Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/866 E. 2022/694 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/866
KARAR NO: 2022/694
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
NUMARASI: 2021/642 Esas 2022/109 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili adına … Tic. Ltd. Şti’ne karşı açılan derdest davalar olduğunu, bu süreç içerisinde şirket hakkında hukuka aykırı olarak tasfiye süreci başlatıldığını, …’ın tasfiye memuru olarak atandığını, TTK da yer alan tasfiye hükümlerine ve prosedürüne uyulmadan tasfiyenin tamamlandığını, tasfiye sonucunda ise şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini,İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2021/489 esas sayılı, İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/283 esas sayılı dosyasında derdest davaları olduğunu, davalar devam ederken şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini, mahkemece ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini,bu nedenle …nün … sicil numarasıyla kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesinin 2021/489 esas sayılı ve İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2018/283 Esas sayılı dosyası yönünden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili ; TTK’nın 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicil Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı, bu nedenle yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, yasal hasım konumunda olduklarını ileri sürerek müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihyası talep edilen şirket hakkında devam derdest davalar olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, …nün … sicil nosuna kayıtlı bulunup 25.01.2019 tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/283 E. ve İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2021/489 E. Sayılı sayılı dosyaları ile ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan davaların sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle ihyasına, …ne yeniden tesciline, Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru olan …’ın atanmasına,ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine, kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine, davalı … yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davacı vekili; karar yasaya uygun ise de mahkemece atanan ek tasfiye memurunun ticaret siciline tesciline karar verilmemesi ve mahkeme kararının tescil ve ilanı konusunda …ne yazı yazılmasına karar verilmemiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, kararın düzeltilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru … vekili; müvekkilinin tüm yasal sorumluluklarını yerine getirdiğini, ilanlara rağmen davacı tarafın başvuruda bulunmadığını, şirketin tasfiye sürecinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, devam eden davalarda davacı tarafın haklı olup olmadığının belli olmadığını, ancak müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, tasfiye memurunun taraf gösterilmesinin, ticaret sicil müdürlüğünün taraf gösterilmesi gibi bir zaruretin sonucu olduğunu, karar hukuka aykırı olduğundan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 25/01/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti’nin İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesinin 2021/489 esas sayılı ve İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2018/283 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu, tasfiye sonlandırılmadan evvel İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesindeki davanın 16/08/2016, İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesindeki davanın 02/04/2018 tarihinde açıldığı, davacının açtığı davaların sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili; Ticaret Sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmediğini ,tasfiye memurunun tescil ve ilanı hususunda hüküm verilmediğini ileri sürmüş ise de; kararın tescil ve ilanına karar verildiği , TSY nin 26.madde uyarınca re’sen tescili gereken bu kararın kesinleşmesi halinde mahkemece sicile bildirileceği,gerekçeli kararda müzekkere yazılmasına karar verilmemesi hükme tesirli bir eksiklik olmadığından istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyeden evvel açılan davaların sonuçlandırılması için ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına,dava devam eder iken tasfiyeyi kusurlu olarak sonlandıran tasfiye memuru davalıya HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı ve davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı ve davalı tasfiye memuru … tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı ve davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/05/2022