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki sahasında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu,kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirket ortağı tarafından açılan yönetim kurulu kararının butlanının tesbiti , anonim şirketin haklı sebeple feshi, fesih uygun görülmediği takdirde davacı şirket payının satın alınarak gerçek değin ödenmesi istemlerine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi”Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmünü haizdir. HMK’nın 14/2. maddesi uyarınca; özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatıyla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. 6102 sayılı TTKnda şirketler ile ilgili uyuşmazlıklarda şirket merkezi mahkemesinin yetkisini kesin yetki olarak düzenlemiştir. Mahkemelerin kesin yetkisine ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, HMK.’nın 114/1-ç bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.’nın 115/1 maddesi gereğince mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Açıklanan nedenlerle, eldeki davada HMK 10. maddesinin uygulama yeri olmayıp verilen karar göreve ilişkin olmayıp ,dava şartı olarak incelenmesi gereken kesin yetki haline ilişkindir.Anonim şirket ortağı tarafından şirkete karşı açılan yönetim kurulu kararının butlanı ve fesih davasında şirket merkezi mahkemesi kesin yetkili olduğundan, davanın açıldığı mahkemce davaya bakmaya “yetkisiz” olduğu belirlendiğinden, dava şartı noksanlığı nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,80-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/07/2023