Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/977 E. 2022/809 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/977
KARAR NO: 2022/809
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2021/739 Esas 2022/161 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, … Ticaret Limited Şirketi’nin 100.000-TL sermayeli olduğunu, anonim ve kooperatifler gibi genel kurul yapma gibi şekli şartlara tabi olmadığını, herhangi bir ihbar, bilgi verilmeden faaliyetten men edilen şirketten dolayı mağdur olduklarını, hiç bir kanuni gerekçe gösterilmediğini, bu nedenlerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. Maddesi gereği 23/12/2013 tarihli ilan ile 29/11/2013 tarihinde sicilden resen silindiği, davacının davasını süresinde açmadığını, davalının hukuka ve yasal mevzuata uygun olarak işlemleri yerine getirdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihya talebinin Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olmadığından davanın süresinde olduğu, davacının şirket üstünde ayni ve nakdi hakları bulunduğundan bunun için işlem yapılmak için resen terkin edilen şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararın bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/4.a. maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtaratın öncelikle şirkete ya da şirket yetkililerine tebliğ edilmesi gerektiği, şirkete veya şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan ticaret sicil gazetesinde ilan sureti ile yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden, bu yüzden dava dışı şirket olan … Dış Tic. Limited Şirketi’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 28/08/2013 tarih 8393 sayılı ilanı ile terkin edilen … Tic. Limited Şirketi’nin ihyasına, davanın açılmasına davalı … müdürlüğünün sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalının yargı giderleri ve harçtan sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının ihyası istenilen şirketin terkin işlemine başlamadan önce 6102 sayılı Kanun’un geçici 7.maddesinin 4/a maddesine göre bir ihtar gönderip şirket yetkililerini bilgilendirilmediğine yönelik bir iddia ileri sürülmediğini, davacı tarafından ileri sürülmeyen bir hususta inceleme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, müvekkilince tesis edilen işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, müvekkili zorunlu yasal hasım olduğundan yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davanın Çorlu 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, 19/10/2021 Tarih 2021/46 Esas 2021/296 sayılı kararıyla dosyanın 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçen Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği ve karara bağlandığı anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 Sayılı TTK nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebilirler. 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar Ve Borsalar Kanunun 10/3. maddesi; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir. ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; ” 5174 sayılı kanunun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler..” ifadesi ile geçici 7.madde kapsamında olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir. Dava dışı şirketin … Ticaret Limited Şirketi olduğu, müdürlükçe yapılan ihtar ve 28/08/2013 tarih ve … sayılı ticaret sicil gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığı için 29/11/2013 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği, sicil dosyasının içerisinde yer aldığı üzere şirkete veya şirketin temsilcisine ihtarın gönderildiğine dair tebliğ mazbatasının veya belgesinin bulunmadığı, ancak ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilan metnin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı … Müdürlüğü davacıya verdiği ; 1.2.2021 tarihli cevapda 18.5.2021 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10 ve 32.maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tesbit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek ,sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler gereği 29.11.2013 tarihinde resen silindiğini bildirmiştir. Yasada olmayan bir sebeble terkin işlemi yapıldığı anlaşılmakla şirketin ihyasına ,tasfiye memuru atanmamasında ,davacı lehine yargı giderine takdir edilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilen haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK daki tasfiye usulüne uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin istisnai ve geçici oluşu göz önüne alındığında kapsamının genişletilemeyeceği, kanunda gösterilmeyen bir halin tebliğ ile düzenlenemeyeceği dikkate alınarak ,bu sebeble şirketin ihyasına karar verilmek gerekirken tebliğlerin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle verildiği anlaşılmakla gerekçe bakımından hükmün kaldırılması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ,hükmün kaldırılmasına diğer yönleriyle tekrarı ile şirketin ihyasına karar verilmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne;Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/739 Esas 2022/161 Karar sayılı 22/02/2022 tarihli kararının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,yeniden hüküm verilmesine, Davanın kabulüne, Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken 28/08/2013 tarihinde resen terkin edilen … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, Karar kesinleştiğinde ticaret sicilinde tescili ve ilanına, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 80,70- TL karar harcından davacı tarafça yatırılan 59,30 -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 -TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydında, Davacı tarafından sarf edilen 265-TL ( tebligat ve müzekkere posta masrafı olmak üzere) yargı gideri ile 118,60 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine takdir edilen 5.100- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kullanılmayan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca talep halinde yatırana iadesine,” Davalı tarafından yatırılan 80,70-TLpeşin harcın talebi halinde davalıya iadesine, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2022