Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1226 E. 2023/997 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1226
KARAR NO: 2023/997
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2023 (Ek Karar)
NUMARASI: 2023/72 D.İş 2023/76 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2023
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın muteriz … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin karşı taraftan fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere; masrafsız, toplam; 480.000-TL alacaklı olduğunu, borçlu tarafından düzenlenen; çekin karşılıksız çıktığını alacağın tahsilinin temini için borçlunun; menkul, gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARAR: Mahkemece; alacaklının borçludan alacağı olan 480.000-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nın 257. maddesi 1. fıkrasına uygun bulunmuş ve alacak rehinle temin edilmemiş olduğundan; karşı taraf ile üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı tayin edilen teminatın yatırılması halinde adı geçen borçlunun yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ:İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. vekili;talebin dayanağının çek olması sebebiyle borcun aranacak borç olduğunu, bu nedenle alacaklının yerleşim yerinin yetkili olmasının mümkün olmadığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan Konya Mahkemeleri olduğunu beyanla, ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, ihtiyati hacizde yetki, İİK’nın 258. maddesinin göndermesi ile İİK’nın 50. maddesine göre belirleneceği, her ne kadar talebe konu çek incelendiğinde; keşide yeri, ödeme yeri ve borçluların yerleşim yeri itibari ile mahkeme yetkili değil ise de alacaklı tarafından çekin bankaya ibraz edilerek arama işleminin tamamlandığı, böylece borcun aranacak borçtan götürülecek borca dönüştüğü, götürülecek borçlarda da TBK’nın 89. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olduğu dikkate alınarak itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; kambiyo senetlerine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemeler; Genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yeri mahkemesi ( HMK 6. md. ), Muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki yer mahkemesi (HMK 10. md. ), İİK’nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki mahkeme, borçlu birden fazla ise, borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesin yetkili( HMK.nun 7/1.) olduğu, bu yasal düzenlemeler çerçevesinde yetkiye ilişkin bu seçimlik yerlerden hiçbirinin İstanbul adliyesi yargı sınırları içerisinde bulunmadığı, bu nedenle yetkili yer mahkemesi müvekkil şirketinin yerleşim yeri olan Konya Mahkemeleri olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi içi alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir (İİK m.167/1). Bu takip yolunda da yetkili icra dairesi kural olarak genel haciz yolu ile takipte olduğu gibi, İİK’nın 50/1. maddesine göre HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir (HMK m.9-27). Buna göre bu takip içinde genel yetkili icra dairesi borçlunun bulunduğu yer icra dairesidir (HMK m.9). Kambiyo senetlerine dayalı takipte özel yetkili icra daireleri ,HMK 10. maddesinin kıyasen uygulanmasıyla, senedin düzenleme yerinin ve ödeme yerinin bulunduğu yer icra daireleridir. Senette yetki kaydının varlığı durumunda kayıt geçerli olmakla beraber taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça kararlaştırılan yer olan icra daireleri münhasıran yetkili olur. Yargı uygulamasında karşılıksız kalan çeke dayalı borcun muhatap bankaya ibrazıyla aranmasının tüketilerek götürülecek borca dönüştüğü gerekçesiyle icra dairesinin yetkisi hususunda farklı kararlar bulunduğu, uygulamada birlik olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle karşılıksız çeke dayalı alacağın para alacağına dönüşüp dönüşmediği üzerinde durulmalıdır. Ödeme aracı olan çek kural olarak muhatap bankaya süresinde yapılacak ibraz ile muhatap banka tarafından