Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1437 E. 2023/1131 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1437
KARAR NO: 2023/1131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/05/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/271 Esas
TALEP: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 05/05/2023 tarihli ara kararın davacı şirket tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı şirket temsilcisi; şirketlerin ticari hayatında ticaret sicil gazetesinde kararların yayınlanmasının 6762 sayılı TTK’da aleniyet başlığında düzenlenen 37.maddesinde, tescilin üçüncü şahıslara tesiri başlıklı 38.maddesinde sicile itimat başlıklı 39.maddesindeki düzenlemelerle sağlanmak istenen fayda söz konusu dava ile verilecek karara kadar geçen sürede kanundaki karşılığını bulamayacağını, huzurdaki davanın her ne kadar basit yargılama usulüne tabi olduğunu ve sürenin kısa olacağı düşünülse de davalı … Sicil Müdürlüğünün aynı genelgeye dayalı ve aynı gerekçe ile verdiği bir başka ret kararında İstanbul 7. ATM.’nin 2019/423 Esas – 2019/701 Karar numaralı 01/11/2019 tarihli ilamının kesinleşmediği gerekçesiyle tescil ve ilanı yapmadığını, “kesinleşmiş mahkeme kararı eklenmeden tescil işlemi yapılamaz” gerekçesine dayanması ise tedbir taleplerinin haklılığını, kanun koyucu tarafından öngörülen yargılama usulündeki hızlı karar vererek ticari hayatı ve işleyişi devam amacına aykırı olarak TTK hükümlerine tabi bir şirket için önemi görmezden gelindiğini,davalı yargı kararlarına uymamakta görevini kötüye kullanmak pahasına ısrarcı olduğunu, açıklanan işbu sebeple şirkete ait T.C.Bakırköy … Noterliğince 06/04/2023 tarih ve … yevmiye sayı ile onaylı 31/03/2023 tarih, … sayılı Sermaye Artışı kararının tescil ve ilanına, tescil hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, belediyelerin genel karar organı, belediye meclisi olduğu gibi, dava konusu olayla da ilgisi bulunan belediyelerin şirket kurması ya da ortak olması ile belediyelerin borçlanmasına ilişkin özel düzenlemelerde de, ayrıca belediye meclisinin görevli kılındığını, konuya ilişkin T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düzenlemesinde de bu husus vurgulanarak, belediye tarafından kurulan şirketler adına hareket edecek gerçek kişinin, belediye meclisi tarafından belirlenmesi gerektiği talimatlandırıldığını, ihtiyati tedbir müessesi, telafisi güç durumlarda ve gerçekleşmiş hukuki durumların bir süre sonuç doğurmaması amaçlı olarak öngörüldüğünü, dava konusu olayda ancak kesinleşmiş mahkeme kararı ile mümkün olan bir kararın tedbire konu edilmesi, adeta tedbir verilen dosyada karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi sonucunu doğuracağını, tedbirin bizatihi kendisinin geri dönülmez sonuçlar doğuracağını ileri sürerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, 6100 sayılı yasanın 389 ve devam maddeleri gereğince, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, bu bağlamda dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, davacının haklılık durumunun tespiti yargılamayı gerektirmekte olup, davanın esasını çözer ve davacının davanın sonunda ulaşacağı menfaati davanın başında temin edecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı şirket temsilcisi, şirket faaliyetlerinin devamlılığının sağlanabilmesi adına şirketin nakdi sermaye artışına gitmesi mecburiyeti olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile müvekkili şirketin genel kurul kararının, nihai kararın kesinleşmesine kadar tedbiren geçici olarak tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Davacı şirketin olağanüstü genel kurul kararının tescili başvurusu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 06.04.2023 tarihli yazı ile “tek pay sahibi adına genel kurula katılan kişinin yetkilendirildiğine ilişkin Meclis Kararı ibraz edilmesi gerektiği” bildirilerek red edilmiştir. Öncelikle; çözümü gereken husus geçici tescil talebinin reddi halinde ihtiyati tedbir kararı verilip verilmeyeceği noktasındadır. Tescil talebinin reddi nedeniyle; sicil kararına itiraz davası açılmış olup uyuşmazlık yargıya intikal etmiştir. 6102 sayılı TTKnun 32/f.4’te, “Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil edilir. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır.” denilmiştir. Ancak geçici tescil talebinin ancak sicil müdürlüğünden talep edilebileceği ve geçici tescil talebinin kabul edilmesi halinde ise, üç ay içinde geçici tescil nedenine ilişkin dava açılması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Davalı sicilin tescil işlemlerini itiraz üzerine inceleyerek doğru işlemin yapılmasına karar verilmesine karar verebilen yargı merciinin geçici tescil talebi hususunda karar verme yetkisi olmadığı düşünülemez. Asıl uyuşmazlığa bakan mahkemenin uyuşmazlık konusu kesin olarak çözümleninceye kadar, sicile geçici tescil hususunda sicile takdir hakkı vermeyen bir dil ile yazılan TTK 32/4.madde hükmüne göre geçici tescil işleminin davalı sicil tarafından yapılmasına karar verilmesi cümlesinde geçici hukuki himaye kapsamında ihtiyati tedbir yolu ile geçici tescile karar verebilmesine engel bulunmamaktadır. (Emsal nitelikte Yargıtay 11 HD nin 2014/16686 Esas, 2015/1927 Karar sayılı 16.2.2015 tarihli emsal ilamı) Emsal Yargıtay kararı gereği Dairemizce de mevcut uygulamamızdan dönülmesi gereği doğmuştur. Kaldı ki yargılama sonucunda verilecek kararın neticesine göre geçici tescil edilen kayıt sicil tarafından resen silineceği öngörüldüğüne göre hüküm sonucu elde eder şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiği de kabul edilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle, kesin tescil ve geçici tescilin, 6102 sayılı TTK’nda ayrı ayrı düzenlenmiş olsa da; her iki müessesenin hukuki sonuçlarının aynı olduğunun kabul edilemeyeceği, uyuşmazlık mahkeme kararı ile sonuçlanıncaya kadar, karar sonucunda ortadan kalkacak bir geçici tescilin ihtiyati tedbirin şartlarını taşıdığı, geçici hukuki koruma kararının koruyucu ve önleyici amacına uyduğu, geçici tescilin hüküm ile ortadan kalkacağı gözetildiğinde hüküm sonucunun elde edilmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetildiğinde talebinde haklılığı konusunda yaklaşık ispatı sağlayan ,davacı şirket temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulüne, ara kararın kaldırılmasına, yeniden ara karar verilerek, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı şirket temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/271 Esas sayılı 05/05/2023 tarihli ara kararın HMK’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;”Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davacı şirketin 31/03/2023 tarih, 2023/01 sayılı olağanüstü genel kurul kararının geçici olarak ticaret siciline tescil ve ilanı için HMK 389 vd. maddeleri uyarınca İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,Somut durum itibariyle teminat alınmasına yer olmadığına, Kararın infazına yönelik işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, HMK 393(1) maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliğinden itibaren bir hafta kesin süre içinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması talep edilmediği takdirde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının ihtiyati tedbir talep eden davacı şirkete bildirilmesine, Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/07/2023