Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1023 E. 2023/878 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1023
KARAR NO: 2023/878
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2023 (Ek Karar)
NUMARASI: 2023/37 D.İş – 2023/37 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin verilen 27/02/2023 tarihli ek kararın muteriz vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Talep eden vekili; borçlu … tarafından 13/04/2022 tarihinde düzenlenip müvekkiline teslim edilen diğer borçlu şirket tarafından aval verilen 25/05/2022 tarihli 4.350.000-TL bedelli senedin vadesinde ödenmediğini belirterek borçluların borca yetecek miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: İhtiyati haciz talep eden alacaklının borçlulardan alacağı olan 4.350.000-TL tahsilinin temini bakımından talebinin İİK’nın 257. maddesine uygun olduğu gerekçesiyle % 15 teminat mukabilinde borçluların malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili 06/02/2023 tarihli dilekçesi ile; talep eden şirket tarafından yalan beyanlarda bulunularak ve banka aracılığıyla resmen yapılan ödemeler inkâr edilerek bedelsiz kalan senede ilişkin ihtiyati haciz kararı aldığını, bu şekilde müvekkilleri aleyhine icra takibine geçilmesinin kötüniyetli ve hukuksuz menfaat temini gayesinden ibaret olduğunu, ödemenin banka aracılığıyla yapılmış olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınarak, aleyhe takibe geçilmesinin hata ile açıklanamayacağını, müvekkiline yüklenebilecek olan tek kusurun, …A.Ş.’nin elindeki senedin ödeme yapılır yapılmaz alınması için hukuki yollara başvurmamak olduğunu, ancak resmi ödeme yapıldığından bu konuda bir sorun olmayacağının düşünüldüğünü, ödedikleri senet için yeniden ihtiyati haciz kararı elde edilip, aleyhe icra takibine geçilmiş olmakla, sebep, konu ve teminat bakımından en geniş biçimde ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, sebep-konu itibariyle hukuka aykırılık söz konusu olduğu gibi, zaten ödenen senedin bir kez daha ödenmesi talep edildiğinden çok yüksek miktarda teminat alınması gerektiğini belirterek itirazlarının kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, sundukları banka dekontu dikkate alınarak icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece 26/02/2023 tarihli ek kararla; ihtiyati hacze itiraz eden borçluların ihtiyati haczin dayanağı olan bonoyu ödediklerinden bahisle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettikleri, itiraz eden borçlu tarafın ödeme beyanının yargılamayı gerektirdiği ve İİK 265’de sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı, ayrıca ihtiyati haciz kararında %15 oranında yasal miktar üzerinden teminat alındığı ve daha yüksek oranda teminat alınmasını gerektirir husus tespit edilemediği, ayrıca dosyanın dosyanın ve takibin geldiği aşamada teminatın iade edilmemesi talebinin erken bir talep olduğu, ihtiyati haczin geçici olarak durdurulması konusunda esasa ilişkin davayı görecek mahkemenin yetkili ve görevli olduğu gerekçesiyle itiraz eden tarafın takibin geçici olarak tedbiren durdurulması taleplerinin reddine, itiraz eden tarafın tüm itirazlarının reddine, teminatın iade edilmemesi konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili; bahsi geçen ödemenin ihtiyati haciz talep eden tarafın da kabulünde olduğunu, taraflar arasında 13/04/2022 tarihli hisse devir sözleşmesi ile bu sözleşmenin bazı maddelerinin yenilendiği aynı tarihli hisse ve varlık devir protokolünün haricinde başka bir hukuki ilişki bulunmadığını, bahsi geçen sözleşme kapsamında tanzim edilen ve vadesi gelen senetlerin müvekkili tarafından ödendiğini ve buna ilişkin ödeme dekontlarını sunduklarını, mahkemece talepleri konusunda herhangi bir inceleme yapmadan itirazların reddine karar verildiğini, ihtiyati haciz kararlarına ödeme yapılmasına dayalı olarak ileri sürülen itiraz nedeniyle ihtiyati haciz kararlarının kaldırılmasına dair yargı kararları bulunduğunu, itirazın borcun itfa edildiğini hususunu da kapsadığından içerisinde ihtiyati haczin sebebine itirazı da barındırdığını, senet borcunu ödeyen müvekkilinin aleyhine ileri sürülen mal kaçırma iddialarının geçerli olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerin yine sözleşmede belirtildiği şekilde açıklamaya yer verilmek suretiyle banka havalesi ile ödendiğini, taraflar arasında herhangi bir nakdi borç ilişkisi bulunmadığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın tahsil ettiği bedelli mükerrer olarak tahsile giriştiğini, her ne kadar hisse devir