Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1142 E. 2023/899 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1142
KARAR NO: 2023/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2023
NUMARASI: 2023/165 Esas – 2023/180 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin eski unvanının … Taş. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, müvekkili şirketin Ukrayna’dan Türkmenistan’a inşaat malzemelerinin nakli için çeşitli firmalardan teklif aldığını, davalı … ile eşi olan …’ın ortak olduğu, … Den.Ltd. Şti.’nin en uygun teklif olarak sunduğu 160.000-USD’yi kabul ettiklerini ve taşımanın… Ltd. Şti. tarafından yapılmasına karar verildiğini, ancak davalı şirkete taşımanın yaptırılması için taşıma yaptırılacak geminin kendilerine tahsisli olduğunun evraklarının istendiğini, davalı şirket yetkilisi …’ın sahte evraklar hazırlayarak müvekkiline gönderdiğini, böylece gemi kiralama ücretinin kendilerince ödenerek geminin kendilerine tahsisli olduğu izlenimi verildiğini, müvekkilinin de bu sahte belgeye güvenerek 160.000-USD’yi davalının banka hesabına gönderdiğini, müvekkilince 160.000-USD ödenmesine karşın hâlâ yük gemiye yüklenmemesi üzerine davalının arandığını, davalının da ekstra masraflar çıktığından bahsederek 11.900-USD daha ödenmesi halinde geminin yola çıkacağını söylediğini, müvekkilinin de müşterilerine olan taahhütleri gecikmemesi için bu parayı da davalılara gönderdiğini, geminin hala yola çıkmaması üzerine müvekkilinin gemi donatanıyla irtibata geçtiğini, gemi donatanı ise kendilerinin böyle bir belge tanzim etmediklerini ve bu belgenin sahte olduğunu belirttiğini, müvekkilinin bunun üzerine gemi armatörü ile irtibata geçerek ona da ayrıca 222.000-USD ödediğini, müvekkilinin şikayeti üzerine davalı şirket yetkilisi olan …, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/462 Esas 2014/467 Karar sayılı kararı ile müvekkili toplam 171.900-USD dolandırma eyleminden dolayı cezalandırıldığını, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, dolandırılan müvekkili tarafından davalılardan …Ltd. Şti. İle … hakkında yapılan ihtiyati haciz talepli başvurunun İstanbul 11. ATMnin 2023/5 D.İş 2023/17 Karar sayılı kararı ile kabul edildiğini, haklarında ihtiyati haciz kararı verildiğini, … Ltd. Şti. İle … için ihtiyati hacze gidildiğini, ihtiyati haciz davalıları hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine karşı dosya borçlularının itiraz ettiklerini, dava açmadan önce davalılar hakkında arabuluculuk başvurusu yapıldığını, 24.02.2023 tarihinde tarafların bir araya gelerek ilk toplantıda süreci anlaşmazlıkla sonuçlandırdıklarını, bu süreçte davalı …’ın da mal varlıklarını kaçırması muhtemel olmakla hakkında teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı üzerine kayıtlı araçların, banka hesaplarının ve gayrimenkulleri için de mahkemece ihtiyati tedbir talep ettiklerini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz eden davalılar …Ltd.Şti. Ve … aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalılardan … ile diğer davalılar arasında organik bağ olması, hukuka aykırı fiilin sonuçlarından beraber faydalanmaları ve tüzel kişilik perdesi aralama teorisi de gözetilerek icra dosya borcundan …’ın da diğer borçlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti ile icra dosya borcunun kendisinden de diğer borçlularla birlikte müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı şirketin deniz yolu ile taşıma işlemi yapılması konusunda anlaştıkları, dosyada mevcut delillerden davalı şirketin alt taşıyıcı olduğunun Ağır Ceza Mahkemesince alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı, takibin taşıma işlemi için ödenen bedelin iadesini içerdiği, bu hali ile dava konusu uyuşmazlığa 6102 sayılı yasanın 5/2-3 maddesine göre Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu, H.M.K.’nın 1.maddesine göre, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu anılan kanunun 114/c maddesinde görev konusunun dava şartı olarak gösterildiği, dava şartının her aşamada res’en gözetilmesi gerektiği, davaya bakmaya Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesi görevli olduğu kanaatine varılarak, mahkemenin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesine (İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine) gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu icra takibinin dayanağı yapılan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/462 Esas 2014/467 Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında deniz taşımacılığı gerçekleşmediğini, anılan ceza dosyasında sanıkların, müvekkili şirkete ait malların deniz yolu ile taşınacağını, sahte evrak düzenlemek suretiyle vaat ederek müvekkilinden navlun ücreti ve ekstra taşıma masraflarını tahsil ettiklerini ve bu şekilde müvekkilini haksız fiile dayalı olarak dolandırmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu işlediklerini, ceza dosyasının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla ortada gerçekleşen bir deniz taşımacılığı söz konusu olmadığını, zira davanın deniz taşımacılığından değil, haksız eylemden kaynaklanan zarar olarak açıklandığını, buna bağlı olarak dava konusu uyuşmazlığa asliye ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin yetkilisi olan davalı …’ın haksız fiil teşkil eden eylemi nedeniyle davacı zararının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve alacağın davalı şirketin olay tarihinde ortağı bulunan …’ın da sorumlu tutulması isteğiyle tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayalı açılan alacak davasıdır. TTK’nın 6102 Sayılı TTK.nun 632/1 (eTTK 542/2.) maddesi uyarınca, şirkete ilişkin görevini yerine getirmesi sırasında müdürlerin işlemiş oldukları haksız fiillerden şirket sorumlu olur ise de genel hükümler uyarınca müdürler de haksız eylemden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulabilirler. Nitekim TMK’nın 50. maddesinde, tüzel kişinin iradesinin, organları aracılığıyla açıklanacağı, organların, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokacağı, yine organların, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumlu olduğu belirtilmiştir. Yani haksız fiilden dolayı müdür veya müdürler genel kurallara göre, şirketler TK’nın 6102 Sayılı TTK.nun 632/1 maddesine göre sorumlu olabilirler. Sorumluluk davası haksız fiil ika eden ortaklık veya müdür aleyhine ayrı ayrı açılabileceği gibi birlikte de açılabilir.(Yargıtay 11. HD.nin 27.11.2014 tarih,2013/18216 E,2014/18514K Sayılı ilamı ) Buna göre; davalı şirket ve yetkilisi … hakkındaki bu dava haksız fiil temeline dayalıdır.Yine şirket ortağı bulunan …’a da organik bağ ileri sürülerek tazminat talebi yöneltilmiştir. TTK’nun 5. kitap kısmında ‘Deniz Ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar ise Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Haksız fiilin işlenmesinde deniz taşıma işinin aracı kılınması halinde Deniz Ticareti işlerine bakan mahkemenin görevli olacağının kabulü doğru olmamıştır. Davalı tarafça deniz taşıma işinin yapılmadığı ; davalı …’ın bu işin yapılacağı vaadiyle para tahsil ettiği ileri sürülmüştür. Uyuşmazlığın ; TTK nın 5.kitabını ilgilendiren bir yönü bulunmamaktadır.İlk derece mahkemesince ; davaya bakmakla görevli olduğu halde görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.. Açıklanan nedenlerle,şirket yetkilisinin haksız fiiline ve şirketin ortağına yöneltilen bu davada davaya bakmaya görevli olduğu halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2023 Tarih 2023/165 Esas – 2023/180 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2023