Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/864 E. 2022/749 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/864
KARAR NO: 2022/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/213 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz/Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
İhtiyati haciz/tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili; müvekkili …’nun sahibi ve yetkilisi olduğu ..Ltd. Şti ve davalı … tarafından dava dışı …ltd. Şti. ‘nin 19.02.2014 tarihinde kurulduğunu, şirketi temsil etmek üzere ise 10 yıl süreyle davalı …’ın müdür olarak seçildiğini, 30/10/2017 tarihinde …Ltd. Şti’nin hisselerinin 2800 adedini müvekkiline, 400 adedini …’a, 200 adedini …’a devrettiğini, böylelikle müvekkilinin şirkette % 70 hisseye sahip olduğunu, …’ın müdürlük görevi sırasında el ve iş birliği ile şirketin içini boşaltma, TTK ya açıkça aykırı haksız rekabet eder şekilde, şirketi zarara sokma, şahsi harcamalarını şirkete yansıtma filleri sebebiyle TTK m.553 vd. maddesi gereğince müvekkilinin hakim ortağı ve müdürü olduğu şirkete verilen zararlar ve şirket alacakları yönüyle şimdilik 100.000-TL maddi tazminatın davalılardan alınarak dava dışı … şirketi lehine hükmedilmesine karar verilmesini ,davalıların malvarlıklarına ihtiyati haciz konulmasına, davalılar tarafından yetkisiz olarak satılan … ve … plakalı araçlar üzerine ,tespit edilen tüm malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, üzerine tedbir konulması talep edilen araçların dava konusu olmadığı gibi araçların üçüncü kişilere satıldığı bildirildiğinden davada taraf olmayan üçüncü kişi aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, ihtiyati haciz yönünden ise davaya konu edilen davalıların eylemleri nedeniyle ortağı oldukları şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise davalıların eylemleri ile zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları ve şirketin uğradığı iddia edilen zararın miktarı yargılamayı gerektirir olup, bu aşamada dosya kapsamının yaklaşık ispata elverişli olmadığı gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalılara duyulan güven nedeniyle şirket hissesi verildiğini, tarafların ortağı olduğu … şirketinin adresinde davalıların aynı iş kolunda faaliyet icra eden 25/10/2019 tarihinde gizlice …Ltd. Şti’yi kurduklarını, davalıların … şirketinin müşteri portföyünü gizlice kurdukları şirkete kaydırdıklarını, kısa sürede sermayelerini 1.000.000-TL’ye yükselttiklerini, davalıların gizlice kurdukları şirketin kuruluşunda ve sermaye artırımında … şirketinin imkanlarını kullandıklarını, portföyünü kullanarak haksız rekabet ettiklerini,kar edemez duruma getirdiklerini,her iki davalının şahsi harcamalar yaparak şirketin içini boşalttıklarını, … şirketine ait araçların .. firmasının borçları için rehin gösterildiği,bu nedenle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesinde zorunluluk bulunduğunu belirterek davalıların malvarlığı ve satılan iki araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tarafların ortağı ve davalıların yetkilisi olduğu …Ltd. Şti.’nin davalıların hukuka aykırı eylemleri sonucunda uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin olup,davacı; davalıların tüm malvarlığı değerlerine ihtiyati haciz konulması ve davalıların şirkete ait olup yetkisiz sattıkları iki adet araç ile ve şirkete ait tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir şerhi verilmesini talep etmişdir. HMK’nın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davalıların malvarlığı iş bu davanın konusunu teşkil etmemektedir. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davanın konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Bu kapsamda ihtiyati tedbire ilişkin talep yerinde değildir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Somut olayda, davalılar hakkında isnat edilen eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediği, şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları, zararın miktarı, muaccel alacağın varlığı hususu yargılama neticesinde belirlenecek nitelikte olup bu aşamada ihtilaflı alacağın varlığı ve miktarı bakımından yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatine varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle;ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022