Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1252 E. 2023/950 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1252
KARAR NO: 2023/950
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/04/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/242 Esas
TALEP: Kayyım Atanması/İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2023
İhtiyati tedbir/kayyım atanması talebinin reddine ilişkin ara kararın talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili ; müvekkilinin davalı … Gıda şirketinde 1.975.000-TL sermaye ile %16,7 oranında ortak olduğunu, davalı şirketin ortaklık yapısının … 4.384.500-TL, … 3.765.675- TL, … 1.066.500-TL, … 658.325-TLpaylı olduğunu, şirkette hakim pay sahibi ve müdürler kurulu başkanının … olduğu, müdür … ve ortak …, kardeş olup, … da dahil olmak üzere …’un talimatı ile birlikte hareket ettiğini,davalı şirketle benzer sermaye yapısına sahip ve davalı şirketle grup şirket ilişkili birçok şirket bulunduğunu, müvekkilinin grup şirketlerde müdürlük görevinin sona erdiği tarihe kadar … Gıda ve … Mağazacılık şirketlerinde kuruluşundan 2015 yılına kadar sadece müşteri ilişkileri (halkla ilişkiler) ve kurumlarla (belediyeler, tarım müdürlükleri gibi) olan ilişkileri takip ettiğini, müvekkili ile … arasında 17-25 Aralık süreci sonrasında fikir ayrılığı başladığını ve 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında husumet oluştuğunu, … hakkında FETÖ terör örgütü ile iltisaklı olduğuna ilişkin olarak 2016 yılında soruşturmalar açıldığını, müvekkilinin,ortaklıktan çıkmasına ilişkin açılan … Gıda için İst. Anadolu 2. ATMnin 2021/734 E. ve … Mağazacılık için İst.Anadolu 2. ATMnin 2020/194 , … Gıda ve … Mağazacılık için İst. Anadolu 12. ATMnin 2022/160 E. sayılı dosyalarında yargılamanın devam ettiğini, grup … şirketlerindeki usulsüz yönetim nedeniyle 2022/160 E. sayılı dosyadan denetim kayyımı atanmasına karar verildiğini, … hakkında güveni kötüye kullanma gerekse FETÖ ile iltisaklı olma konusunda soruşturmalar yürütüldüğü nazara alındığında davalı şirkete yönetim kayyımı atanması için dava açmak gerektiğini, …, hakkında 2 yıldır yurtdışına çıkış yasağı bulunduğunu (İstanbul C. Başsavcılığı terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosu 2016/110763 sayılı soruşturma dosyası) 06.07.2022 tarihli YMM uzman raporu ile grup … şirketlerinin özvarlığına oranla yüksek miktarda borçlandırıcı ve malvarlığın fiktif işlemlerle azaltıcı işlemlerin yapıldığı tespit edildiğini, …”un , grup şirketlerden … Gıda’nın bir inşaat şirketindeki hisselerini kendi şahsi malvarlığına usulsüz bir şekilde geçirdiğini, bu sebeple hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığını (İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/474 Esas) müvekkilinin şikayeti üzerine açılan soruşturmada, …’un grup şirketlerden … Gıda şirketinde gayriresmi kasa tutularak vergi usulsüzlüğü yapıldığının ortaya çıktığını, davalı … şirketlerine ait taşınmazların önemli bir kısmında ipotek tesis edildiği, yeni alınan taşınmazlara dahi ipotek tesis edildiğini,grup şirketlere ait detaylı mizanların müvekkili ile paylaşılmadığını, paylaşılan mizan kayıtlarında müdürlerin şirketten yüklü miktarda paralar çektiklerini, ortaklar hesabında milyonlarca lira borçlu olduklarının ve faiz ödenmediğinin tespit edildiğini, davalı şirketin bir inşaat projesi finanse ettiğini ,buna karşılık projede şirkete ait olması gereken kısımların şirket adına kaydedilmediğini ve üçüncü şahıslar üzerinde tutulduğunu, müvekkilinin ayrılma akçesi davasında değerlemeye katılmaması için yapıldığını düşündüklerini, …’un, müvekkilinin ayrılma davası akabinde müvekkilinin ortak olmadığı alt şirketler kurarak, kendi sahip olduğu bu şirketlere örtülü kazanç aktarımı yaptığını, … Gıda Şirketine,özel denetçi atanmasına karar verildiğini, İstanbul Anadolu 4. ATMnin 2021/62 Esas sayılı dosyada alınan 08.06.2022 tarihli bilirkişi raporu ile açıkça sabit geldiğini ,… Mağazacılık şirketinin bağımsız bir şekilde denetlenmediğinin mahkeme kararıyla sabit olduğunu, … Mağazacılık Şirketinin bağımsız denetçi atanmasına ilişkin GK kararının Mahkemece iptal edildiğini , … Mağazacılık şirketinin 2021 GK kararının iptali için açtıkları GK iptali ve özel denetçi atanması davasında alınan bilirkişi raporuna göre şirkette ekonomik ve mali anlamda son 4 yılda (fetö soruşturma ve müvekkilin ayrılma davasından sonra) ciddi bir gerileme olduğunun, şirket risklerinin yükseldiğinin, şirket aktiflerinin azalmaya başladığının, müdür … tarafından izah edilen eylemler gerçekleştirildiğini ve hatta gerçekleştirilmeye devam edildiğinden …’un şirketin yönetimi için gerekli yükümlülükleri yerine getirmediğini, şahsi menfaatleri lehine hareket ettiği açık olup, TTK m.630 kapsamında aranan haklı sebebin oluştuğunu, tüm bu nedenlerle, davalı