Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/99 E. 2022/290 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/99
KARAR NO: 2022/290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2021/54 Esas 2021/477 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili ile davalı arasında 24/01/2020 tarihli tekne bağlama sözleşmesi akdedildiğini, teknenin davalıya ait Marmaris merkeze 40 dakika uzaklıkta bulunan …’da bulunduğu esnada, müvekkilinin tekneden çıkan 11 yaşındaki kızının kaybolması üzerine marina çalışanlarının kızlarını aramak yerine tartışma çıkardıklarını ve müvekkilinin teknesinin marinadan çıkarılmasını istediklerini, müvekkilinin marina ücretini yıllık peşin olarak ödemesine rağmen, bakiye bağlama parasının ödenmeksizin 24 saat içinde teknenin marinadan çıkarılması için ihtarname keşide ettiklerini, müvekkilinin 225 günlük fazladan ödenmiş bağlama ücretini talep etmesine rağmen ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalının yaptığı itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; işbu davada görevli ve yetkili mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, davanın gemi ve yük alacağından kaynaklanmadığını, marina bağlama yeri ve hizmetler sözleşmesinin feshinden kaynaklanan işbu uyuşmazlığın TTK’nun Deniz Ticareti hükümleri içerisine girmediğini, davacı tarafın marina bağlama yeri ve hizmetler sözleşmesini tüketici sıfatıyla imza ettiğini,davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında sözleşmenin imzalandığını, davacı tarafın sözleşmenin eki ve parçası olan Marina İşletme Yönetmeliğinin 65, 133 ve 139 maddelerine aykırı davrandığını ve aynı yönetmeliğin 70 maddesi uyarınca 10/08/2020 tarihinden itibaren sözleşmenin feshedildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile likit bir alacak söz konusu olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyanla davanınreddine karar verilmesini ve %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, deniz ticareti ve deniz sigortalarından kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın Marina Bağlama Hizmetine ilişkin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, taraflar arasında hizmet sözleşmesi ilişkisinin mevcut olduğu, uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre incelenip çözümlenmesi gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafın, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden hukuken tüketici niteliğini haiz gerçek kişi olduğu, Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2016/29354 Esas ve 2020/705 Karar sayılı 30/01/2020 tarihli ilamı da gözetilerek ve HMK yetkiye ilişkin hükümlerde değerlendirilerek, mahkemenin Deniz İhtisas Mahkemesi olması hususu ile yetki çevresinin İstanbul İli ile sınırlı olması da gözetilerek usul ekonomisi gereği görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Adliyesi Tüketici Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; görevsizlik kararından önce pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı ile dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşmeye göre … A.Ş. tarafından işletilen …da davacı tarafın … isimli teknesi için bağlama yeri ve yer hizmetini tüketici olarak satın aldığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında davacı taraf ile ilgili bir kayıt ve ödeme bulunmadığı gibi davacı tarafın sözleşme ile ilgili ödemesini dava dışı marina işleten şirkete gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin davacının alacak talebinin muhatabı olmadığını, kararın kaldırılarak husumet yönünden inceleme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava tarihi olan 30/05/2019 tarihinde yürürlükte bulunan “6502 sayılı kanunun 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.” Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlığın Marina Bağlama Hizmetine ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı, davacı tarafın, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden,kendisine ait özel tekne nedeniyle davaya konu sözleşmeye taraf olan hukuken tüketici niteliğini haiz gerçek kişi olduğu anlaşılmıştır. Davalı öncelikle pasif husumete yönelik itirazları nedeniyle inceleme yapılması gerektiğini talep etmekte ise de ,mahkemenin davaya bakmaya görevli olması dava şartı olup ,itirazlardan önce incelenmesini gerektirdiğinden davalı vekilinin pasif husumetin öncelikle incelenmesi gerektiğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davanın açılma tarihi itibariyle taraflar arasındaki davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/02/2022