Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/942 E. 2022/1776 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/942
KARAR NO: 2022/1776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2022
NUMARASI: 2020/150 Esas 2022/95 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/12/2022
Aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalının alıcısı ve taşıtanı olduğu konteynerleri deniz yolu ile İtalya’nın Cenova Limanından İzmir Aliğa limanına taşınması işini organize ettiğini ve gerçekleştirdiğini, yükü taşıyan gemilerin çıkış ve yüklerin çekilmek üzere hazır olduğu ihbarlarının davalı şirkete bildirilmesine rağmen yükün davalı tarafça çekilmediğini ve bu nedenle demuraj oluştuğunu, demuraj tarifesi uyarınca her bir konteyner için ayrı ayrı demuraj tahakkuk ettiğini ve tüm konteynerlerin boş olarak iadesi ile hak kazanılan toplam demuraj alacağının 13.413-USD olduğunu, alacakların ödenmemesi nedeni ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını belirterek davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili icra dairesi ve mahkemelerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, davacının acente konumunda olduğunu ve aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, dava konusu talebin 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra ileri sürüldüğünü, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava konusu yükün İzmir Limanına gecikmeli geldiğini ve … Hiz. A.Ş.nin ordino evraklarının hazırlayıp müvekkiline teslim etmediğini, bu nedenle müvekkilinin oluşan demurajdan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine ve %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, …, …, … ve … numaralı konişmentolar tahtında, davacının taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile alt taşıma sözleşmeleri yaparak davalıya ait malların … gemisi ile İtalya’nın Cenova limanından İzmir/Aliağa limanına taşınmasına aracılık ettiği, demuraj bedeli istemli uyuşmazlıklarda konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle bir bedel isteyebilecek kişinin taşıma işini fiilen yerine getiren kişi olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulu e-posta yazışmalarının incelenmesinde taşımanın davalı şirketçe yetkili kılınmış olan ve davalı yanı temsilen hareket eden … Hizm. A.Ş. vasıtası ile kurulduğu, taşımanın devamında iletişimin bu kanallarla devam ettiği, taşıma sözleşmesinin posta yazışmaları vasıtası ile kurulduğu, konteynerlerin … A.Ş. şirketinden tedarik edildiği, ihtilaf konusu olayda … firmasının … nolu ana konşimento tahtında fiili taşıyan olduğunun tespit edildiği dolayısıyla konteyner gecikme bedelini talep etme hakkının … firmasına ait olduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Demuraj tarifesinin davalı tarafa bildirildiğini, davalı ile aralarında sözleşmenin bu şartlarda akdedildiğini, müvekkilinin taşıma işleri komisyoncusu olduğunu, TTK’nın 921. Maddesi gereğince taşıma işleri komisyoncusunun taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine tabi olduğunu, müvekkilinin komisyon bedelini de içerecek şekilde tek bir navlun faturası kestiğinden taşıyanın haklarını haiz olduğunu, müvekkili şirketin konteyner tedarikçisi ile doğrudan sözleşme kurulduğunu ve konteyner tedarikçisine karşı borç altına girdiğini, davalı ile aralarındaki sözleşmede açıkça demurajın kararlaştırıldığını, ayrıca varış ihbarlarında da demuraj tarifesinin gönderildiğini, müvekkilinin kendi tarifesine göre demuraj talep etme hakkının olmadığının kabul edilmesi halinde dahi konteyner tedarikçisine yaptığı demuraj ödemesini rücu hakkına sahip olduğunu, bahsi geçen konteynerlerin … A.Ş’den tedarik edildiğine ilişkin demuraj faturalarını istinaf dilekçesi ekinde ibraz ettiklerini, bu faturaların cari hesap ilişkisi çerçevesinde ödendiğini, Mahkemece hakimin aydınlatma ödevi çerçevesinde gerekli belgeleri ibraz etmek üzere süre verilmeden davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketten fiili taşıyana yapılan demuraj ödemelerine ilişkin belge istendiğini, demuraj alacağı için fatura tanziminin şart olmadığını, davalının borca aykırı davranışının yeterli olduğunu, bunun dışında müvekkili tarafından düzenlenen 1.200-USD bedelli fatura alacağının irdelenmediğini, bahsi geçen konteynerlerin NMT Konteyner’den tedarik edildiğinin belirtilmesine rağmen bu hususun dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; konteyner demuraj alacağının davalı taşıtandan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacının taşıma işleri komisyoncusu akdi taşıyıcı sıfatıyla davalıya ait malların Cenova/İtalya Aliağa/İzmir arasında deniz yoluyla nakliyesini üstlendiği, malların …, …, … ve … no’lu konşimentolar tahtında gemi ile taşındığı anlaşılmakta olup, ihtilaf konteyner gecikme ücretlerinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşıma için konteynerlerin kendisi tarafından temin edildiğini, konteyner tedarikçisine karşı doğrudan sorumluluk altına girdiğini, demuraj ödemelerinin cari hesap ilişkisi kapsamında konteyner tedarikçisine ödendiğini ileri sürmüş, konteyner tedarikçisi firma tarafından düzenlenen faturaları istinaf dilekçesi ekinde ibraz etmiştir. Bunun dışında davalı ile kurulan sözleşmede de demuraj bedelinin açıkça kararlaştırıldığını, her bir konşimentoya ilişkin varış ihbarlarının demuraj tarifesi ile birlikte davalıya bildirildiğini belirterek demuraj ücretlerinin tahsilini talep etmektedir. Dosya kapsamında mevcut belgelerden davalı alıcının aynı zamanda taşıtan olduğu, davacının ise davalının ithal ettiği emtiaya ilişkin 4 farklı taşıma işini organize ettiği, fiili taşımanın davacı tarafından gerçekleştirilmediği uyuşmazlık konusu değildir. Kural olarak demuraj ücretinden taşıtan davalı sorumlu ise de, alt taşıyan (organizatör) olan davacının bu bedeli talep edebilmesinin öncelikli koşulu, demuraj bedelini konteyner tedarik eden veya fiilen taşıyan firmaya ödediğini ispat etmesidir. Davacı, konteynerleri … A.Ş. isimli firmadan tedarik ettiğini ileri sürmekte ise de 4 farklı taşımada kullanılan konteynerler üzerinde hak sahibi olan firmanın … A.Ş. isimli firma olduğuna dair bir delil ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından istinaf aşamasında sunulan faturalar, konteynerler üzerinde hak sahibi olan firmanın … A.Ş. olduğunu ispata tek başına yeterli değildir. Her bir taşımaya ilişkin e-posta yazışmalarının davacı ile davalıyı temsilen … isimli firma çalışanları arasında gerçekleşmiş olup demuraj kaynaklı sorumluluğun davalı tarafından üstlenildiğine ilişkin davalı ya da davalıyı temsilen … firması tarafından bir beyan bulunmamaktadır. Davacı tarafından düzenlenen varış ihbarnamelerindeki kayıt tek başına yeterli görülmemiştir.Diğer taraftan her bir taşımaya ilişkin davacı şirkete ait gümrük özet beyan formlarında, taşıyıcı firma olarak, … A.Ş.’nin bildirildiği görülmektedir. Davacının, fiili taşıyan firmaya demuraj nedeniyle ödeme yaptığına ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre …, … ve … nolu konşimentolar kapsamında yapılan taşımalardan kaynaklı demuraj talepleri yönünden mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, … sayılı konşimento tahtında yapılan taşımadan dolayı davacı tarafından davalı adına düzenlenen 09/07/2019 tarihli 1.200-USD bedelli demuraj faturasının davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura bedelinin ödenmediği tespit edilmiştir. Demuraja ilişkin 09/07/2019 tarihli 1.200-USD faturanın davalı tarafından ticari defterlere işlendiğinin anlaşılmasına göre artık bu taşıma ile sınırlı olmak üzere davalının demurajdan kaynaklı sorumluluğu üstlendiğini kabul etmek gerekmektedir. TTK’nın 1246. Maddesi uyarınca demuraj kaynaklı dava konusu alacağın 1 yıllık zamanaşımı süresinde tabi olduğu, takibin 09/01/2020 tarihinde, davanın ise 29/04/2020 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalının kabulünde olan bu kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu … sayılı konşimento tahtında yapılan taşıma nedeniyle 1.200-USD demuraj istemi yönünden haklı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurususun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davalının itirazının 1200-USD yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıya hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/150 Esas – 2022/95 Karar sayılı 03/03/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1200-USD asıl alacak yönünden işbu alacağa takip tarihinden başlamak üzere ve davacının takipteki talebi aşılmamak üzere kamu bankalarınca 1 yıllık USD mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talep yönünden davanın reddine,Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 1.416,09-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Reddedilen alacak yönünden şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 574,70-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.205,14-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 630,44‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafça yatırılan 629,10‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 1.800-TL bilirkişi ücreti, 66-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.866-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 166,95-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 8.402,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için takdir edilen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından sarf edilen 129,70-TL istinaf yargı giderinden, davanın kabulü oranında hesaplanan 11,60-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022