Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1327 E. 2023/1048 K. 26.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1327
KARAR NO: 2023/1048
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2023
NUMARASI: 2021/795 Esas – 2023/261 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/06/2023
Davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında 18.09.2010 tarihinde akdedilen beş yıl süreli bayilik sözleşmesinin 18.09.2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkilince keşide edilen 09.09.2015 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin yenilenmeyeceği bildirilerek intifa şerhinin terkini ile bayilik sözleşmesi gereğince verilen ekipmanların teslim alınmasının davacıya ihtar edildiğini, ancak davalının ekipmanları teslim almadığını, 14.10.2015 tarihli ihtarname üzerine ise … İnşaat tarafından davalıya ait ekipmanların sökülüp teslim alındığını, buna rağmen sözleşme gereği davalıya verilen 14.04.2014 tarihli ve 100.000-TL bedelli teminat mektubunun iade edilmeyerek 08.04.2016 tarihinde davalı tarafından nakde çevrildiğini, müvekkilinin borcu bulunmamasına rağmen herhangi bir ihtar yapılmaksızın teminat mektubunun nakde çevrildiğin, kaldı ki müvekkilinin cari hesapta davalıdan 19.887,30-TL alacaklı olduğunu belirterek, 100.000-TL mektup bedeli ile cari hesaptan kaynaklanan 19.887,30-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davacı tarafından 09.09.2015 tarihli ihtarnameyle feshedildiğini, bayilik sözleşmesinin 32. maddesi ile ariyet sözleşmesinin 20 ve 21. maddeleri gereğince, sözleşmenin sona ermesi halinde davacı bayinin ariyet olarak kendisine teslim edilen tüm ekipmanları iade etmesi, aksi halde fesih tarihindeki rayiç bedellerini ödemesi gerektiğini, ariyet malzemeleri müvekkili şirkete teslim edilmediği gibi istasyonda bulunan sabit kıymet değerlerinin de ödenmediğini, iade edilmeyen malzemeler nedeniyle kdv hariç 87.286-TL davacının borçlu olduğunu, bu nedenle davacının verdiği teminat mektubunun nakde çevrildiğini, davacı tarafından yalnızca kurumsal kimlik ile direk kasetin teslim edildiğini, davacının müvekkilinden 19.887,30-TL alacaklı olduğu iddiasının da yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece ;”Taraflarca düzenlenen ariyet sözleşmesinin 2. maddesindeki açık hüküm gereği ariyet konusu malzeme ve ekipmanın davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği,sözleşme sona ermiş olmakla, bayilik sözleşmesinin 32-b ve ariyet sözleşmesinin 20 ve 21. maddeleri gereğince davacı bayi, kendisine teslim edilen ariyetleri iade yükümlülüğü altında olduğu,davalı tarafından sökülerek teslim alındığı anlaşılan kurumsal kimlik ve direk kaset dışındaki ariyet malzemesinin davalıya iade edilmediği,davalının, sözleşme gereği ariyet malzemenin fesih tarihindeki rayiç bedellerini talep edebilecektir…” yolundaki istinaf kararı doğrultusunda yargılama yapmak ve karar vermenin yasal zorunluluk olduğunu ,istinaf kararında açıkça belirtilen davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen ariyet malzemelerinin sözleşmenin sona erme tarihinde rayiç bedelininin tespiti hususlarında alınani kök rapor ile tespit edilen 87.055,11 TL + KDV malzeme bedeline ilişkin hesaplama yönünden yapılan inceleme sonucu rayiç değer hesaplaması yapılan malzemelerin davacı vekilinin itirazında bildirilen yıpranma payları dikkate alınarak ikinci el değeri olarak mı hesap yapıldığı ve listede 1. Sırada yer alan fiyat panosu ve istasyon kurumsal uygulama şeklinde malzemenin istinaf kararında bildirilen hesaplamaya katılmayacak olan kurumsal kimlik ve direk kaset olup olmadığı hususunda alınan ek rapor ile ariyetlerin rayiç bedeli yıpranma payı da dikkate alınarak 22.651,50 TL + 4.077,27 TL (KDV) = 26.728,77- TL hesaplandığı teminat mektubu bedeli olan 100.000- TL’den düşülmesi sonucu tespit edilen 73.271,23- TL’nin davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmakla 73.271,23-TL nin ve 19.887,25-TL cari hesap alacağının reeskont faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davalı vekili; 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin 18.09.2015 tarihinde sona erdiğini,davacı tarafından ariyet verilenn dalgıç pompa, hava su saati, pompa ekipmanı gibi ariyet sözleşmesine ekli listede belirtilen ariyet malzemeleri müvekkil şirkete teslim edilmediğini,müvekkil şirketçe malzemelerin net defter değeri hesaplanarak davacının KDV hariç 87.286-TL borçlu olduğu tespit edildiğini,borçlarına karşılık olarak verilen teminat mektubunun nakde çevrilerek davacının borcuna mahsup edildiğini , kök raporda ariyet malzeme değerinin 87.055,11 TL + KDV hesaplandığını ,davacının işbu rapora ”Fiyat panosu ve İstasyon Kurumsal Uygulama” malzemelerin iade edildiğini değerinin hesaba katılmaması yönünde itiraz ettiğini , alınan ek raporda, kök raporda tespit edilen müvekkil şirket alacağından ”1 mak. Gama Level-1 Fiyat Panosu ve İstasyon Kurumsal Uygulama=56290,75+3 mak Mekser Hallock Flexible Akaryakıt Tesisatı (2″ Tek Cidar) 