ödenir. Ancak, muhatap banka kambiyo ilişkisinin tarafı değildir. Düzenleyende teknik anlamda borçlu değildir. Çekte sadece müracaat borçluları bulunur. Hamil, senette imzası bulunanlara karşı kambiyo ilişkisine dayalı başvuru hakkına sahiptir. Çekin süresinde ibraz edilmemesi ve ödenmemenin tespit edilmemesi halinde hamil başvuru hakkını kaybeder. Para borçları TBK 89/2 gereğince kural olarak götürülecek borçlardandır. Kambiyo senetlerine bağlanan belirli bir para borcu ise, poliçe ve bono da vadede, çekte ibraz süresinde senet ödeyecek olan kişiye götürülecek borçtan aranılacak borca dönüşür. Kambiyo senedine bağlanan borcun ödeme yeri, kambiyo senedine yazılan kayıt nedeniyle, tarafların açık iradesiyle belirlendiğinden TBK 89/2 uygulanamayacaktır. Lehine kambiyo senedi düzenlenen ve senet üzerinde imzası bulunan diğer kişiler senet üzerinde yer alan ödeme yerini görerek borç altına girmektedirler veya alacak haklarını devir almaktadır. Yerleşim yeri ödeme yerinden başka bir yerde bulunan başvuru borçlularına yapılacak başvuruda ihbar gerekli ve yeterlidir. Bu kişiler senette belirtilen ödeme yerinde bedeli ödemelidir. Sözkonusu borcun niteliği götürülecek borçtur. Ancak yerleşim yeri- ödeme yeri olan kişilerin borcu ise aranılacak borç olmaya devam edeceğinden borcun ödenmesi için alacaklının senedi ibraz etmesi gerekir. Bu çerçevede başvuru borçluları açısından aranılacak borç götürülecek borca dönüşse dahi ödeme yeri esas unsur olduğundan alacaklı kambiyo senetlerine özgü takip yoluna kendi yerleşim yerinde başvuramayacaktır.(Mehmet Emin Yıkmaz, (Çekten doğan borcun aranılacak borçtan götürülecek borca dönüşmesi sorunu,Dergipark.) “Yargıtay HGK’da aynı konuda “Kambiyo senedine dayalı alacaklar aranacak borçlardan olduğundan (TTK m.755,796) götürülecek borçlar hakkında uygulanabilen TBK’nın 89. maddesinin 1. fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla alacaklı HMK’nın 10. maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz. Takibe dayanak kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer icra dairesi de takipte yetkili icra dairesidir. Takip dayanağı çek ise, çekin ödeme yeri TTK’nın 780/1-d bendi uyarınca çekte gösterilmiş ise o yer icra dairesi, gösterilmemiş ise TTK’nın 781. maddesinin 2. fıkrası uyarınca muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesi yetkilidir. Ayrıca TTK’nın 781. maddesinin 3. fıkrası “Düzenleme yeri gösterilmemiş çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır” hükmünü içermekte olup, İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca çekin düzenlendiği yer icra dairesi de yetkili olup, o yer icra dairelerinde de takip yapılabilir.Çeke dayalı takiplerde yetkili icra dairesi takip talebine ekli çekler göz önüne alınarak yukarıda yazılı kurallara göre belirlenmelidir.” (Yargıtay HGK’nın 2017/12-741 Esas – 2019/382 Karar 02/04/2019 tarihli emsal kararı) denilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulaması aynı yöndedir. Açıklanan nedenlerle; somut olayda çekin keşide yeri-muhatap banka-borçlu karşı yanın yerleşim yeri Konya olduğu, takipteki diğer borçlunun yerleşim yeri ise Bakırköy olduğu anlaşılmakla, kararı veren mahkeme yetkili bulunmadığından ihtiyati haciz kararına yetki itirazının yerinde olduğunun kabulü ile borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile “ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/72 D.İş – 2023/76 Karar sayılı 03/03/2023 tarihli ek kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “… Ltd. Şti. yönünden yapılan yetki itirazın kabulü ile, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/72 D.İş – 2023/76 Karar sayılı 03/03/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “3.000-TL vekalet ücreti ve 20-TL yargılama giderinin alacaklıdan alınarak itiraz eden borçlu … Ltd. Şti.’ne ödenmesine,” İtiraz eden borçlu … Ltd. Şti. tarafından yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının istek halinde iadesine,” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/06/2023