şirketin hakim ortağı ve yetkilisi … ve diğer ortakların yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılarak davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına, davalı şirkete, hakkında FETÖ ve yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından soruşturma ve kovuşturma devam eden hakim ortak … tarafından yönetilmekte olup,yargılama boyunca davalı şirketin daha fazla zarara uğramaması için davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasına karar verilmesini, davalıların azli ile temsil yetkisinin kaldırılmasına,şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece; TTK.nunda şirkete kayyum atanması ile ilgili açık bir düzenleme bulunmadığını, ancak bir şirkete yönetim kayyumu atanabilmesi için öncelikle şirketin organlarının eksik olup olmadığına bakmak gerektiğini, dava dilekçesi ve dosyadaki deliller kapsamında davalı şirketin organsız olmadığını, her ne kadar davacı davalı şirket yöneticilerinden … hakkında terör örgütü suçlaması nedeniyle soruşturma olduğunu ve tüm davalı yöneticilerin şirketi zarara sokarak şirket üzerinden kendilerine fayda sağladığını iddia etmekte ise de; bu hususların yargılamayı gerektirdiğini, davanın yöneticilerin azli davası olduğu nazara alındığında davanın sonunda elde edilebilecek durumun tedbiren yaratılması usule aykırı olacağını, davacının, davalı şirkete yönetim yada denetim kayyumu atanması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; davalı şirketin en önemli yetkilisi … hakkında FETÖ cülükten halihazırda çok sayıda ihbar bulunduğunu, yapılan soruşturma sonucunda İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesine 2023/145 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, grup şirketlerinden … Gıda, … Gıda’nın malvarlığının usulsüz olarak mal edilmesinden dolayı güveni kötüye kullanmaktan İst.Anadolu 41.Asliye Ceza Mahkemesi 2021/474 esas sayılı dosyada kamu davası açıldığını, davalı şirketin muhasebesinde ikincil bir kayıt tutulduğunun tespit edilmesi neticesi şirketin tüm ortakları hakkında İstanbul Anadolu 10 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2023/661 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, …’un eylemlerinden dolayı şirketin ve müvekkilinin zarar gördüğünü …’un halen tutuklu olduğunu beyanla davalıların yönetim yetkisinin kaldırılarak davalı şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından Davalı şirkette %16,7 oranında ortak olan davacı tarafından geri kalan pay sahipleri ve yöneticilerinin şirketi kötü yönettiği,davalı şirketten çıkma isteğine ilişkin davanın halen devam ettiğini ,davalı …’un halen fetöcülükten tutuklu bulunduğunu, çifte muhasebe tuttuğunu ,grup şirketlerde şahsi menfaati yararına işlemler yaptığını ileri sürerek davalı gerçek kişilerin yönetim yetkilerinin kaldırılarak yönetim kayyımı atanmasını talep etmektedir. TTK 625. ve 626. maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630. maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd. maddeleri uygulanmalıdır.6100 Sayılı HMK’nın 390 Maddesi “Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, mahkemelerce zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır. Geçici hukuki koruma önlemi alınırken, tarafların ve şirketin menfaatlerinin korunması gerekir. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda; dava dilekçesindeki taleplere dayanak olarak davalı şirket müdürlerinin suç örgütüne üye olmak ve yine davacı tarafın şikayeti nedeniyle yürütülen soruşturmalar bulunduğu ileri sürülmektedir.Davacının şirket ortaklıklarından çıkma davasının devam ettiği belirtilmektedir. İleri sürülen sebebler yargılamayı gerektirir nitelikte olup ,davanın da şirket müdürünün azli davası olduğu gözetildiğinde hüküm sonucunu elde edecek şekilde davalı müdürlerin temsil yetkisinin kaldırılması gerektiği sonucuna duraksamadan varacak bir delil değerlendirilmesi yapılamamaktadır.Velev ki tutuklu yargılansın masumiyet karinesi gereği davalı yöneticilerin hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşinceye kadar yargılandıkları ceza davaları eldeki davada olduğu gibi özel hukuk uyuşmazlıklarında dikkate alınamaz.Davalıların kötü yönetiminin varlığı ancak yapılacak tahkikat ile belirlenebilecektir. Bu aşamada haklı sebeple azil koşullarının mevcut olup olmadığı sunulan delillerin toplanıp değerlendirilmesini, yargılama yapılmasını gerektirmektedir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin, şirket yöneticilerinin temsil ve ilzam yetkilerinin tedbiren kısıtlanması, davacıya temsil yetkisi verilmesi talebinin, haklı nedenin varlığı konusunda yaklaşık ispatın sağlanmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin ara kararında ve delillerin takdirinde isabetsizlik görülmediğinden, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/06/2023