Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/10 E. 2023/38 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/10
KARAR NO: 2023/38
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI: 2019/873 Esas – 2020/180 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/01/2023
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket davalı şirketten 2011 yılında bir araç satın aldığını, müvekkilinin seyir halinde iken 2019 Eylül ayında aracın motoru aniden stop ederek kilitlendiğini, yapılan incelemede motorunun dönmediği ve krankın kırık olduğu anlaşıldığını, müvekkili tarafından Denizli ATM de araç üzerinde tespit yaptırıldığını, tespit dosyasında alınan raporda ayıbın gizli ayıp olduğu anlaşıldığından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000-TL onarım bedelinin davalının temerrüde düştüğü 09/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile 237,56 TL noter masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının müvekkilinden aracı 2011 yılında satın aldığını, aracın garanti süresinin 2 yıl olduğunu, TBK 231 maddesinde de 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddine, esas hakkında ise davacı ayıp ve ihbar yükümlülüğünü TTK daki düzenlenen sürelere uygun olarak ihbar etmediğini ve yine onarım ve masraf bedellerinin belli olduğundan dava kısmi açılamayacağından eksik harcın tamamlanmasını talep ettiklerini, araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının yapmış olduğu delil tespiti raporunu da kabul etmediklerini, buna ilişkin masrafları talep etmesinin de usüle aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının davalıdan 2011 yılında sıfır kilometrede satın aldığı aracın 2019 yılında seyir halinde iken motorunun kilitlenerek aracın yolda kaldığını, TBK 231 maddesinde;…satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar “hükmü ve davacı satın aldığı aracın davalı tarafından satın aldığı anda ayıplı olduğunu da iddia etmediğinden, davacının aracı satın aldığı tarihten 9 yıl sonra aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek alacak davası açtığını, zamanaşımı ve garanti süresi geçtikten sonra davanın açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece esasa girilmeden ve bilirkişi incelemesi yapılmadan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığını, dava dayanağı gizli ayıp iddiası olup gizli ayıbın tespiti halinde TBK. 231 /2 madde hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, davacının aracı satın alırken ayıp iddiasında bulunmadığına dair gerekçenin yerinde olmadığını, müvekkilinin sonradan ortaya çıkan gizli ayıbı aracı satın alırken bilebilmesinin mümkün olmadığını, gizli ayıp halinde, aracın garanti süresinin geçmesinin bir önemi bulunmadığını, bu halde zamanaşımı süresi işlemeyeceğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nun 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Dava konusu aracın satış tarihi olan 01/07/2011 tarihi olup ;zamanaşımı bakımından 6762 satılı TTK ve 818 sayılı BK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 818 sayılı BK’nın 207. maddesinde, satılanın ayıbından kaynaklanan her türlü davanın, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile satılanın alıcıya tesliminden itibaren bir yıl sonra zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüş olup, 6762 sayılı TTK’nın 25/4 maddesinde ise ticari satışlarda bu sürenin 6 ay olduğu hükme bağlanmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 231. maddesinde ise bu süre iki yıl olarak düzenlenmiştir.Ticari satımlarda ayıptan doğan hakların kullanılması bakımından genel hüküm niteliğindeki TBK 231/1 hükmü uygulama alanı bulacaktır.Buna göre satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça ticari satımlarda da satılanın sorumluluğa ilişkin her türlü dava ,satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile ,satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. Eski TTK da 6 aylık bir zamanaşımı süresi öngörülmüşken yeni TTK da bu süre kaldırılmıştır.Buna göre daha uzun bir süre için garanti verilmediği hallerde ticari satımlarda zamanaşımı süresi 2 yıldır. Somut olayda; araç 2011 yılında davacıya teslim edilmiş olup 2019 yılında araç seyir halinde iken motorunun kilitlenerek aracın yolda kaldığı aracın gizli ayıplı olduğu ileri sürülmüş olup , TBK 231 maddesinde ….satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığı hükmü ve ağır kusur kasta yakın bir kusuru ifade ettiğinden davalının ağır kusurlu olarak kabul edilemeyeceği gözetildiğinde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/01/2023