Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/872 E. 2022/744 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/872
KARAR NO: 2022/744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022
NUMARASI: 2021/767 Esas – 2022/111 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile karşı taraf arasında 14.04.2020 tarihli hisse satış ve devir sözleşmesi akdedildiğini, iş bu hisse satış ve devir sözleşmesinde müvekkili ile birlikte dava dışı …’nın hisselerinin davalıya satıldığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği 400 adet hisseyi 14.04.2020 tarihinde davalıya devrettiğini, ancak davalı tarafın müvekkiline ait 400 hissenin devrine karşı devir bedelini ihtarname çekilmesine rağmen ödemediğini belirterek ödenmeyen hisse bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; 14.04.2020 tarihli sözleşmenin “Madde 5-uygulanacak Hukuk Ve Uyuşmazlıkların Halli” başlıklı maddesinde, sözleşmeden doğacak tüm uyuşmazlıkların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri nezdinde halledileceğinin düzenlendiğini, tarafların tacir olup aralarında yetki sözleşmesi yapıldığından, mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tarafların tacir olduğu, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunduğu, davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nın 17.19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetki sözleşmesinde belirtilen İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davanın reddi nedeniyle müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu yönüyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Mahkemece; mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına karar verilmiş, davalı vekili tarafından davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi nedeniyle sınırlı olarak istinaf edilmiştir. HMK 331/2 maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmünü haizdir. Vekalet ücreti de aynı kanunun 323/1-ğ. maddesi uyarınca yargılama giderlerindendir. Davalı vekili vekalet ücreti bakımından bir hüküm verilmediği ileri sürülmekte ise de yetkisiz veya görevsiz mahkeme tarafından HMK 331.maddesi gereği yargı giderleri (vekalet ücreti de dahil olmak üzere) bir karar verilmesi mümkün olmadığından HMK’nın 355(1)maddesi uyarınca istinaf sebebiyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından sarf edilen 115‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022