sözleşmesinde taksit bedelinin 4.320.000-TL olduğu belirtilmiş ise de tarafların ortak iradesi ile senetlerin 4.350.000-TL olarak düzenlenmesi kararını aldıklarını, senetlerin keşide tarihleri ile sözleşme tarihinin aynı olduğunu, ayrıca sözleşmede düzenlendiği şekilde senetlere ciro edilemez kaydı düşüldüğünü, buna rağmen bahsi geçen senetlerin sanki nakdi borç ilişkisinden kaynaklandığı izlenimi yaratılarak ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz talep edilen tarafından çekilen ve protokol kapsamındaki ödemelerin anlatıldığı 28/01/2023 tarihli ihtarda da senet üzerinde yazan bedellerin ödendiği ve bu şekilde protokoldeki kur farkı ödeme koşullarının eksik ifa edildiği belirtilerek protokol kapsamındaki senetlerin 4.350.000-TL üzerinden düzenlendiğinin ikrar edildiğini, yine ihtiyati haciz talep eden tarafın beyanlarında da sözleşmede senet bedellerinin 300.000-USD olarak düzenleneceğinin belirtilmesine rağmen senetlerin tarafların ortak iradeleri ile TL olarak düzenlendiğinin ifade edildiğini, tüm bu değişikliklerin sözleşme ve protokolün yazıldığı gibi gibi uygulanmadığını, tarafların iradeleriyle bir kısım değişikliklere uğradığı hususunun her iki tarafında kabulünde olduğunu, buna rağmen mahkemece gerekli irdeleme yapılmadığını ve soyut ve genel geçer ifadelerle itirazın reddine karar verildiğini, ortada protokol kapsamında düzenlenen ve ayın 15’i vadeli herhangi bir senet bulunmadığını, protokol kapsamında ödemesi yapılan senetlerin ihtiyati haciz kararı alınan senedin kendisi olduğunu, nakdi borç için ciro edilemez şerhinin düşülmeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafın kabulüne göre, tarafları, miktarları ve vadeleri aynı olan bir kısım senet için protokol yapılmasına rağmen bir o kadar senet için ise herhangi bir protokol ve yazışma yapılmamasının çelişkili olduğunu, ödeme miktarı da dikkate alınarak teminatın daha yüksek miktarda takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK.’nın 265 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. Öte yandan ihtiyati haciz yargılamasında tahkikat yapılması mümkün bulunmamaktadır. Menfi tespit, istihkak veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususlar, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemez. Somut olayda, alacaklı vekili …’in borçlusu, …Ltd Şti’nin aval vereni olduğu, 13/04/2022 keşide 25/05/2022 vade tarihli, 4.350.000-TL bedelli bonoya dayalı ihtiyati haciz talebinin mahkemece kabulüne karar verilmiş olup; muteriz vekili tarafından ihtiyati haciz kararının dayanağı bononun taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi kapsamında taksit ödemelerine ilişkin olarak düzenlendiği, müvekkili tarafından bono bedelinin ödendiği, taraflar arasındaki başkaca borç ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle karara itiraz edilmiş, ödemeye ilişkin olarak ise “… hisse senedi satış bedeli (Mayıs) ayına ait senet ödemesidir” açıklamalı, 4.350.000-TL bedelli havale dekontu ibraz edilmiştir. Talep eden alacaklı ise taraflar arasında hisse devir sözleşmesinden başka nakdi borç ilişkilerinin de bulunduğunu, ihtiyati haciz talebine konu senedin hisse devir sözleşmesi ile ilgili olmadığını, nakdi borç ilişkisinden kaynaklandığını ileri sürmektedir. İhtiyati haciz talep edenin dosyaya aynı miktarlı 5 adet ödeme tarihleri farklı senet suretlerinin de sunulmuş olduğu nazara alındığında yapılan EFT ödemesinin ihtiyati hacze dayanak bonoya ait olup olmadığı hususunun ihtiyati haciz aşamasında belirlenme imkanının bulunmayıp bu husus ancak açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilecektir. Diğer taraftan teminat tutarının daha yüksek miktarda belirlenmesi talep edilmiş ise de teminat alacaklının ileride haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişinin uğrayacağı zararları karşılamak amacıyla alınmakta olup taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi de gözetildiğinde % 15 oranında takdir edilen teminatın makul olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; talep tarihi itibarıyla muaccel olan alacak için verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, muteriz vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edenler tarafa iadesine, İstinaf yoluna başvuran muterizler tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, ihtiyati haciz talep eden tarafından karşılanan 82-TL posta masrafının muterizlerden alınarak ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafa ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/06/2023