Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/848 E. 2022/1262 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/848
KARAR NO: 2022/1262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2021/170 Esas – 2022/26 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen 27.01.2015 ve 09.02.2016 tarihli taşıma sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin davalı adına muhtelif sayıda kargo taşıması yaptığını, yapılan iş karşılığında düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, ancak davalının bir kısım fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin kendisine ait internet sitesi vasıtasıyla ürün satışı yapmakta olduğunu, taraflar arasında ürünlerin müşterilere teslimi ve tahsilatlı kargo seçeneği ile ürün teslimatında tahsilat işleminin yapılarak müvekkiline iadesi hususunda anlaşma yapıldığını ve ticari ilişkinin 27.02.2015-Mart 2016 tarihleri arasında devam ettiğini, davacının 24.03.2016 tarihli ihtarname ile müvekkiline 4 adet fatura gönderdiğini, ancak hem fatura içeriklerinin kabul edilmemesi hem de elektronik olarak düzenlenmemesi nedeniyle faturaların 04.04.2016 tarihli ihtarname ile iade edildiğini, fatura içeriklerinde ayrıntılı taşıma bedellerinin açıklanmadığını, dosyaya taraflarınca ibraz edilen taşıma listeleri uyarınca ayrıntılı açıklama yapılması gerektiğini, 27.01.2015 tarihli sözleşmenin devam ettiği süreçte davacı tarafça farklı bir fiyatlandırmaya geçildiğini ve fahiş tutarlı faturalar kesildiğini, daha sonra düzenlenen 09.02.2016 tarihli sözleşmede ise taşıma ücretinin ayrıntılı gösterilmediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece ilk olarak 27/02/2018 tarihinde; taraflar arasında davalıya ait kargoların taşınması hususunda sözleşme bulunduğu ve davacının sözleşme kapsamında davalıya fatura düzenlediği, davalının fatura içeriklerinin ayrıntılı açıklanmamış olması nedeniyle itiraz ettiği, fatura konusu hizmetin verilmediği yönünde bir itirazın bulunmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının 15.517,33-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 15.517,33-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, davacıya %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine; Dairemizin 2018/1420 Esas-2020/469 Karar sayılı ve 07/05/2020 tarihli kararı ile; bilirkişi heyetince dosya kapsamında mevcut sözleşmelerin taşıma ücreti hesabına ilişkin hükümleri, 2016 yılı faturaları ve davalı tarafça sunulup itiraza uğramayan taşıma listesi dikkate alınarak 2016 yılı fatura tutarlarına ilişkin bir hesaplama yapılması gerekirken, uyuşmazlık konusu olan bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı halde mahkemece hükme esas alınması ve denetlenmesi mümkün olmayan bu bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi doğru görülmeyerek hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Bu defa mahkemece 20/10/2020 tarihinde dava konusu icra takibinin, alacağın infazen ödenmesi sureti ile kapatıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 02/02/2021 tarihli 2021/157 E. 2021/113 K. Sayılı kararı ile davalının itirazından feragat ettiğine dair bir bilgi bulunmadığı, hükümden sonra ihtirazı kayıt konulmadan yapılan ödemenin itirazı hükümden düşürmediği, mahkemece uyuşmazlık konusu hakkında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksiklikler giderilmeden, davanın konusuz kaldığından dolayı hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; cari hesaba konu, takip ve dava konusu alacağa dayanak taşıma işlerinin bir kısmının indirimli tarifeden fiyatlandırılması gerektiği, davacı tarafından tahakkukun bu şekilde yapılmadığı, ilgili kanun ve yönetmelik hükümleri ve taraflar arasındaki sözleşme ve tüm dosya kapsamında göre davacı tarafça davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığında, icra takip tarihi itibariyle davalıdan 12.192,09-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin tahsilde mükerrerlik olmamak üzere ve davadan sonra yapılan ödemelerin infazda icra müdürlüğü tarafından dikkate alınmak sureti ile 12.192,09 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda tespit edilen tutarla takipte talep edilen tutar arasında incelemenin sadece faturalara dayalı olarak yapılması nedeniyle fark ortaya çıktığı, alacağın cari hesaba dayanması nedeniyle taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğini, ayrıca alacak miktarı belirlenirken KDV uygulanmadığını, bu konuda itirazları bulunmakta ise de mahkemece dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişiler tarafından dilekçelerin okunmadığını, taşıma listelerini ve içeriklerini kabul ettiklerine ilişkin bir beyanlarının bulunmadığını, davanın davacı tarafından haksız olarak düzenlenen ve davacıya iade edilen faturalara dayandığını, müvekkilinin davacı tarafından düzenlenen faturalara ve taşıma listelerine süresinde itiraz ettiğini, davacı tarafın alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, takas