Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1124 E. 2023/831 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1124
KARAR NO: 2023/831
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
NUMARASI: 2022/368 Esas – 2022/707 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile ticaret sicilinden terkin edilen … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında, adı geçen şirkete kredi kartı tesis edildiğini ve kullandırıldığını, müvekkili lehine, dava dışı …’nun maliki olduğu; “Kadıköy İlçesi, … Mah., … Ada, … Parsel, … arsa paylı, … Kat, … nolu Bağımsız bölümdeki taşınmazın tamamı üzerinde banka lehine 28/02/2008 tarih, … yev. nolu 1. dereceden 400.000-TL bedelli” ipotek tesis edildiğini,borcun ödenmemesi üzerine adı geçen şirket, kefili ve ipotekli taşınmaz malikine Eyüp … Noterliği’nin 29.04.2015 tarihli, … yevmiye nolu hesap kat ihtarı gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 31/07/2015 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, icra takibinin devamı sırasında, borçlu şirket ile müvekkili arasında icra taahhüt sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşme kapsamında borcun kabul edilerek 24 ay, aylık 2.000-TL, toplam 48.000-TL olacak şekilde borcun ödenmesinin taahhüt edildiğini, borçlu şirket tarafından kısmi ödemelerde bulunulduğunu ancak dosya borcunun tamamen ödenmediğini, 14.06.2021 tarihinde sicilden terkini gerçekleştirilen … Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin ihyasına karar verilmesini , davalı ticaret sicilinden yargı gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, yargı gideri ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuruna yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili,Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, somut olay yönünden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin şirkete 03/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 150’ye göre 1 yıllık süre dolmadan önce şirketin 14/06/2016 tarihinde tasfiye edildiği, tasfiye memuruna icra dosyası düşmeden önce 26/03/2016 ve 29/03/2016 tarihlerinde tebligat yapıldığı dikkate alındığında tasfiye memurunun süreçten haberdar olup durumu bilebilecek durumda olmasına rağmen tasfiyeyi kapatması nedeniyle yargı giderinden sorumlu tutulması gerektiği,gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Tasfiye Memuru …, tasfiye memuru atandıktan sonra şirketin evrak ve kayıtları, ticari defterlerinin tarafına verildiğini, ticari defterlerde takibe konu bir borç alacak kaydına rastlamadığını, buna rağmen Ticaret Sicil Gazetesinde ayrı ayrı zamanlarda 3 defa borçlu ve alacaklılar için ilan yapılarak çağrıda bulunulduğunu, çağrıya rağmen başvuru olmadığını ve tasfiye sürecinin tamamlandığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünden … Esas sayılı icra dosyasından tarafına tebligat yapıldığına ilişkin tespitin doğru olmadığını, mahkemenin talebe bağlı olduğunu, dava dilekçesinde yargı giderleri ve vekalet ücretinden …’ın sorumlu tutulmasının talep edildiğini, tarafıyla ilgili talep bulunmadığı halde mahkemece yargılama giderlerinin tarafına yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 2021/369 Esas 2021/896 Karar 11/11/2021 tarihli kararı ile, “Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti.’nin sicil kaydının kapalı olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip iptal edildiğinden davacının şirketin ihyasını talep hakkı olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulüne ve İstanbul Ticaret Sicilinin … Sicil nosuna kayıtlı bulunan Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti.’nin davacı bankanın açacağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına , davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü dava açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargı gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” karar verilmiştir. Davalı tasfiye memuru …’ın istinafı üzerine, Dairemizin 2022/913 Esas 2022/724 Karar 20/05/2022 tarihli ilamı ile “Dava dilekçesi davalı tasfiye memuru …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiştir. HMK’nın 27’nci maddesine göre davanın taraflarının hukuki dinlenme hakkı bulunmaktadır. Bu hak ile davanın taraflarına, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkı tanınmıştır. Davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek biçimde taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş davalı tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince kaldırma kararına uygun olarak, davalı tasfiye memuru …’a dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden tasfiye halindeki şirketin tasfiyeye ilişkin sicil kayıtları, tasfiye ilanları ile tasfiye sonu ve sicilden terkinine dair tüm kayıtları celp edilerek, usulü eksiklik giderilmiştir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamından; İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibin 31.07.2015 tarihinde başlatıldığı, takipte borçlu olarak ihyası istenen şirket ve ipotek borçlusunun gözüktüğü, icra takibinin devamı sırasında şirket ile davacı arasında icra taahhüt sözleşmesi imzalandığı, davalı tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak göreve başlama tarihinin 18/05/2015 olduğu, ödeme emrinin şirkete 03/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 150’ye göre 1 yıllık süre dolmadan önce şirketin 14/06/2016 tarihinde tasfiye edildiği, tasfiye memuruna icra dosyası düşmeden önce 26/03/2016 ve 29/03/2016 tarihlerinde tebligat yapıldığı, tasfiye memurunun süreçten haberdar olup durumu bilebilecek durumda olmasına rağmen tasfiyeyi kapattığı anlaşılmaktadır. H.M.K.’nın 326-(1) maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre dava da haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama giderine hükmetmek gerekmektedir. Dava dilekçesinde ilgisiz bir kişiden yargı gideri talep edilmekte ise de istemin tasfiye memuruna ilişkin bulunduğu,tasfiye memurunun adının maddi hata neticesi hatalı yazıldığı anlaşılmakla davalı tasfiye memurunun istemin dışına çıkıldığına yönelik istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tasfiye memuru … tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2023