Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1066 E. 2023/793 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1066
KARAR NO: 2023/793
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2020/175 Esas – 2022/846 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirkete genel kredi sözleşmesi çerçevesinde krediler tahsis edildiğini, diğer davalının sözleşmede müteselsil kefil olarak yer aldığını, borcun ödenmesi için yapılan ihtarların sonuçsuz kalması üzerine davalılar aleyhine takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, davalılardan … için İstanbul … İcra Dairesi’nin … ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarından takip talebinde talep edilen toplam 6.179.641,23 TL meblağ ve faiz oranı üzerinden takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına genel kredi sözleşmesinin 52.1 maddesi gereğince %15 oranında cezai şart tutarına, masraflar ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, … Sanayi ve Tic. A.Ş. İçin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2019/43365 Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarından takip talebinde talep edilen toplam 8.314,486,37 TL meblağ ve faiz oranı üzerinden takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına, genel kredi sözleşmesinin 52.1 maddesi gereğince %15 oranında cezai şart tutarına, masraflar ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı banka ve davalı asıl borçlu arasında akdedilen 11/01/2022 tarihli protokol ile asıl borçlu şirketin genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının yapılandırıldığı ve borç için yeni vadeler belirlendiği, dava ve takip konusu borçların vadelerinin temerrütün ve muacceliyetin hangi halde gerçekleşeceğinin protokolün 4. maddesinde belirlendiği, yargılama sırasında protokolün ihlal edildiği hususunun iddia edilmediği, TBK. 90 ve 173. maddeleri kapsamında bozucu şart gerçekleşmediğinden kredi borçlarına ilişkin protokolün geçerliliğini koruduğu, davalı kefilin de TBK 173. maddesi kapsamında devam eden protokol hükümleri kapsamında muacceliyetin oluşmadığına dair defi ve itirazları ileri sürebileceği, sulh protokolü gereği davalı kefil yönünden de davanın konusuz kaldığı kanaatiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, karara dayanak gösterilen Borç Tasfiye Protokolü’nün sadece asıl kredi borçlusu davalı şirket tarafından imzalandığını, davalı kefil … tarafından imzalanmadığını, mahkemece verilen karar nedeniyle müvekkil bankanın alacağını kefil …’ten talep hakkının ortadan kaldırıldığını, yargılama sürecinde tanzim edilen ve dosyada mevcut bilirkişi hesap raporlarında kefil …’ten icra takiplerine konu nakdi alacak miktarlarının da varlığı tespit edildiğini, bu alacaklarının bilirkişi raporları ile sabit hale geldiğini, açık sözleşme hükmü görmezden gelinerek gayri nakdi kredilerle ilgili alacağa istinaden talep hakları bulunmadığından bahisle davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, kararın kaldırılmasını, davalı kefil hakkında davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı … vekili, mahkemece vekalet ücreti konusunda sadece maktu vekalete hükmedildiğini, itirazın iptali davası genel hükümlere göre nispi harca tabi olduğunu, davacı yanın vekalet ücreti talebinden feragat ettiğini, kararın bu yönde kaldırılarak, lehine nispi harç üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup; mahkemece yargılama sırasında asıl borçlu ile banka arasında alacağın yapılandırılmasına ilişkin imzalanan protokol ve ödemeler nedeniyle davanın konusuz kaldığı kabul edilerek, bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosyaya ibraz edilen asıl borçlu şirket tarafından imzalanan protokolde taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden doğan borçların son taksiti 11/12/2023 tarihi olmak üzere bir ödeme planı dahilinde taksitler halinde ödenmek üzere yeniden yapılandırılmıştır. Yine protokolün 3-f maddesinde, işbu protokolün akdedilmesinin borcun ertelenmesi ve yenilenmesi anlamına gelmediği yazılmıştır. Asıl borçlunun icra dosyasında itirazını geri aldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda asıl borçlu ile borcun taksitlendirilmesine ilişkin sözleşme yapılmış ise de bu sözleşme davanın konusuz kalması için yeterli olmayıp, borç tamamen ödenmediğinden dava konusuz kalmış olmaz. Protokolün borcun yenilenmesi anlamına gelmediği protokole yazılmış olup, borcun protokole bağlanması borcun ödendiği anlamına gelmemektedir. Bulunulan aşama itibariyle protokole uyulup uyulmayacağı, sözleşme hükümlerine geri dönülüp dönülmeyeceği belli değildir. Somut olaya emsal teşkil eden bir Yargıtay ilamında “Mahkemece, bu sözleşme devam ettiği sürece sözleşme gereğince asıl borçlu tarafından ödemelerin yapılması gereken tarihe kadar sözleşmenin bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir (Yargıtay 19. HD’nin 25.02.2020 gün, 2018/3633 esas 2020/591 karar sayılı ilamı) denilmiştir. Asıl borçlunun imzaladığı protokol davalı müteselsil kefil bakımından borcu sona erdirmediği halde; davanın konusuz kaldığının kabulü doğru olmamıştır. Bu itibarla davacı vekilinin nakit alacak bakımından davanın konusuz kaldığına ilişkin istinaf sebebi yerinde olduğundan, diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, davalı … vekilinin hükmün ferisi vekalet ücretine ilişkin istinaf sebebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/175 Esas – 2022/846 Karar sayılı 20/10/2022 tarihli kararının davalı … bakımından HMK nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Verilen karara göre davalı … vekilinin istinaf sebebinin incelenmesine yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı … tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (Davacı 179,90-TL davalı 179,90-TL) istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2023