mahsup talepleri hakkında inceleme yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup; davalı, cari hesap alacağını oluşturan faturaların içeriklerinin belirsiz oluşu nedeniyle faturaları kabul etmediğini ve yasal sürede davacıya iade ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştır. Mahkemece ise, davalı tarafından ibraz edilen listeler üzerinden taşıma bedeli hesaplattırılmak suretiyle davalının itirazının 12.192,09-TL üzerinden iptaline karar verilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından, davalı ile aralarındaki sözleşme uyarınca davalıya kargo taşıma hizmeti verdiği ihtilafsızdır. İhtilaf, davacı tarafından yapılan taşımalar ve fiyatlandırılması hususundan kaynaklanmaktadır. Davalı tarafça cevap dilekçesi ile davacı tarafından yapılan taşımaların listesi ibraz edilmiş olup bu taşımaların gerçekleştiği davalı tarafından da kabul edilmektedir. Bu nedenle davalının kabulünde olan taşımalar üzerinden hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalının itirazı, cari hesapta yer alan 2016 yılına ait faturalara yöneliktir. Dairemizin 07/05/2020 tarihli kararında da işaret edildiği gibi davalı tarafından ibraz edilen listelerde belirtilen ve 2016 yılında düzenlenen faturaların konusunu oluşturan taşımalardan kaynaklanan taşıma ücreti, bilirkişiler tarafından indirimleri ile birlikte 12.192,09-TL+14,53-TL olmak üzere toplam 12.206,62-TL olarak hesaplanmıştır. Dolayıyla davacı uyuşmazlık konusu 7 adet olmak üzere toplam 14.814,61-TL bedelli fatura konusu taşımalardan dolayı 12.206,62-TL ücrete hak kazanmıştır.Ancak davacı alacak talebini cari hesap ilişkisine dayandırmaktadır. Bu nedenle davacının alacaklı olup olmadığının sadece 2016 yılına ilişkin fatura bedelleri ile belirlenmesi mümkün olmayıp cari hesap ilişkisi incelenerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Cari hesapta yer alan uyuşmazlık konusu 7 adet olmak üzere toplam 14.814,61-TL bedelli faturaların bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 12.206,62-TL üzerinden düzenlenmesi gerekmektedir. Cari hesapta yer alan uyuşmazlık konusu 7 adet faturanın bedeli 14.814,61-TL yerine doğru olarak 12.206,62-TL olarak dikkate alındığında davacının cari hesapta davalıdan 12.866,45-TL alacağı bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle mahkemece bu kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacının talebine aykırı olarak sadece 2016 yılına ilişkin taşıma bedelleri üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte davacı taraf, alacağa KDV ilave edilmeden hükmedilmediğini ileri sürmekte ise de bilirkişi tarafından hesaplamanın tarife ve sözleşme hükümlerine göre yapıldığı anlaşıldığından aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Diğer taraftan davalı tarafça 26/02/2016 tarihinde 4.690-TL, 29/02/2016 tarihinde 346-TL, 09/03/2016 tarihinde 1.062-TL müvekkili adına tahsil edilen bedellerin borçtan mahsubu gerektiği ileri sürülmektedir. Oysa taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davalı adına yapılan bu tahsilatların cari hesaptan mahsup edildiği görülmektedir. Davacının 12.866,45-TL alacak bakiyesine davalının ileri sürdüğü bu tahsilatlar mahsup edilerek ulaşıldığından davalının aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının itirazının 12.866,45-TL üzerinden iptaline karar verilmesi gerekirken, 12.206,62-TL üzerinden iptal edilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 12.866,41-TL yönünden devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/170 Esas – 2022/26 Karar sayılı 18/01/2022 tarihli kararının, HMK’nun 353(1)b-2 gereği kaldırılmasına; “Davanın kısmen kabulüne; davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının kısmen iptaline, takibin 12.866,41-TL yönünden takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına, fazla istemin reddine, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 878,90-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 193,33-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 685,57‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 193,33-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 3.850-TL bilirkişi ücreti ve 277-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.127-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 3.320,68-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 63-TL posta masrafından ibaret yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 12,30-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 3.124,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” Alınması gereken 878,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 798,20‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 26-TL posta masrafının davanın kabulü oranında hesaplanan 20,92-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 54-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 10,55-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022