Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/857 E. 2022/841 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/857
KARAR NO: 2022/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/325 Esas
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili; müvekkili ile … ve …’nun birlikte … Tic. Ltd. Şirketini 27/07/2007 tarihinde kurduklarını, ortaklardan her üçünün de şirket müdürü ve 1/3 oranında olmak üzere eşit pay sahibi olduğunu, müvekkilinin Müdürler Kurulu Başkanlığını yapmakta iken diğer ortakların kendi aralarında anlaşarak yasa dışı usulsüz işlemler yapma, şirketin içini boşaltma ve mal kaçırma yoluna gittiklerini ve ayrıca şirkete ait taşınmazları usulsüz bir şekilde kendi üzerlerine aldıklarını, dava konusu taşınmazların ise … tarafından şirketten muvazaalı olarak devralındığını belirterek … aleyhinde taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması istemi ile açılan tapu iptal tescil davasında yargılama sırasında taşınmazların davaya dahil edilen şirkete devredilmesi üzerine taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, 27/12/2021 tarihli ara kararla, davacının şirket ortağı olması ve taşınmazın dava açıldıktan sonra el değiştirmesi nedeniyle HMK 396/1 maddesi gereğince teminatsız olarak tedbir talebinin kabulüne İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah. … ada, … pafta, … parsel, Kat No:.. Bağımsız bölüm:… ile İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah. … ada, … pafta, … parsel, Kat No:… Bağımsız bölüm:… üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili 11/01/2022 tarihli dilekçesi ile daha önceden verilen ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu, mahkemece HMK m.396 kapsamında teminatsız olarak tedbir değişikliğine gidilmiş ise de önceki kararın teminat karşılığında verildiğini, gelinen durumda tedbir kararının teminatsız olarak verilmesine ilişkin geçerli bir talep bulunmadığı halde hukuka aykırı bir şekilde mevcut tedbir kararının HMK düzenlemesine aykırı olarak uygulandığını, ayrıca HMK’nın 396. Maddesinin durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını düzenlediğini, bir ihtiyati tedbir karının teminatsız olarak verilmesinin ise HMK’nın 392. Maddesini ilgilendirdiğini, ayrıca ihtiyati tedbir kararının dosya üzerinden verilmesinin de doğru olmadığını, ayrıca daha önceki ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz neticelendirilmediğinden bahse konu kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu, henüz deliller toplanmadan ve hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına yönelik hiçbir veri olmadan, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmeden verilen 22/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının adil yargılanma hakkı ile usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, ayrıca ihtiyati tedbire teminatsız olarak hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, 17/02/2022 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbire konu taşınmazların dava açıldıktan sonra el değiştirmiş olmaları ve davanın da yeni malike yöneltilmiş olması karşısında HMK. m.396’da düzenlenen koşulların gerçekleştiği, önceki tedbir kararının değiştirilebileceği gibi, kaldırılmasının da mümkün olduğu, davacının taşınmazların eski maliki olan şirketin ortağı olduğu gerekçesiyle tedbire teminatsız karar verildiği, 27.12.2021 tarihli tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı yanın itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece HMK m.396 kapsamında teminatsız olarak tedbir değişikliğine gidilmiş ise de önceki kararın teminat karşılığında verildiğini, gelinen durumda tedbir kararının teminatsız olarak verilmesine ilişkin geçerli bir talep bulunmadığı halde hukuka aykırı bir şekilde mevcut tedbir kararının HMK düzenlemesine aykırı olarak uygulandığını, ayrıca HMK’nın 396. maddesinin durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını düzenlediğini, bir ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesinin ise HMK’nın 392. maddesini ilgilendirdiğini, ayrıca ihtiyati tedbir kararının dosya üzerinden verilmesinin de doğru olmadığını, ayrıca daha önceki ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz neticelendirilmediğinden bahse konu kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu, henüz deliller toplanmadan, yaklaşık ispat sağlanmadan ve hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına yönelik hiçbir veri olmadan verilen 27/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, dava dışı şirkete ait taşınmazların muvazaalı devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal tescil davasında dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davacı, ortağı olduğu dava dışı …Ltd Şti adına kayıtlı iki adet taşınmazın diğer ortak … tarafından şirketten muvazaalı olarak devralındığını ileri sürerek taşınmazların şirket adına tescilini ve devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 08/07/2021 tarihli ara kararla % 15 teminat karşılığında davalı … aleyhinde dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devri ve temlikinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davacı vekilinin 09/07/2021 tarihli talep dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince bu talep, ihtiyati tedbire itiraz olarak değerlendirilerek yapılan duruşmalı inceleme sonucunda 05/08/2021 tarihli ara kararla davacının teminat yönünden yaptığı itirazının reddine karar verilmiştir. Mürafaa günü tayininden sonra davalı vekilinin 02/08/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiştir. Davalının ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazın mahkemece incelenmediği gerekçesiyle Dairemizin 03/02/2022 tarihli kararı ile Mahkemenin 08/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazlar davalı ortak …’e ait …A.Ş.’ye devredilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafça davaya devralan …. Tic. A.Ş. yönünden devam edilmiş, mahkemece bu doğrultuda 27/10/2021 tarihli ara kararla …’in davalı safından çıkarılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından 20/12/2021 tarihli dilekçesi ile taşınmazların devri ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş olup, mahkemece taraf değişikliğinin yapılmasından sonra teminatsız olarak istinaf başvurusuna konu olan ihtiyati tedbir kararını vermiştir. İhtiyati tedbir kurumu HMK 389 madde başlığında geçici hukuki koruma olarak nitelendirilmiş ve aynı maddenin 1.fıkrasında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirler geçicidirler, esasın varlığına karine oluşturmazlar. Bu nedenle mevcut durumda bir değişiklik olduğu takdirde hakim edindiği kanaate göre kararını değiştirebilir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispat yeterli olacağı HMK 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafından şirkete ait iki taşınmazın davalı tarafa muvazaalı devredildiği ileri sürülerek şirket adına tescil talep edilmektedir. Dava konusu taşınmazlar tarafların ortağı olduğu …Ltd Şti adına kayıtlı iken 10/09/2019 tarihinde satış yoluyla taraf olmaktan çıkarılan …’e devredildiği, … tarafından ise yöneticisi olduğu davalı şirkete 25/06/2021 tarihinde satış yoluyla devredildiği anlaşılmakta olup dosya kapsamı deliller yaklaşık ispat düzeyinde kanaat verici niteliktedir. HMK’nın 389. maddesindeki koşulları oluştuğundan mahkemece taşınmazların devir ve temlikinin önlenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davalı tarafça 08/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın değerlendirilmediği ileri sürülmekte ise de, 08/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanmadan taşınmazın el değiştirdiği ve davanın devralan davalı şirkete yöneltilmesinden sonra istinaf başvurusuna konu olan ihtiyati tedbir kararının verildiği anlaşıldığından davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. HMK’nın 392 maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Somut olayda, davalı tarafça teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmeyeceği ileri sürülmekte ise de, davanın HMK m.125 uyarınca davalı şirkete karşı devam edildiği, ayrıca davacının şirket ortağı olduğu ve taşınmazın dava açıldıktan sonra el değiştirdiği dikkate alındığında ihtiyati tedbire teminatsız olarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022