Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1222 E. 2023/941 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1222
KARAR NO: 2023/941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/248 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 18/04/2023 tarihli ara kararın ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketin diğer ortağı …, dava dışı … ve dava dışı … arasında “… Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği (… Tic. Ltd. Şti.) 01.10.2016 tarihli iç ortaklık sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin hisse oranı % 30, diğer ortak …’ın hisse oranının da %30 olarak eşit oranda ortak olduklarını, diğer iki ortağın ise Diş Hekimi olmadıklarını, ancak iç ortaklık sözleşmesi gereğince şirketin 4 ortaklı olarak göründüğünü, bir süre sonra diş hekimi olmayan ortakların ayrıldıklarını ve geriye müvekkili ile …’ın ortak olarak kaldıklarını, ortaklıklarının normalde yarı yarıya olması gerekirken … tarafından haksız şekilde kendisini %60 oranında ortak gösterdiğini, daha sonra şirketin maddi anlamda büyük zarara uğraması üzerine …’ın söz konusu zarardan müvekkilini sorumlu tutarak manevi baskı uygulaması üzerine müvekkilinin %30 olan payını devir bedeli alınmadan …’a devrettiğini, akabinde de şirketten ayrıldığını ve en azından o şamada %10’luk payın kendisine ödenmesini talep etmesine rağmen taleplerinin sonuçsuz kaldığını iddia ile müvekkilinin davalı şirketten haklı nedenle çıkmasına, çıkma payı alacağının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, ayrıca davalı şirketin adına kayıtlı taşınmazlar, makineler ve araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, dava konusu alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediği, davacının iddiasını yaklaşık ispat ile ispat edemediği, borçlunun mal kaçırdığı iddialarının ise soyut olduğu, somut delillere dayanmadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, davalı şirketin ortaklığıyla alakalı 01/10/2016 tarihli iç ortaklık sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile ortak …’ın eşit oranda ayrı ayrı %30 hisseleri bulunduğunu, diğer 2 ortağın diş hekimi olmadığını, davalı şirketin bu iki ortak arasında kurulduğunu, resmiyette 2 ortak olarak görünse 01/10/2016 tarihinde düzenlenen iç ortaklık sözleşmesi gereğince toplam 4 ortak olduklarını, bir süre sonra diş hekimi olmayan ortakların ayrıldığını, ortaklığın normalde yarı yarıya olması gerekirken müvekkilinin %40, diğer ortak …’ın ise %60 oranında haksız hissesinin bulunduğunu, 2018 yılı Ağustos ayında ortaklar arasında ihtilaflar başladığını, şirkete koordinatör olarak alınan şahsın şirketi dolandırdığını, …’ın bu konuda müvekkilini suçlayarak manevi baskı yaptığını, müvekkilinin %30 şirket payını bedelsiz olarak …’a devrettiğini, buna rağmen baskıların devam ederek hekimlik hakedişlerinin zamanında yatırılmadığını, baskılara dayanamadığından müvekkilinin İstanbul’dan taşınarak şirketten ayrıldığını, ayrılırken elinde kalan %10 hissesi için devir bedeli almak istediğini, ihtarname gönderdiklerini, …’ın cevabi ihtarnamesinde devir bedelinin fahiş olduğunu, şirketten çıkarma talebini yargıya müracaat ile talep edebileceğini, taraflar arasında uzlaşmak amaçlı arabuluculuk başvurusu yapıldığını, sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak, davalı şirketin şimdilik dava konusu kadar bedel üzerindeki malları üzerine öncelikle teminatsız, kabul edilmemesi halinde teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava; TTK’nun 638/2. maddesi gereğince açılmış ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi talebine ilişkindir. Davacı vekilinin talebi hükmolunacak ayrılma akçesi alacağı bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İ.İ.K’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve muaccel hale gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin geldiğini yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. TTK’nun 638/2. maddesi gereğince Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. TTK’nun 641. maddesine göre ise ortak şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkına haizdir. Aynı kanunun 642(1)maddesinde de ayrılma akçesinin ayrılma ile muaccel olacağı düzenlenmiştir. TTK nın 638(2)maddesinde davacı ortağın durumunun teminat altına alınması için gereken tedbirler cümlesinde olmayan ihtiyati haciz talebinin sonucu itibariyle reddine karar verilmesi isabetsizlik bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusuunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2023