Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/897 E. 2022/945 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/897
KARAR NO: 2022/945
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2021
NUMARASI: 2020/638 Esas 2021/1154 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında faturalara dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının 20.012,80-TL borcunu ödemediğini, alacağın ticari defter kayıtları, fatura ve sevk irsaliyeleriyle sabit olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacıya icra takibinde belirtilen şekilde ve tutarda borcunun bulunmadığını, davacı tarafından davalı aleyhine 2020 tarihli faturalara dayalı olarak İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … ve 2018 tarihli faturalara dayalı olarak da İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borcun dayanağı açıklanmadığı gibi faturaların da okunamadığını, davacı tarafından davalıya kesilen 4 adet faturanın davalı tarafından ödendiğini, takip konusu faturalardan 04.10.2018 tarih … no.lu fatura haricindeki faturalara ilişkin malın alınmadığını, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, 04.10.2018 tarih … no.lu fatura borcunun da davacıya ödendiğini, bir borç varsa bile zaman aşımına uğradığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtildiği, 02/12/2021 tarihli celsede de davacı vekili tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça beyan edildiği, belirsiz alacak davası, hukuki nitelik olarak bir eda davası ise de, istisnai nitelikte bir dava olduğu için her eda talebinin, belirsiz alacak davasına konu olamayacağı, kanunda öngörülen koşullar mevcut olmadığı halde belirsiz alacak davası açılması durumunda, mahkemenin davacıya 6100 sayılı HMK’nın 119/2 hükmüne göre süre vermesinin mümkün olmadığı, belirli bir alacak için, belirsiz alacak davası açılan hallerde hukuki yarar bulunmadığı,somut olayda davacı vekilinin eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını açıkça beyan ettiği, uyuşmazlığın faturaya dayalı itirazın iptali davası olup, alacağın belirlenebilir olduğu gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalı aleyhine 20.012,80-TL asıl alacak ve 6.759,41-TL işlemiş faizin tahsili istemiyle takip başlattıklarını, işbu davanın ise asıl alacak tutarı olan 20.012,80-TL üzerinden harç yatırarak dava açtıklarını, bilirkişi raporunda 23.650,70-TL alacağın tespit edildiğini, asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının bölünebilir, kısmi ve belirsiz alacak davası açmaya elverişli olduğunu, kaldı ki dava açıldığı tarihte alacağın tam ve kesin olarak belirli olmadığını, bilirkişi raporuyla belirli hale geldiğini, talep anlaşılamıyorsa taraflarına kesin süre verilmesi gerekirken yeterli süre verilmeden duruşmada açıklama istenildiğini, tahkikat aşamasına geçildikten sonra son duruşmada usulden red kararı verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili istemli başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 107/1 maddesi gereğince; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukuki ilişki ile asgari bir miktar ya da değer belirterek alacak davası açabilmesi, belirsiz alacak davası ile mümkündür. Somut olayda; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ve duruşmada davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını beyan edilmiştir.Davanın faturalara dayalı icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında,işbu dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacaktır. Ancak dava dilekçesinde gösterilen 20.012,80- TL dava değeri, takipde talep olunan asıl alacak miktarıdır. Nitekim davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde de dava değerinin asıl alacak kadar olduğu, işlemiş faizin dava konusu edilmediği belirtilmiştir. Takipde talep olunan asıl alacak miktarı dava değeri gösterilip harcı da bu miktar üzerinde yatırıldığına göre artık davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulü mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesine göre olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. İcra takibinde daha fazla alacak talebinde bulunulmuş olması ,itirazın iptali davasında bir kısım alacak için davanın görülmesine engel teşkil etmez.Davacı vekili somut olayda belirsiz alacak davası açmanın istinaf dilekçesinde dahi mümkün olduğunu ileri sürmekte ise de elde ki davanın ne kısmi ,ne de belirsiz alacak olduğu ,icra takibinde talep edilen işlemiş faizin asıl alacağın fer’i olduğu gözetildiğinde davacı vekilinin hatalı nitelemesi esas alınarak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın asıl alacağa yönelik itirazın iptali davası olarak yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2021 Tarih 2020/638 Esas 2021/1154 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022