Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/839 E. 2022/947 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/839
KARAR NO: 2022/947
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2022
NUMARASI: 2021/605 Esas – 2022/186 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin merkezi olan … Mh. … Cd. … Sk. No:… Kızıltoprak/İstanbul adresinde ticari defterlerini bulundurdukları bodrum katta belirtilene göre …’ye ait ana boruda patlama olması sebebiyle müvekkili şirkete ait ticari defterlerin yaklaşık 1.5 metre yükseliğindeki suyun altında kaldığını, mevcut olaydan müvekkilinin 12.09.2021 tarihinde komşularının durumu bildirmesiyle haberdar olduğunu, bodrum kata yapılan müdahale sırasında … görevlilerince, ana borunun dışarıdan bir vana ile dağıtılması gerektiği ama vananın bulunmadığı ve bu durumun normal olmadığı bilgisinin verildiğini, yaşananlar sonrası müvekkil şirket yetkililerinin su altında kalan ticari defterlerin bir hafta kadar kurumasını bekleyerek kullanılabilir olup olmadıklarının tespitini yapmak istemişseler de ticari defterlerin okunamaz ve kullanılmaz durumda olduğunu belirterek, 2010-2019 yıllarına ait yevmiye defteri, envanter defteri, defteri kebir, SGK beyanları ile 2010-2018 yıllarına ait alış ve satış faturaları ile mahsup fişlerinini zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının basiretli bir tacir olarak ticari defter ve belgelerini işletme merkezinde muhafaza etmek ve korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu, somut olayda talep edenin ticari defterlerin mutad olarak bulunması gereken şirket merkezi dışında, tanık beyanı ile de sabit olduğu üzere bodrumda bulundurarak basiretli tacir gibi davranmadığı, söz konusu defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermediği, iş yerinin bodrum katını su basması sebebiyle ticari defterlerin zayi olmasında özensiz davrandığı, bu nedenle 6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesi hükmünde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; ticari defterin bulunduğu bodrum katının, şirketin aktif olarak kullanılan ve ürünlerin de bulunduğu bir yer olup atıl durumda olmadığını, keşif deliline dayanmış olmalarına rağmen mahkemece keşif yapılmadan bodrum katı nitelemesi yapıldığını, adı geçen bodrum katın ne durumda olduğu, kullanılıp kullanılmadığı, özensiz bir taşınmaz olup olmadığı konusunda keşif yapılması gerekirken, bu yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin defterlerini özenle saklama yükümlülüğüne uygun davrandığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; 6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesine dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmiştir. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için; bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının iradesi dışında defter ve belgelerin tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafından; ticari defter ve belgelerin bulunduğu bodrum katta …’ye ait borunun patlaması nedeniyle bodrum katı su bastığı, ticari defter ve belgelerin 1,5 metre su altında kalarak zayi olduğunu ileri sürülmektedir. olayın meydana geldiği yer, davacının ticaret sicilinde kayıtlı şirket merkezi adresidir. Sunulan itfaiye raporunda, olay yeri aynı adres olarak gösterilmiş olup, binanın -1 katında duvarlarda yerden 1,5 metre yüksekliğinde su izleri gözlendiği belirtilmiştir. Tanık beyanı da olayın işyerinin altında bulunan bodrum kattaki depoda meydana geldiğini doğrulamaktadır. Bu durumda mahkemenin, ticari defterlerin şirket merkezi dışında muhafaza edildiği yönündeki kabulü hatalı olduğu gibi, davacının ticari defterin muhafazası için gerekli özeni göstermediğine dair delil de bulunmamaktadır. Ticari defter ve belgelerin şirket merkezinin bodrum katında muhafazası da başlı başına davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve defterin muhafazasında gerekli özeni göstermediğini kabule yeterli değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince zayi belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 Tarih 2021/605 Esas 2022/186 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 80,70‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022