Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/135 E. 2023/122 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/135
KARAR NO: 2023/122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2022 – 21/10/2022
NUMARASI: 2022/599 Esas
TALEP: Teminatsız İhtiyati Haciz / İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/01/2023
İhtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne ilişkin ara kararın davacı ve ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili; müvekkilinin Yunanistan’da faaliyet gösteren Bulgar menşeli bir firma olduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile yaptığı elektrik malzemesi satışı mukabilinde 63.780,23 -euro fatura alacağının olduğunu, bu alacağın Atina Tek Hakimli Asliye Hukuk mahkemesinin 05/07/2021 tarih ve 6515/2021 sayılı kararı ile sabit olduğunu, mahkeme kararının davalının herhangi bir kanun yoluna müracaat etmediğinden Yunan hukukuna göre kesinleştiğini, Yunan Mahkemesi tarafından verilen ve kesinleşmiş bulunan ilamın Türkiye’de icra olunabilmesi için yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerektiğini , öncelikle davalının işbu tenfiz davasından haberdar olup mahkemenin tenfiz kararı verilip kesinleşene kadar malvarlığını kaçırma teşebbüsünde bulunması hasebiyle 63.780,23-euro bedel için davalının borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece, alacaklı vekili tarafından sunulan belgeler ile alacağın varlığı yaklaşık olarak ispat edildiği, sunulan belgelere göre alacağın rehinle temin edilmediği, sunulan mahkeme kararı ve karara karşı kanun yoluna başvurulmadığına ilişkin belge İİK 258/1 maddesi anlamında alacağın varlığı ve istenebilir olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle; İhtiyati haciz talebinin kabulü ile, 1.163.338,63- TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 174.500,79- TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İİKnun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili; müvekkili şirket dinlenilmeden ve ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmeden karar verildiğini, müvekkilinin yıllardan beri İstanbul’da faaliyet gösterdiğini, yerleşim yerinin belli olduğunu, ticari kimliği nedeniyle alanında tanınmış ticari şirketlerden olup, mal kaçırma, gizleme gibi durumunun olmadığını, teminat bedelinin oldukça düşük olduğunu, ayrıca süresi içinde teminat yatırılmadığını, ihtiyati haciz kararının öncelikle teminatsız aksi halde teminat karşılığı kaldırılmasını talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece; dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle, İİK’nın 261. maddesi gereğince ihtiyati hacze ilişkin ara kararın 10 gün içinde infaz edilmesi gerekmeyip, İİK’nın 264. maddesi hükmüne göre, bu davada verilecek gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklının takip talebinde bulunması gerektiği, aksi takdirde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı, Tenfizi talep edilen Atina Tek Hakimli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.07.2021 gün ve 6515/2021 sayılı kararının aslı ve onaylı tercümesi, karar karşı kanun yoluna başvurulmadığına dair şerh, İİK 258/1 maddesi anlamında alacağın varlığı ve istenebilir olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu, bu kapsamda İİK md. 257 de düzenlenen şartların oluşması ve İİK md. 259 uyarınca takdir edilen alacağın %15’i oranında teminatın yeterli olduğu kanaati ile davalı tarafın ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; İİK 259/2.maddesine göre alacağın bir ilama dayanması halinde, alacaklının herhangi bir teminat irae etmesine lüzum olmaksızın, ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğunu, alacağın ilama dayalı olduğunu, ilamın apostil şerhli ve tercümeli örnek ve asıllarının ibraz edildiğini, İİK 259.maddesi gereği teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı /karşı yan vekili; müvekkili şirket dinlenilmeden ve ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmeden karar verildiğini, yerleşim yerinin belli olduğunu, ticari kimliği nedeniyle alanında tanınmış ticari şirketlerden olup, mal kaçırma, gizleme gibi durumunun olmadığını, teminat bedelinin oldukça düşük olduğunu, ayrıca süresi içinde teminat yatırılmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İhtiyati haciz isteyen tarafça Atina Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/07/2021 Tarih 6515/2021 nolu kararının tenfizine ilişkin davada İİK.’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı mahkeme kararının icra edilebilmesi için Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yabancı hakem kararının Türkiye’de icra edilebilmesi için söz konusu kararın tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmekle birlikte bilindiği üzere, ihtiyati haciz işlemi geçici hukuki koruma kararı olup, bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için söz konusu yabancı mahkeme kararının tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmemekle birlikte, ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığının İİK 257.mad uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK 259.madde de; İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul olup HMUK 96.madde de yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu düzenlenmiştir. Diğer yandan ihtiyati hacizde teminata ilişkin İİK’nın 259. maddesinde ve yollama yapılan HMK’nın 87. maddesinde alınacak teminat miktarına ilişkin bir düzenleme yapılmamış, alınacak teminatın miktarı ve türü konusunda takdir mahkemeye bırakılmıştır. Bu kapsamda somut olayda tenfiz kararı henüz kesinleşmediğinden belge ilam niteliğinde değildir.Bu kapsamda teminat alınmadan ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğine ilişkin istem yerinde değildir.Mahkemece takdir edilen teminat miktarı yerleşik yargı uygulamasına göre yeterli düzeyde olup, mahkemenin takdirine göre alınmasına hükmedilen teminat miktarında orantısızlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı ve davalı vekilinin teminata ve oranına yönelik istinaf nedenleri yerinde değildir. İhtiyati haciz kararının icrası İİK nun 261.maddesinde düzenlenmiş olup ;Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.İlk derece mahkemesinin dava sırasında ihtiyati hacze karar verilmesi halinde icrası için 10 günlük süre içinde başvurulması gerekmediğine yönelik gerekçe doğru olmamıştır.İhtiyati haciz gerek dava içinde; gerekse dava veya takipden önce verilmesi halinde aynı süre içinde icrasının istenilmesi gerekir. İİK’nın 264. maddesi hükmüne göre, bu davada verilecek gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklının takip talebinde bulunması ayrıca gerekmektedir. Somut olayda ihtiyati haciz kararının kararın verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde teminat yatırılarak icrasının talep edilmediği ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığı göz önüne alındığında esasen itiraza konu olacak bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı anlaşılmakla; hükümsüz kalan ihtiyati haciz kararı ile ilgili olarak yapılan itirazla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken halen geçerli bir ihtiyati haciz kararı var imişçesine itirazın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına; ihtiyati haciz hükümsüz kalmakla itiraz hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına; davacı vekilinin teminata ilişkin itirazı yerinde görülmemekle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 Esas sayılı 21/10/2022 tarihli ek kararın HMK 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, “İhtiyati haciz hükümsüz kaldığından itiraz hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,” Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/01/2023