562,36 olmak üzere toplam 56.853,11-TL nin ” sabit yatırım bedeli kabul edilip düşüldüğünü, İstanbul BAM 12. HD’nin kararı ve ariyet listesinde 1.sırada yer alan fiyat panosu ve istasyon kurumsal uygulama malzemesinin istinaf kararında belirtilen hesaba katılmayacak olan kurumsal kimlik ve direk kaset olup olmadığının açıklanması ve gerekirse yeniden hesap yapılması iken ek raporda kurumsal uygulama malzemelerinin ariyet listesinde de yer almasına rağmen sabit yatırım bedeli olarak kabulü ile alacaktan mahsubunun hatalı olduğunu ,hesaba dahil edilmeyen iki kalem malzemenin sabit yatırım kabul edilemeyeceği gibi bu malzemelerin davacı uhdesinde olduğunu , %25 oranında yıpranma payının fahiş ve hatalı olduğunu, kök raporda tespit edilen değerin yıpranma payı dikkate alınarak kaydedilen değer olduğunu , kök raporda tespit edilen ilk değerin sıfır değer olarak kabul edilip ardından ek rapor ile yıpranma payı eklenerek düşümünün kabul edilemeyeceğini ,müvekkili şirketin davacıya borcu bulunmadığı, bayilik ve ariyet sözleşmeleri ile ve ariyet listesi ve söküm tutanakları ile bir bütün olarak değerlendirilmeden verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine davalı tarafından ariyet ve sabit yatırım bedeline mahsuben nakde çevrilen teminat mektubu bedeli ile cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında 18.09.2010 tarihinde beş yıl süreli bayilik sözleşmesi ile ariyet sözleşmesi akdedildiği, sözleşme süresinin dolması ile davacı tarafından keşide edilen 09.09.2015 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin yenilenmeyeceği bildirilerek intifa şerhinin terkini ile bayilik sözleşmesi gereğince verilen ekipmanların teslim alınmasının davacıya ihtar edildiği, ancak davalının ekipmanları teslim almadığı, davacı tarafından keşide edilen 14.10.2015 tarihli ihtarname ile de giydirme ve ekipmanların teslim alınmasının yeniden ihtar edildiği, bunun üzerine ise davalının görevlendirdiği … İnşaat firması tarafından davalıya ait kurumsal kimlik ve direk kasetin sökülerek teslim alındığı, sözleşme gereği davacı tarafından davalıya verilen 14.04.2014 tarihli ve 100.000-TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından 08.04.2016 tarihinde nakde çevrilerek davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Davanın kabulüne ilişkin kararın Dairemizin 2019/1337 esas ,2021/1695 karar sayılı ,18/11/2021 tarihli kararı ile istinaf incelemesi sonucunda; “Sözleşme sona ermiş olmakla, bayilik sözleşmesinin 32-b ve ariyet sözleşmesinin 20 ve 21. maddeleri gereğince davacı bayi, kendisine teslim edilmiş olan ariyetleri iade yükümlülüğü altında olduğu,dava dışı … İnşaat firması tarafından sökülerek teslim alındığı anlaşılan kurumsal kimlik ve direk kaset dışındaki ariyet malzemesinin davalıya teslim edilmediği,davalı, sözleşmenin açık hükmü gereği ariyet malzemenin fesih tarihindeki rayiç bedellerini talep edebileceği,ancak ilk derece mahkemesince bu konuda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı,mahkemece ariyet malzemesinin davacı tarafından iade edilmeyen ariyetlerin sözleşmenin sona erme tarihindeki rayiç bedeli tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi kök raporu ariyet listesinde yazılı malzemenin davalı şirketin defterlerinde kayıtlı bulunan ve davalı tarafça davacının borcu olarak ifade edilen 87.286-TL nin tamamının değeridir.Ek raporda ise ariyet listesinin 1ve 3.sıradaki malzemenin davalı tarafından iade alınan istasyon kurumsal kimlik malzemeleri olduğu belirlenmiş ve yine davalı tarafça dosyaya ibraz edilen söküm tutanağına göre davalı tarafından teslim alınan kurumsal kimlik malzemesenin davacı uhdesinde olduğunun ileri sürülmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl devam ettiği gözetildiğinde kalan malzeme değerinden 5 yıl süreli yıpranma payı düşülmesi fahiş sayılmaz.Davalı tarafından teslim alınan kurumsal kimlik malzemesi iade alındığı halde bedelinin davacı tarafından borçlarına karşılık verilen teminat mektubundan tazmin edilmesi hukuka uygun bulunmadığından , teminat mektup bedelinden iade edilmeyen ariyet malzemenin rayiç değeri düşülerek davalıya iade edilmesine ilişkin verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Alınan ek raporda davalı vekilinin cevap dilekçesinde alacağı olduğunu bildirdiği malzemelerin ariyet listesindeki emtianın sözleşmenin fesih tarihi itibariyle rayiç değerleri ayrı ayrı hesaplanmış,alacaktan düşülen iki malzemenin hesapdan düşülmesinin sebebinin iade edilmesi olduğu, iade edilen kurumsal kimlik malzemesinin istinaf dilekçesinde yer aldığı gibi sabit yatırım malzemesi olduğundan alacaktan düşüldüğü yönünde bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda bir değerlendirmeye yer verilmediği anlaşılmakla bu hususa yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 6.363,66-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.590,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.772,76-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/06/2023